HABER MERKEZİ - Kayseri Bünyan Cezaevi'ndeki tutsak Gülistan Al, “Reşo-Yüreği Şefkat Dolu Bir Devrimci” denemesinde 2016 yılında Cizre'de yaşamını yitiren kardeşi Şiyar Al'ı anlattı.
Adana'da 2016 yılından tutuklanan ve şu an Kayseri Bünyan Cezaevi'nde tutulan Gülistan Al, "Reşo-Yüreği Şefkat Dolu Bir Devrimci" denemesinde 2016 yılında Şirnex'in Cizîr (Cizre) ilçesinde yaşamını yitiren kardeşi Şiyar Al'ı anlattı. Aryen Yayınları'nda çıkan kitapta, Al ailesi fertleri ile Şiyar Al'ın arkadaşlarının Türkçe-Kürtçe kaleme aldığı yazılar ve şiirler yer alıyor.
Ailesinin “Reşo” dediği M. Şiyar Al (Çiya Amed), 1994 yılında Amed'in Çermûk (Çermik) ilçesine bağlı Terbil (Kırmatepe) kırsal mahallesinde doğar. 7 yaşlarında ailesi ile birlikte Antalya'nın Kepez ilçesine göç eder. Küçük yaşlarda seralarda çalışmaya başlar, lise yıllarında ise otellerde çalışmaya başlar. Ardından üniversite için Isparta'ya gider. Bir süre sonra Özgür Öğrenci Derneği ile tanışır. Öğrenci yurdunda kendilerine dönük ayrımcı politikalar üzerine Kürdistan'dan gelen arkadaşlarıyla birlikte bir eve taşınır.
Üniversite okurken 2014 yılının dernek çalışmalarında daha aktif yer alır. İzmir, İstanbul, Mersin, Adana ve Bedlîs gibi şehirlerde gençlik çalışmaları yürütür. 2015 yılında ise Şirnex’ın Cizîr (Cizre) ilçesine geçer. 2016 yılının Şubat ayında, birçok arkadaşıyla birlikte mahsur kaldıkları evlerin önünde açılan ateş sonucu hayatını kaybeder.
‘YÜREĞİNE MİSAFİRİM’
Kitap, abla Al'ın “Burada kazanırsak zaten tarihe geçeriz. Ama olur da kaybedersek tarihe geçecek olan arkadaşların gönüllerin de yerimiz olsun yeter” cümleleriyle başlıyor ve “Yüreğine Misafirim” şiiriyle devam ediyor. Kitapta Reşo’nun annesi Emine Al, oğluna duyduğu özlemi, “Seni çok özlüyorum oğlum. Bu özlem her zaman da devam edecek. Seninle birlikte yaşayacağım ve her zaman seni büyüteceğim. Hiç bitmeyen özlemle… Seni çok özleyen ve seni her zaman özleyecek olan…” sözleriyle dile getiriyor.
Sonrasında Reşo’nun arkadaşı Jiyan Ay, Kürtçe “Kenê Esmerî” yazısıyla Al’ı anlatıyor. Reşo’nun babası Cuma Al da oğluna duyduğu özlemi şu sözlerle anlatıyor: “Her gün bizimle yaşıyorsun, biz seninle havayı soluyoruz ve her zaman de seninle soluyacağız. Sana yazdığım her cümle beni daha da onurlandırıyor. Bundan onur ve şeref için sana teşekkür ediyorum oğlum. Sonsuz sevgi ve özlemle…”
‘KEKO’NUN YERİ HEPİMİZDE AYRIYDI’
Kitapta yer alan her yazı ve şiir, Reşo’nun farklı yönlerini ortaya koyuyor. Ablası Sultan, kardeşine dair şunları söylüyor: “O her daim bizimle biz de her daim onunla olacağız. Yüreği güzel insan seni çok seviyor ve özlüyoruz…” Abisine “Keko” diye seslenen kardeşi Remziye’nin kaleminden de şu cümleler dökülüyor: “Keko’nun yeri hepimizde ayrıydı. Varlığı hepimize farklı bir anlam kattı. Yokluğu hepimize farklı öğretti. Hep kalpte özel bir yerdeydi. Ve her zaman da özel kalacak… Keko düşüncesiyle, duruşuyla, yürüyüşünü anlamlandırıp bu yaşamı büyütenlerden oldu…Sevgi, özlem ve minnetle.” Kardeşi Ciwan Al da şu sözlerle abisini anlatıyor: “Doğru ve yanlışların arasına çizgi çekmesini bilen biriydi. Ve vermiş olduğu mücadele bizlere bıraktığı en büyük, en güzel öğretisi oldu… Her daim özleyeceğim güzel insan.”
Al’ın ablası Semra da kardeşiyle birlikte geçirdiği günlere özlem duyarak, “Keşke diyorum, keşke zamana daha çok şey sığdırabilseydik. Çok sohbet edip sarılsaydık birbirimize. En derin özlem duygularıyla kucaklasaydım Şiyar’ı…” diye kaydediyor.
Reşo ile birlikte gençlik çalışmalarında yer alan arkadaşı Zerdeşt, birlikte geçirdiği günleri anarak, “Onlar külleriyle direndiler. Zafer ise şimdi o küllerden doğuyor…” sözleriyle Reşo ve arkadaşlarına atıfta bulunuyor.
Kitabın devamında Al’ın arkadaşı Hülya Ancı, “Arayışın Doğrusunda Doğru Yoldaş” yazısı ile birlikte yaşadıkları anıları anlatıyor. Zehra Kaya, “Reşo” isimli Türkçe yazdığı şiiriyle kendisi ve yoldaşlarının mücadelesine değiniyor. Dilşad Şengül de, “Tarihin Direniş Çiçekleri” isimli şiiriyle Şiyar’ın ve Kürt özgürlük mücadelesinde yaşamını yitiren yoldaşlarını anlatıyor. Kitap, Gülistan’ın kardeşine Kürtçe olarak yazmış olduğu “Rêheval (Yoldaş)” şiiriyle sona eriyor.
GÜLİSTAN AL KİMDİR?
Gülistan Al, 1992 yılında Amed'in Çermûk (Çermik) ilçesine bağlı Terbil (Kırmatepe) kırsal mahallesinde dünyaya geldi. İlkokulu köyünde, ortaokulu ise ailesiyle birlikte taşındığı Antalya'ya bağlı Kepez ilçesinde okudu. Malatya İnönü Üniversite'sinde Pazarlama Bölümü'nde okurken, tutuklandı. 4 ay Malatya Hapishanesi'nde kaldı ve tahliye edildi. 2016'da tekrardan Adana'da tutuklandı. 2017 yılında hakkında "Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Al, şu anda Kayseri Bünyan Kadın Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunuyor.