AMED - DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları Bismil’de yaptığı konuşmada, “31 Mart’ta sizleri süpüre süpüre geleceğiz. Biz örgütlü bir halkız, onların seçim hilelerini örgütlü bir mücadele ile boşa düşüreceğiz” dedi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, seçim çalışmaları kapsamında Amed'in Farqîn (Silvan) ilçesinin ardından Bismil’e geçti. Hatimoğulları ve beraberindekiler burada çok sayıda kişi karşıladı. Hatimoğulları ilçe seçim bürosunun önünde konuştu. Hatimoğulları ve beraberindeki heyeti karşılayan kitle sık sık “Bijî berxwedana zindana” sloganını attı.
‘ANNELERE SELAM OLSUN’
Hatimoğulları halkı selamlayarak, “Merhaba gelê Amedê, silav Bismil, merhaba dayîkên hêja, merhaba gelê birûmet, li ser seran li ser çavan hûn bi xêr hatin. Merhaba 90’lı yılların o karanlık günlerinde JİTEM’in karanlık güçleri tarafından katledilen Vedat Aydın’ın yoldaşları, merhaba. Kürt sorununun barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözülmesi için İmralı tecridinin kalkması için Sayın Öcalan üzerinde tecridin kalkması için on binlerce insan İstanbul’da ayaktaydı. Yine aynı taleplerle, cezaevlerinde devam eden açlık grevlerinden ve dışarıda aynı taleplerle mücadele veren İstanbul’daki adalet nöbetindeki analarımızdan selamlar, sevgiler getirdim size. Bizlerin buradan bu meydandan İstanbul’daki adalet nöbetindeki analarımıza, Amed’deki adalet nöbetindeki analarımıza, Kürdistan’ın dört bir yanında adalet nöbetindeki analarımıza, beyaz tülbentleri ile sembolleşen barış annelerimize binlerce kez selam olsun” dedi.
‘KÜRT HALKI MÜCADELEYE DEVAM EDİYOR’
Kürt halkının tüm tecrit politikalarına rağmen mücadeleye devam ettiğini belirten Hatimoğulları, “Bizlerin üzerinde tecrit uygulayarak, cezaevleri içinde ayrıca cezaevleri kurarak cezaevlerini bir işkencehaneye çevirenler, İmralı tecrit sistemini bütün Türkiye’ye yayanlar şunu çok iyi bilmeli ki Kürt halkı özgürlüğü için mücadele etmeye devam ediyor. Kürt halkı 4 parça Kürdistan’da mücadele etmeye devam ediyor, engel olamayacaklar buna” diye konuştu.
‘AYRIMCIK YAPAN İKTİDARDIR’
AKP’nin dün yapmış olduğu MYK toplantısına işaret eden Hatimoğulları, “MYK toplantısını MGK toplantısı mı belli değildir. Birbirine karıştırmışlar. Yeni aldığı kararı sözcüleriyle açıkladılar. ‘Sınır ötesi operasyonlara devam, teröristan kurdurmayacağız sınırımızda’ diyorlar. Oysa bahsini ettikleri ‘teröristan’ Kobanî’dir, bahsettikleri ‘teröristan’ Rojava’da sizler gibi yaşayan sivil halkın ta kendisidir. Okuluna çocuğunu gönderen, dükkanını açan esnafımız, değerli halkımız Ankara’nın göbeğinde nasıl yaşıyorsa insanlar bahsini ettikleri ‘teröristan’ işte böyle sivil halkın yaşadığı yerlerdir. Belli ki AKP iktidarı biraz önce geldiğimiz noktada polisin seçim çalışmalarımıza müdahaleden de anlaşılıyor ki her yerde yaptıkları müdahalelerden ve MYK kararlarını açıklayan AKP sözcüsünden de anlaşılıyor ki bunlar bu seçim çalışmalarını yine ‘terör’ üzerinden götürmek istiyorlar. Biz de diyoruz ki bu ülkeye ayrımcılığı getiren toplumu kutuplaştıran halklar arasına nifak tohumları ekmeye çalışan ayrımcılık ve bölücülük yapan halk değildir. Bu iktidarın ta kendisidir” diye belirtti.
