ANKARA- Kobanê Davası'nda mahkeme heyetine seslenen HDP’nin tutsak eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, “Belediye başkanlığı kabul edilmiş Gülten Kışanak’ı serbest bırakmak zorundasınız” derken, Sebahat Tuncel ise, “Kışanak’ın propaganda yapma hakkını tanımanız lazım. Bu bir haktır, sizden lütufta bulunmuyoruz” dedi.
DAİŞ’in Kobanê’ye yönelik saldırılarına karşı 6-8 Ekim 2014’te gerçekleştirilen eylemler gerekçesiyle Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyeleri ve yöneticilerinin de aralarında bulunduğu 24’ü tutuklu 108 kişi hakkında açılan davanın tutuk inceleme duruşması görüldü.
Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, azami yedi yıllık tutukluluk süresi dolan ancak tahliye edilmeyen DEM Parti Ankara Büyük Şehir Belediye Eşbaşkan adayı Gültan Kışanak bulunduğu Kocaeli Cezaevi’nden SEGBİS ile duruşmaya katılırken, bir kısım tutuklu siyasetçi ise duruşma salonunda bulundu.
Duruşmayı ayrıca Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Ankara Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Öztürk Türkdoğan, DEM Parti Milletvekillerinin yanı sıra parti yöneticileri ile çok sayıda kişi katıldı.
ÜRKÜT: BOYUN EĞMEDİK
Duruşma, tutsak siyasetçi Ali Ürküt’ün beyanlarıyla başladı. Kobanê Davası’nın sonuna gelindiğine dikkati çeken Ürküt, "Türkiye’nin hukuksuzluk tarihi bu dava ile sınırlı değil. Hazırlanan bu kumpas davası gerek tutuklu siyasetçiler gerek avukatlarımız tarafından tarihin çöp sepetine atılmıştır. Elinizde yalan dolan iddialar dışında bir şey yok. İsnat edilen suçlamaların hepsi çürütüldü. Eğer hukukun bir kırıntısı varsa bu dosya düşürülmelidir. Gelinen aşamada bu davanın ne kadar seviyesiz olduğunu görüldü. Bizleri epey mağdur ettiniz. Mağdur sadece biz değiliz, ama daha fazla mağduriyete gerek kalmadan gereğini yapmanızı bekliyorum. Biz kimsenin tavuğuna kış demedik. Namusluca demokrasi mücadelesi verdik. Onun bedeli hapis ise eyvallah. Biz buna boyun eğmedik. Dün de eğmedik, yarın da eğmeyeceğiz" diye konuştu.
YAĞCI: HİÇBİR İDDİAYI KABUL ETMİYORUZ
Söz alan bir diğer tutsak siyasetçi Ayşe Yağcı ise tüm arkadaşlar adına Gültan Kışanak’a başarılar dilediğini belirterek, “Ne yazık ki cezaevinde oy kullanamıyoruz. Çünkü yasal bir engel olduğu söyleniyor. Açıkçası oy kullanmayı çok istiyorduk. Savunmalarda görülen genel çerçeve şu an tutukluluk incelemesinde de geçerlidir. Hiçbir iddiayı kabul etmiyoruz. Kaçma şüphesi yok yani buna ilişkin zaten herhangi bir şey olamaz. Daha önce de belirttim. Bu şekilde uzun tutukluğu da göz önünde bulunarak tahliyemi talep ediyorum” diye konuştu.
YÜKSEKDAĞ: KIŞANAK’IN SESİNE SES KULAK VERİLMELİ
HDP’nin eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ise tahliye konuşması yapmayacağının altını çizerek beyanlarda bulunacağını aktardı. Yüksekdağ, DEM Parti Ankara Büyükşehir Belediye Eşbaşkan adayı Gültan Kışanak’ın hem yanında hem de arkasında olduğunu söyleyerek, şunları söyledi: “Ankara başkent olması itibariyle eril siyasetin kalesine dönüşmüş durumda. Gültan Kışanak’ın Ankara’da aday olmasını Ankara’yı değiştirebilmesi açısından önemli. O anlamda tüm kadınlar, partili arkadaşlarımız, partisi ne olursa olsun emekten, demokrasiden yana hatta tek başına muhalefet etme kaygısı olan herkes, Gültan başkan için mücadele etmelidir. Gültan Kışana’kın Diyarbakır’dan Kandıra zindanına ve buradan oraya ulaşan sesine kulak vermelidir. Eğer bu sese kulak verilmezse; bu memleketten emekten, demokrasiden emekten bir gelecek bulamayayız. Eğer bir şeyler yapmak istiyorsa bu tarihsel sese kulak vermek durumundayız. Bu yerel seçim mücadelesini, seçimin ötesine taşımak zorundayız.
KIŞANAK’IN ADAYLIĞI ONAYLANMIŞ, SERBEST BIRAKMAK ZORUNDASINIZ
Siz bugün bir belediye başkan adayını hapiste tutuyorsunuz. Onun tutukluluk halinin devamına karar vereceksiniz. Bakın Gültan Kışanak’ın belediye başkan adaylığı mahkeme heyeti, hakemler kurulu tarafından onaylanmış. Siz başkan adaylığı onaylanmış birinin kampanya yürütme hakkını menetmişsiniz. Gültan Kışanak’ı tahliye etmek zorundasınız. Belediye Başkanlığı yapması kabul edilmiş birini tahliye etmek zorundasınız.
