HABER MERKEZİ – Filistin Sağlık Bakanlığı, Gazze’deki barınma merkezlerinin aşırı kalabalık olması ve temiz su bulunamamasının bulaşıcı hastalıkları tetiklediğini ifade ederek 705 bin bulaşıcı hastalık vakası kaydedildiğini duyurdu.
İsrail’in 7 Ekim’den bu yana devam eden saldırıları Gazze’deki sivillerin yaşamlarını tehdit etmeye devam ediyor. Arap medyasına konuşan Filistin Sağlık Bakanlığı yetkililerinden Rami el-Abadla, 24 Ekim’den 18 Şubat’a kadar Gazze Şeridinde 705 bin bulaşıcı hastalık vakası kaydedildiğini söyledi.
‘EN ÇOK VAKA SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONU’
Rami el-Abadla, en fazla görülen vakanın üst solunum yolu enfeksiyonu olduğunu ifade ederek, “Su sıkıntısı ve hijyen için gerekli malzemelerin olmaması nedeniyle yurttaşlar, ishal ve çeşitli cilt hastalıklarıyla karşı karşıya kaldı” dedi. El-Abadla “En çok vakanın görüldüğü hastalık savaşın başlangıcından bu ayın ortasına kadar 332 bin vakanın kaydedildiği solunum sistemi enfeksiyonu; ikinci sırada 222 bin vakanın kaydedildiği ishal yer alıyor. Çocuklar arasında 2 bin 485 vakanın kaydedildiği ileri düzeyde ishal vakaları da var” dedi. Rami el-Abadla, bölgede 10 bin hepatit vakasının, 125 ila 130 bin arasında uyuz vakasının kaydedildiğini ve çocukların vücudunda sivilcelerin ortaya çıkmasıyla ilişkili 46 bin cilt hastalığı vakasının kaydedildiğini belirtti. Bunun yanında 6 bin 142 bakteriyel enfeksiyon vakasının tespit edildiğini açıkladı.
‘HİJYEN İÇİN GEREKLİ SU YOK’
Barınma merkezlerinin aşırı kalabalık olmasının, içme suyu ve hijyen için gerekli suyun bulunmamasının, temizlik malzemelerinin azlığının ve bağışıklığı büyük ölçüde etkileyen gıda eksikliğine dikkat çeken el-Abadla, tüm bu eksikliklerin salgın hastalıkların yayılmasına toplu olarak katkıda bulunan faktörlerden olduğunu söyledi.
‘YENİ DOĞAN BEBEKLER KAYIT ALTINA ALINMIYOR’
Bulaşıcı hastalıklara yakalanma riski en fazla olan gruplara ilişkin el-Abadla, “Tüm gruplar hastalıklara yakalanma riskiyle karşı karşıya. Savaştan önce bağışıklık sistemi zayıf olanlardan, kronik hastalıklara sahip olanlardan, hamilelerden, yaşlılardan bahsediyorduk. Ancak şimdi, yaşam için gerekli tüm ihtiyaçların karşılanmaması nedeniyle risk faktörleri arttı ve tüm toplum hastalıklara karşı savunmasız durumda” açıklamasında bulundu. El-Abadla, son olarak, “Sağlık sisteminin çökmesi nedeniyle yeni doğan bebekler kayıt altına alınmıyor, şehit olanlara ölüm belgesi verilmiyor. Tüm bu detaylar ve rakamlar savaşın bitiminden sonra daha da netleşecek” ifadelerini kullandı.