‘IĞDIR YALNIZ DEĞİLDİR’
Iğdır Belediyesi eşbaşkan adayları Mehmet Nuri Güneş ve Hoşhaber Belediyesi Eşbaşkan adayları Emine Yöndem Kartal’ın adaylıklarının seçim kurulu tarafından engellenmesine tepki gösteren Hatimoğulları, şöyle devam etti: “Iğdır’da güçlü eşbaşkan adaylarımızı yarışın dışına alarak yarışa devam etmek istiyorlar. Buradan Iğdırlı kardeşlerimize, değerli arkadaşlarımıza mesajlarımızı hep beraber iletelim. Iğdır yalnız değildir, Amed Iğdır’la beraberdir. Adaylarımızın adaylıkları için mücadele edeceğiz. Değerli Bismil halkı kayyım demek irade hırsızlığı demektir, belediyenin kasasını çalmak demektir, halkın hakkı olan bizim anamızdan emdiğimiz ak sütümüz kadar hakkımız olan ve burada hizmet için kullanılması gereken paraları cebine indiren çeteler demektir. Kayyım demek hizmetsizlik demektir. Kayyım atanması demek Kürdistan’a ve Kürt halkına yol yapmayarak, onları yolsuz, kaldırımsız, susuz, kanalizasyonsuz bırakarak onları ayrıca cezalandırma biçimidir. Bizlere hapishanelerde tuttukları, esir olarak tuttukları yetmiyormuş gibi dışarıyı da hapishaneye çevirmek istiyorlar. Kayyımcı anlayış bugüne kadar ne yaptı? Kentleri viraneye çevirdi. Bunu asla kabul etmedik ve asla kabul etmiyoruz.”
SÜPÜRE SÜPÜRE GELİYORUZ
Kayyımların yok etmeye çalıştığı bütün mekanizmaları tekrar açacaklarını ifade eden Hatimoğulları, devamla şunları söyledi: “Bizler 31 Mart’ta Bismil, Amed başta olmak üzere Kürdistan’da öyle bir geleceğiz ki 31 Mart’ta öyle bir zafere imza atacağız ki kayyımın ne adı hatırlanacak ne kendisi hatırlanacak. Kürtçe tabelalarımızı sökenler, sokaklarımızın adının Kürtçe tabelalarımızı sökenler, sokaklarımızın adının Kürtçe olmasına hazmedemeyip onu çıkarıp kendi bildikleri isimleri koyanlar bu kayyımcı zihniyet ve anlayış Kürtçeye hiçbir yerde tahammül edemeyenlere bizler de diyoruz ki; 31 Mart’ta sizleri süpüre süpüre geleceğiz ve o tabelaları yeniden yerine asacağız, çok dilli belediyecilik Kürtçe, Türkçe bütün dillerde belediyecilik hizmetini biz DEM Parti olarak vereceğiz.
DANIŞMA MERKEZLERİNİ YENİDEN AÇACAĞIZ
Bu iktidar, kadın düşmanı bir iktidardır. Bu iktidar DEM Parti’nin yıllarca Kürt kadın hareketinin, Türkiye kadın hareketi ile birlikte el ele vererek büyük kazanımlardan biri olan eş başkanlık ve eşit temsiliyet sistemine saldırarak kadınların siyasette irade olmasını engellemek istiyorlar. Ama bunu başaramazlar. Çünkü biz eş başkanlık sistemini sonuna kadar kadınlarla birlikte savunduk, savunmaya da devam edeceğiz. Belediyelerimizin ilk icraatı şu olacak. Onların kapattıkları bütün kadın kurumlarımızı tek tek açacağız, kadın danışma merkezlerini yeniden açacağız, kadınlara iş edindirme kursları, ürünlerinin değerlendirebileceği alanları bizler kuracağız. Kadınlar bu toplumun yarısıdır. Kadınlar siyasette de siyasetin yarısı, hatta daha fazlası olacaktır. Çünkü bizler Jin, Jiyan, Azadî sloganıyla büyümüş bir neferiz.”