DEM PARTİYE GÖNÜL VERENLERE ÇAĞRI
Biz on nedenle 2024 yerel seçimlerinde kazanmayı sadece kazanmak olarak değil, bir onur haysiyet mücadelesi olarak görüyoruz. DEM Parti’ye ve bizlere gönül verenlereler; onurlarına ve onurumuza sahip çıksınlar. Herkese burada DEM Parti’ye oy vermeye çağırıyorum. Verilen her oy bizim için bir onurdur. O oyu veren için de bir onurdur. Bizim onurumuzla oynamaya kalkanlara karşı da bir cevaptı.”
TUNCEL: KIŞANAK’IN PROPAGANDA HAKKINI TANIMANIZ LAZIM
Bir diğer tutsak siyasetçi Sebahat Tuncel ise açlık grevinde olduğu için kısa bir konuşma gerçekleştirdiğini aktardı. Duruşma salonuna da DEM Parti Ankara Büyükşehir Belediye Eşbaşkan adayı Gültan Kışanak ile dayanışmak üzere geldiğini belirten Tuncel, “Burada DEM Parti Ankara Büyükşehir Belediye Eşbaşkan adayları Gültan Kışanak ile Öztürk Türkdoğan şahsında tüm DEM Parti belediye eşbaşkan adaylarına başarılar diliyorum. Artık DEM zamanı geldi. Gülten başkan dedi ya ‘Diyarbakır ile Ankara’nın gündemini birleştireceğiz’ diye; siz şimdi böyle bir adayın özgürlüğünü gasp etmişsiniz. Gülten Kışanak’ı derhal serbest bırakmak zorundasınız. Gülten Kışanak’ın propaganda yapma hakkını tanımanız lazım. Yok Malatya yok Kobani duruşması diyeceksiniz ama onlar hikâye. O yüzden zaman kaybetmeden Gülten Kışanakı tahliye etmeniz lazım. O da diğerleri gibi gitsin propagandasını yapsın halayını çeksin. Bu bir haktır, sizden lütufta bulunmuyoruz. Tüm ömrünü barış mücadelesine veren Gültan Kışanak, bu ülkede hala bedel ödüyor. Dolayısı ile bu özgürlüğünün gaspına son verin. Artık DEM DEMA AZADİ’ye. Sadece Kürtler değil, Türkiye halkının, emekçisinin sürece dahil olması lazım. O açıdan DEM Parti’ye verilecek bir oy, barışa verilecek oydur” dedi.
BAŞKA BİR KANUNSUZLUK: OY KULLANAMIYORUZ
Tuncel ayrıca yerel seçimlerde kendilerine oy kullandırtmamaya da tepki göstererek, “Şimdi bizler geçtiğimiz genel seçimlerde oy kullanırken, şuanda bizim yerel seçimlerde oy kullanamayacağımız söyleniyor. Konuya dair YSK’ye bir çok defa yazdık, ama bizlere oy kullanma yerimizin Diyarbakır olduğu söyleniyor. O zaman bizi Diyarbakır’a götürün, oylarımızı kullanalım. Birileri kaydı olmayanları bir yerlere yazdırarak seçmen yapıyor, polis, asker kaydırıyor ama bizim oy hakkımız engelleniyor. Bu durum da bir başka kanunsuzluk” diye konuştu.
PARMAKSIZ: TÜRKİYE SAVAŞA HAZIRLANIYOR
Tuncel’in ardından söz alan tutsak siyasetçi Bülent Parmaksız ise savunmasını dünya sistemi ve Türkiye’nin yeni dünya düzenindeki konum arayışına dair savunmasını gerçekleştirdi. Verili durumda kapitalist hegemonyanın el değiştirdiğini, güç merkezinin Çin’e doğru kaydığını söyleyen Parmaksız, hegemonyanın el değiştirme sürecinin de savaşsız olamayacağını kaydetti. Türkiye’nin ise ciddi bir dış savaşa hazırlandığını belirten Parmaksız, “Türkiye bir dış savaşa hazırlanıyor. Bu kendini çok net gösteriyor. Bakın bir yerde silahlanma çok fazla ise ve milliyetçilik çok tırmandırılıyorsa bilin ki savaşa hazırlanılıyor. Türkiye bir dış savaşa gidiyor. Her dış savaşa aynı zamanda bir iç savaştır” dedi. Parmaksız ayrıca Türkiye’nin yeni rejim değişikliğini bir dış savaş ile kalıcılaştırmak istediğini de ifade etti. Türkiyeli yetkililer de çağrı yapan Parmaksız, “Her rejim değişikliği, her anayasa değişikliği kanlıdır. Dış savaş iç savaş itibariyle kanlıdır” uyarısında bulundu.
Daha sonra Gültan Kışanak’ın avukatları da Kışanak’ın azami tutukluluk süresinin bittiğini ve müvekkilleri Kışakan’ın tahliye edilmesini talep etti.
Mahkeme heyeti, ara karar için duruşmaya ara verildi.