HABER MERKEZİ - İHD her ayın ilk Cuma günü yapmış olduğu “Barış Nöbeti” eylemini bu hafta 8 Mart vesilesiyle kadın mücadelesine adadı.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Merkezi ve şubelerinin her ayın ilk Cuma günü yapmış olduğu “Barış Nöbeti” eyleminin bu hafta 8 Mart Dünya Kadınlar günü dolayısıyla kadın mücadelesine adadı. İHD ve şubelerinde yapılan eylem ve etkinliklerde, “Kadınlar Barış İstiyor” başlığı altında talepler sıralandı.
ANKARA
İHD Ankara Şubesi, “Herkes için barış” şiarıyla başlatılan ve her ayın ilk Cuma günü gerçekleştirilen “Barış Nöbeti” eyleminin 19’uncusunu “Kadınlar barış istiyor” başlığıyla gerçekleştirdi. Nöbet, İHD Ankara Şube Binasında gerçekleştirilirken açıklamayı İHD Üyesi Neylan Solmaz okudu. Devrimci 78’liler kuşağı ve İHD üyelerinin katıldığı nöbette “Kadınlar barış istiyor” yazılı pankart asıldı.
‘BARIŞ COĞRAFYAMIZIN EN ÖNEMLİ TALEBİDİR’
Solmaz, insan hakları savunucuları olarak çatışmalı bir bölgede yaşadıklarını ve barışın bir hak olduğunu her zaman dile getirdiklerini söyledi. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nun kabul ettiği Barış Hakkı Bildirisi ile birlikte BM İnsan Hakları Konseyi’nin 22 Haziran 2017 tarihli kararında “barış hakkının” desteklenmesi gerektiğinin üye ülkelere hatırlatıldığını ifade eden Solmaz, “İHD, barışın insan hakları ve insan özgürlüklerine dayalı olduğunu daima kabul etti. Bizlerin yaşadığı coğrafya etnik, dilsel, dinsel ve kültürel olarak çok farklı kimliklerin yaşadığı bir coğrafya. Ancak maalesef ki Türkiye'de yerleşik resmi ideoloji sadece Türk ve Sünni Müslüman kimliğini temel almış ve bu ideolojiye uygun bir siyasi sistem oluşturmuş. Bu nedenle de farklı etnik, dilsel, dinsel ve kültürel kimlikler her zaman sorun yaşamışlar coğrafyamızda; ya yok edilmişler ya asimile edilmişler ya da yok edilmeye çalışılmışlar. Bu nedenle barışın coğrafyamızda, önemli bir hak talebi olduğu, çok net olarak ortaya çıkmakta” dedi.
‘BÜYÜK ACIYI KADINLAR YAŞAMAKTA’
Türkiye'nin, temel ve yakıcı meselesi olan Kürt sorununda diyalog ve müzakere yerine çatışmanın benimsediğine dikkati çeken Solmaz, şöyle devam etti: “Çatışma ve savaş yönteminin devlet tarafından tercih edilmesiyle birlikte, baskı ortamında şiddetin öne çıkması, beraberinde nefret dilinin gelişmesi, kadına yönelik şiddetin artması, kadın cinayetlerinin önlenememesi ancak bu şiddet ortamıyla izah edilebilir. Bugün dünyanın birçok bölgesinde de maalesef savaşlar devam etmektedir. 7 Ekim 2023 tarihinde İsrail Devletinin Filistin topraklarında yürüttüğü savaş ve operasyonlarda, yine yaşam hakkı ihlalleri başta olmak üzere en çok kadınların çok boyutlu hak ihlallerine uğradığına tanıklık etmekteyiz. Rusya'nın Ukrayna işgali, Libya'da iç savaş, Suriye'de yaşanan iç savaş, Rojava'da yaşanan çatışma. Bu savaşlar ve çatışmalar, BM’nin barışı sağlama yönündeki görevini yerine getirmediğini göstermekte ve bu nedenle savaş ve çatışmalı ortamlar devam etmektedir. Maalesef ki bu coğrafyalarda en büyük acıyı da kadınlar ve çocuklar yaşamaktadırlar. Coğrafyamızda yaşanan savaş ve çatışmalı ortam nedeniyle binlerce kadın mağdur olmuştur. Kadınlar ev baskınlarında, köy baskınlarında, gözaltı merkezlerinde ya da cezaevlerinde yoğun şiddete maruz kalmaktadırlar. Devletin kullandığı şiddet fiili ve şiddet dili erkek egemen şiddetin toplumda da yaygınlaşmasına neden olmakta ve bu sebeple evler, sokaklar, işyerleri her yer kadınlar için güvensiz ortamlar olarak ortaya çıkmaktadır.”