‘KURDİSTAN YOKSULLAŞTIRILDI’
Halkın iradesinin yok sayıldığına ve yoksulluğa sürüklendiğine dikkati çeken Hatimoğulları, sözlerini şöyle sürdürdü: “Onlar kentlerimize düşman, dilimize düşman, gençlere düşman, kültürümüze düşman. Bir kentin siluetini ortadan kaldırmak, bir kenti kent yapan o kente kimliğini veren bütün kültürel değerleri ortadan kaldırmak istiyorlar. Ve böylece bir halkın iradesini ezeceklerini zannediyorlar. Ahmet Arif’in dediği gibi ‘bunlar engerekler ve çıyanlardır. Bunlar aşımıza, ekmeğimize göz koyanlardır, biz bunları tanıyarak büyüdük. Biz buradayız, DEM Parti burada, halk burada, Kürt halkı burada. Bunlar diyor ki ekonomiyi biz uçurduk, bunlar diyor ki Türkiye’de aç ve yoksul yok. Bunlar her konuda yalan söylemeye alışkın oldukları için Türkiye ve Kürdistan’daki yoksulluğu bilerek ve isteyerek görmezden geliyorlar. Dün sendikalar açlık sınırını 19 bin TL olarak açıkladı ama aldığımız asgari ücret 17 bin TL. Yani biz aldığımız 17 bin TL’lik ücretle çocuklarımızın beslenme çantasına bir paket süt bile koyamayacak kadar yoksullaştırıldık. En çok Kürdistan yoksullaştırıldı. Kürt gençleri o yüzden göç yollarını tutmak zorunda. Ya Türkiye şehirlerine ya da yurtdışına gitmek zorunda. Bizlere bunu reva gören bu iktidara karşı bizler aynı zamanda ekonomik adaleti sağlamak, eşitliği sağlamak için de mücadele ediyoruz.
Bu yerel seçimler bunun için de çok önemli. Emekliye 3 bin TL ikramiye vererek onları susturacaklarını zannediyorlar. Oysa ramazan yaklaşıyor ve yarın bir iftar yemeğine misafiriniz gelirse siz 3 bin liraya ancak bir öğünlük sofra kurabilirsiniz. Bunlar zannediyor ki işçiyi, çiftçiyi, emekçiyi, esnafı bu şekilde ikna edecekler. Ama karnı aç olan insan ikna olmaz. Bu yalancı iktidar yüzünden karnı aç olarak yaşayanlar asla ve asla ikna olmaz.”
ADALETİ GETİRECEĞİZ
Ülkeye adaleti getireceklerini vurgulayan Hatimoğulları, “Bizler gaz bulduk, kömür bulduk. Şimdi Şırnak’ta kömür bulduklarını söylüyorlar. Daha önce Karadeniz’de gaz bulduklarını söylediler. Ama sizler ısınmak için başta elektrik faturaları, doğalgaz faturalarının ne kadar yüksek olduğunu siz değerli yurttaşlarımız herkesten iyi biliyorsunuz. Bunlar Cumhurbaşkanlığına bağlı bir yalancı, müdürlük, başkanlık kurmuşlar. Saraya bağlı bu başkanlık bu buluşları kendi bulduğunu iddia ediyor. Bizler diyoruz ki buluşlarınızla yerin dibine girin. Bizler bu ülkeye adaleti, eşitliği getireceğiz. Ekmeğe doyacak insanlar, yoksul kalmayacak” ifadelerinde bulundu.
MAHALLE MECLİSLERİMİZ OLACAK
Kayyımsız dönemleri hatırlatan Hatimoğulları, şunları dile getirdi: “Ne kadar başarılı bir halk belediyeciliği yaptığımız ortadadır. Bizler demokratik belediyecilik anlayışımızla, halkımızla birlikte yöneteceğiz. Belediye meclis toplantıları halkımıza açık olacak. Her mahallede mahalle temsilciliklerimiz, mahalle meclislerimiz o mahallenin sorunlarını belediyeye taşımayla yükümlü olacak. Bizler demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü belediyecilik anlayışımızı bir kez daha kayyımları gönderdikten sonra hep beraber göstereceğiz. Depreme dayanıklı kentleri kuracağız. Kürdistan fay hattı üzerinde bir bölge ve bizim belediyecilik anlayışımız kentlerimizi depreme dirençli bir şekilde hayata geçirmek ve kentlerimizi yeniden kurmak. Böyle bir iradeye insanı, halkı, yurttaşı merkezine alan iradeye hep beraber evet diyor muyuz?”
