AMED - Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi önünden 8 Mart etkinliklerinin startını veren DAKAP, "Haklarımızdan, mücadelemizden, anadilimizden, kimliğimizden, doğamızdan ve özgürlüğümüzden asla vazgeçmeyeceğiz" dedi.
Amed’te, Dicle Amed Kadın Platformu (DAKAP) öncülüğünde 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında yapılacak etkinliklerin startı verildi. Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi önünde toplanan kadınlar, “Di 8 e Adare de, bu dirûsmeya ‘Jin jiyan azadi’ ber bi azadiye ve” pankartı açtı. Açıklamaya, Özgür Kadın Hareketi (TJA), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ile Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Amed il eşbaşkanları, milletvekili Adalet Kaya, DEM Parti belediye eşbaşkan adayları, Adalet Nöbeti’ndeki anneler ve sivil toplum örgütü temsilcileri katıldı.
'TECRİT ŞİDDET OLARAK YANSIYOR'
Ortak basın metnini Rosa Kadın Derneği Yönetim Kurulu üyesi Ayşe Çelik okudu. Çelik, 27 Kasım 2023’te cezaevlerinde başlatılan açlık grevlerine dikkat çekerek, “Tecridin en ağırı bugün bir yönetim biçimi olarak başta cezaevlerinde olmak üzere topluma dayatılmakta. Derinleştirilen tecridin kadınlara yansımaları her gün, her saat saldırı, şiddet, taciz, katliam, yoksulluk ve eşitsizlik olmaktadır. Şiddet ve savaş politikalarından beslenen ataerkil sistem, her dönem kadına yönelik saldırılarını şiddetlendirirken, milliyetçilik ve militarizmin kışkırttığı erkeklik, toplumsal cinsiyet rollerini ve cinsiyete dayalı ayrımcılığı pekiştirmektedir” dedi.
'ŞİDDET CİNS KIRIMINA DÖNÜŞTÜ'
İktidarın kullandığı cinsiyetçi dilin keskinleştikçe kadın kazanımlarının da hedefe konulduğuna işaret eden Çelik, “Kadın politikalarının hayata geçirildiği belediyelere kayyım atanmış, devlet eliyle özel savaş politikaları uygulanmış, kadın hakları savunucuları yargı tacizine maruz kalmış, İstanbul Sözleşmesi kaldırılmış, resmi kayıtlara ‘intihar’ya da ‘doğal ölüm’ olarak geçirilen şüpheli kadın ölümlerinde artış yaşanmış, zamanla tüm toplumsal kanalları nefessiz bırakan bu politikaların beslediği şiddet kadınlar açısından ‘cins kırımı’ boyutuna varmıştır” diye belirtti.
'ÇÖZÜM SÜREÇLERİNDE KADININ ROLÜ'
Çatışmalı sürecin etkilediği kesimlerin başında kadınların geldiğine değinen Çelik, şunları söyledi: “Kadınların çözüm süreçlerinde dışlanması ve mağduriyetlerinin giderilmesinin erkeklerin insafına bırakılması geçmiş deneyimlerden de görüldüğü üzere büyük bir sorun teşkil etmektedir. Savaşa, ırkçılığa, ayrımcılığa dayanan sebeplerin ortadan kaldırılmasında toplumsal cinsiyete duyarlı bir perspektifle hareket edilmesi aynı zamanda toplumdaki diğer kimlikler üzerinden yaşanılan sorunlara ve bu sorunların çözümünde kuşkusuz yol gösterici olacaktır. Kadınların çatışma çözümündeki rolleri uluslararası belgelerce de tanınmıştır. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) 1325 nolu kararı, kadınları çatışmaların yalnızca kurbanları olarak gören bakış açısından, onları barışın inşası ve korunmasında erkeklerle eşit şartlarda görev alan aktörler olarak gören bakış açısına geçişin öneminin altını çizmektedir.”
Son yıllarda siyasette yaşanan kadın düşmanı “erkek ittifakının” uygulamalarına da dikkat çeken Çelik, “ ‘Erken yaşta evlilik’ ya da ‘küçüğün rızası’ denilerek çocuk istismarının önü açılmak istenmekte. LGBTİ+’lara yönelik her fırsatta nefret suçu işlenmekte. 2024 yılının 8 Mart’ında bir kez daha bütün kadınları faşizme ve erkek egemenliğine karşı direnişi büyütmeye çağırıyoruz. Erkek-devlet şiddetine karşı bu mücadeleyi yürütürken karşılaştığımız, karşılaşacağımız hiç bir gücün biz kadınlara ve LGBTİ+'lara geri adım attıramayacağını, haklarımızdan, mücadelemizden, anadilimizden, kimliğimizden, doğamızdan ve özgürlüğümüzden asla vazgeçmeyeceğimizi bir kez daha yüksek sesle söylüyoruz” ifadelerini kullandı.
'BİZİ SİNDİREMEZSİNİZ'
Açıklamadan sonra konuşan DEM Parti Amed Milletvekili Adalet Kaya, iktidarın yürüttüğü savaş politikalarının kadın cinayetlerini arttırdığını söyledi. Kürt kadınlarının yüz yıldır mücadele ettiğine işaret eden Kaya, “Kimliğin, dilin yasaklanması bugün özel savaş politikaları ile sürüyor. Devletin yürüttüğü politika Kürt ve kadın düşmanı politikalarıdır. Bizi cezaevlerine atarak sindiremezsiniz. Biz mücadelemizi büyük bedeller ödeyen kadın yoldaşlarımızdan aldık” dedi.
'ÖCALAN'A ÖZGÜRLÜK KÜRT SORUNA ÇÖZÜM'
Cezası bitmesine rağmen hukuksuz bir şekilde cezaevinde tutulan Gültan Kışanak’a da değinen Kaya, “Tutuklanmadan önce Amed Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı’mızdı. Gültan’ a selamlarımızı gönderiyoruz. Bugün Ankara’nın belediye eşbaşkan adayıdır. Gültan bizim eşbaşkanımız ve onurumuzdur. Eşbaşkanlığı tartışamaya açan kirli oyunları reddediyoruz, halk bunları boşa çıkaracak. Tecride, savaşa, ölüme karşı mücadele yürüten anneleri saygıyla selamlıyoruz. Onların talebi bizim talebimizdir. Savaşa karşı barışı savunuyoruz. Barış tesis edilsin istiyoruz. Bunun tek adresi İmralı Adası’dır. Öcalan’ın özgürlüğü sağlanana kadar, barış sağlanana kadar mücadelemiz devam edecek. Sayın Öcalan’a özgürlük, Kürt sorununa demokratik çözüm istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Adalet Nöbeti eylemcilerinden Meryem Soylu da, adalet taleplerini yineleyerek, barış çağrısında bulundu.
Konuşmaların ardından barış için güvercin uçuruldu. Açıklama “Jin, jiyan, azadî” sloganıyla son buldu.
Kitle daha sonra Bağlar PTT binasında toplanarak, tutsak kadınlara mektup gönderdi.