8 MART ÖNCESİ
Solmaz, ardından barış talebini yineleyerek şunları söyledi: “Bir kez daha 8 Mart Dünya Kadınlar Günü öncesinde kadına yönelik şiddetin tamamen ortadan kalktığı, erkek egemen, feodal ve militer sistemin sorgulandığı yeni bir sürecin başlamasını diliyoruz. Bu nedenle de Barış Konferansımızın da bu taleplerimize öncü olmasını istiyoruz”.
AMED
İHD Amed Şubesi, Barış Nöbeti’ni Bajarê Nû (Yenişehir) ilçesinde bulunan dernek binasında sürdürdü. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla "Kadınlar barış istiyor" sloganıyla gerçekleştirilen nöbete, Barış Anneleri, Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Amed Şubesi, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Amed Şubesi ve Dayanışmanın Kadın Hali Derneği (DAKAH-DER) katıldı. Ortak basın metnini İHD Amed Şube Başkan Yardımcısı Suzan Mehmetoğlu okudu.
DÊRSİM
İHD Dêrsim Şubesi’nin açıklamasında konuşan dernek yöneticisi Hüseyin Yaşar Sezgin, dünya genelinde yaşanan savaşlara dikkat çekti. 7 Ekim 2023’te İsrail’in Filistin’e saldırılarına değinen Sezgin, yaşam hakkı ihlalleri başta olmak üzere en çok kadınların çok boyutlu hak ihlaline uğradığını söyledi.
‘SAVAŞ EN ÇOK KADIN VE ÇOCUKLARI ETKİLİYOR’
Savaş coğrafyalarındaki en büyük acıyı kadın ve çocukların yaşadığını belirten Sezgin, “Coğrafyamızda yaşanan savaş ve çatışmalı ortam nedeniyle binlerce kadın mağdur olmuştur. Maalesef ki kadınlar ev baskınlarında, köy baskınlarında, gözaltı merkezlerinde ya da cezaevlerinde yoğun şiddete maruz kalmaktadırlar. Devletin kullandığı şiddet fiili ve şiddet dili erkek egemen şiddetin toplumda da yaygınlaşmasına neden olmakta ve bu sebeple evler, sokaklar, iş yerleri her yer kadınlar için güvensiz ortamlar olarak ortaya çıkmaktadır” dedi.
BARIŞ KONFERANSI
Barışın çok önemli bir insan hakkı olduğuna vurgu yapan Sezgin, “İşte bu barış nöbetlerimizi bir Barış Konferansı’yla taçlandırmaya karar verdik. 16 ve 17 Mart tarihlerinde Amed’de düzenleyeceğimiz Barış Konferansı’nda barış taleplerimizi bir kez daha ve yüksek sesle dile getireceğiz. Bu seslerin büyük bir çoğunluğunu da kadınlar oluşturacak” diye konuştu.
ÊLIH
İHD Êlih Şubesi de “Barış Nöbeti” tuttu. “Barış insan hakkıdır. Barış insanlığın teminatıdır” pankartının açıldığı açıklamayı, İHD Êlih Yönetim Kurulu üyesi ve avukat Sümeyye Gültekin Aykut okudu.