KÜÇÜK PARTİLERE PRİM VERMEYİN
Amed’de ve Kürdistan’ın birçok yerinde AKP’nin kurduğu ittifaklara da dikkati çeken Hatimoğulları, devamla şunları söyledi: “Küçük particiklerle birlikte Amed’de Kürt halkına dönük DEM Parti’ye olan sempatiyi ve sevgiyi, DEM Parti’ye olan siyasi bağlılığı ortadan kaldıracaklarını zannediyorlar. Kurdukları parti Hizbul-kontranın uzantısı olan partiyle sözüm ona Filistin için ortak gözyaşı döküyorlar. Şunu bilsinler ki ne onların Filistin için gözyaşı döken küçük ortakları ne de AKP’nin bizzat kendisi Filistin halkının yanında değildir. Filistin halkının gerçekten yanında olsaydı yapacakları ilk iş bütün anlaşmaları feshetmekti ama yapmadılar. Yani burada ben o küçük partiye sempati duyan değerli kardeşlerime seslenmek istiyorum; burada İslami değerleri kullanarak dini istismar etmeye çalışanlara prim vermeyelim. Ve burada Filistin için gözyaşı döküp Ankara’da sarayla AKP ile işbirliği yapmak gerçek bir İslamcı anlayışın yansıması değildir. Bunlara asla yer vermeyeceğiz. Bizler bu ülkede yaşayan bütün halklar ve inançlar olarak kendi dilimizle kendi rengimizle var olmaya ve bütün farklılıklarımızla birlikte demokratik bir Kürdistan’ı demokratik bir Türkiye’yi hep beraber inşa etmeye var mıyız?”
KAYYIM REJİMİNİ BOŞA DÜŞÜRECEĞİZ
AKP’nin kayyım atayarak bir rejim geliştirmek istediğini ancak kayyım rejimini boşa çıkaracaklarının altını çizen Hatimoğulları, sözlerini şöyle tamamladı: “Belediyelerimizi 2019’da kazandığımızdan daha üstünde bir oyla hep beraber kazanacağız. Ama biliyoruz ki bazı bölgelere oylar kaydırmışlar. Askerleri tabur tabur taşımışlar bazı bölgeleri kazanmak için. Bunu boşa düşürmenin en önemli yolu şudur. Birinci yolu bize bugüne kadar hiç oy vermemiş değerli ailelerimize hep beraber gidelim ve onların neden DEM Parti’ye oy vermeleri gerektiğini tek tek anlatalım ve ikna edelim. İkinci işimiz oyu bu kentte olup ama başka şehirlerde yaşamak zorunda kalan değerli kardeşlerimizi, değerli çocuklarınızı, ailelerinizin eş dost akrabalarınızın buraya gelmelerini ve oylarını kullanmalarını sağlamalıyız.
KÜRT HALKI DİZ ÇÖKMEYECEK
Biz örgütlü bir halkız, onların seçim hilelerini örgütlü bir mücadele ile boşa düşüreceğiz. Bismil’den beklentimiz önceki oyları daha fazla artırarak kazanmak 31 Mart’ta bu meydanda seçim zaferini hep beraber kutlamaktır. Bizler bu çalışmayı JİTEM tarafından katledilen ve çok sayıda yargısız infazla failli meçhul dedikleri ama failli belli olan Vedat Aydınlar için Rojava'daki Kürt kardeşlerimiz için kendimiz için kadınlar için gençler için… Son sözüm sevgili kadınlara, sevgili kadınlar değerli kız kardeşlerim bu seçimin zaferi sizler olacaksınız. Sizler Jinaların, Pakizelerin, Sakinelerin yoldaşları olarak hep beraber Jin Jiyan Azadî sloganlarını Amed’den yankılayacak mıyız? İşte sesimiz böyle güçlü oldukça bizler böyle coşkulu oldukça çocuklarımızın o güzel zafer işaretlerini gördükçe AKP de bugüne kadar bu ülkeyi yönetenler bilsin ki Kürt halkı diz çökmeyecektir. Onurlu mücadelesini sonuna kadar devam edecektir. 31 Mart zaferimiz şimdiden kutlu olsun. Serkeftin serkeftin!”