Aykut, “Bizlerin yaşadığı coğrafya etnik, dilsel, dinsel ve kültürel olarak çok farklı kimliklerin yaşadığı bir coğrafyadır. Ancak Türkiye’de yerleşik resmi ideoloji sadece Türk ve Sünni Müslüman kimliğini temel almış ve bu ideolojiye uygun bir siyasi sistem oluşturmuş. Bu nedenle de farklı etnik, dilsel, dinsel ve kültürel kimlikler her zaman sorun yaşamışlar coğrafyamızda; ya yok edilmişler ya asimile edilmişler ya da yok edilmeye çalışılmışlar. Bu nedenle ‘barışın’ coğrafyamızda, önemli bir hak talebi olduğu, çok net olarak ortaya çıkmakta.
Çatışma ve savaş yönteminin devlet tarafından tercih edilmesiyle birlikte, baskı ortamında şiddetin öne çıkması, beraberinde nefret dilinin gelişmesi, kadına yönelik şiddetin artması, kadın cinayetlerinin önlenememesi ancak bu şiddet ortamıyla izah edilebilir” dedi.
MERSİN
İHD Mersin Şubesi de “Barış Nöbeti” eyleminin bu haftaki konusunu kadın mücadelesine ayırdı. Dernek binasında yapılan nöbete çok sayıda insan hakları savunucusu katıldı. Etkinlikte konuşan İHD Mersin Şubesi Kadın Komisyonu Üyesi Fatoş Sarıkaya konuştu. 8 Mart'a vesilesiyle bu ayki “Barış Nöbeti” eyleminin konusunun "Kadınlar Barış İstiyor" olduğunu ifade eden Sarıkaya, "Bir kez daha 8 Mart Dünya Kadınlar Günü öncesinde kadına yönelik şiddettin tamamen ortadan kalktığı, erkek egemen, feodal ve militer sistemin sorgulandığı yeni bir sürecin başlamasını diliyoruz. Bu nedenle de Barış Konferansımızın da taleplerimize öncü olmasını diliyoruz" dedi.
ADANA, ANTALYA, HATAY
İHD Adana Şubesi de aynı içerikle dernek binasında bir araya geldi. Nöbete çok sayıda insan hakları savunucusunun yanı sıra DEM Parti yöneticileri ile belediye başkan adayları da katıldı. Nöbette, barış talebinde bulunuldu. Antalya ve Hatay'da da benzer taleplerle nöbet tutuldu.
WAN
İHD Wan Şubesi, dernek binasında eylemlerini sürdürdü. Çok sayıda İHD üyesi avukat nöbet eylemine katıldı. İHD Wan Şube yöneticilerinden Ayten Kıran, "Maalesef kadınlar, ev baskınlarında, gözaltı merkezlerinde ya da cezaevlerinde yoğun şiddete maruz kalmaktadırlar" diye kaydetti.
16-17 Eylül tarihlerinde Amed’de “Barış Konferansı” düzenleyeceklerini aktaran Kıran, “Barış Konferansı’nda barış taleplerimizi bir kez daha ve yüksek sesle dile getireceğiz. Bu seslerin büyük bir çoğunluğunu da kadınlar oluşturacak" vurgusu yaptı.
RIHA
İHD Riha Şubesi, her ayın ilk Cuma günü tutukları barış nöbetini eylemlerini şube binalarında tutular. Barış nöbeti eylemine İHD Riha Şube üye ve yöneticilerinin yanı sıra Emek ve Demokrasi Platformu bileşeni kurum temsilcileri de katıldı.
Ortak basın metnini İHD Genel Şube sekreteri Songül Arpa, dünyada yaşanan savaşlarda en fazla kadınların etkilendiğini belirterek, “Bir kez daha 8 Mart Dünya Kadınlar Günü öncesinde kadına yönelik şiddettin tamamen ortadan kalktığı, erkek egemen, feodal ve militer sistemin sorgulandığı yeni bir sürecin başlamasını diliyoruz. Bu nedenle de Barış Konferansımızın da bu taleplerimize öncü olmasını istiyoruz” dedi.