RIHA - Cizîr ilçesinde sığındıkları bodrumda katledilen gazeteci Rohat Aktaş ve DBP PM Üyesi Mehmet Yavuzel ile Mazlum Yeşil mezarları başında anılmasına engel çıkarılması üzerine kitle, "Şehîd namirin" sloganları eşliğinde yürüyüş gerçekleştirdi.
Sokağa çıkma yasaklarının olduğu dönemde haber takibine gittiği Şirnex'ın Cizîr ilçesinde sığındığı bodrumda katledilen ve 26 Şubat 2016 tarihinde defnedilen Azadiya Welat gazetesi Yazıişleri Müdürü Rohat Aktaş ile aynı bodrumda katledilen Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) PM Üyesi Mehmet Yavuzel ve Mazlum Yeşil mezarları başında anılmasına engel çıkartıldı. Anmaya Aktaş, Yavuzel ile Yeşil'in ailelerinin yanı sıra Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eşbaşkanı Serdar Altan, gazeteci Hakkı Boltan, Xwebûn Gazetesi Editörü Rohat Bulut, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Riha Milletvekili Ömer Öcalan, DEM Parti ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) il ve ilçe örgütü temsilcileri katıldı. Pirsûs Asri Mezarlığı'nda yapılmak istenen anma, polis tarafından mezarlık "İbadethane olduğu" gerekçesi ile engellenmek istendi.
Polis amiri yasaklamaya dair bir belgenin ve gerekçenin olmadığını itiraf ederek, talimat ile çalıştıklarını söyledi. Polisin engelleme girişime karşı kitle mezarlık önünden ayrılmayarak iki saat boyunca sessiz bekleme eylemi yaptı. Aileler, engelleme girişimine karşı mezarlığa girerek mezarlara karanfil bırakıp dua etti. Ardından ailelerin katılımı ile mezarlık önünde anma gerçekleştirildi.
'AMACI HAKİKATİ HALKA ULAŞTIRMAKTI'
Demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenlerin anısına saygı duruşu ile başlayan anmada konuşan Mehmet Yavuzel'in abisi Halil Yavuzel, engelleme girişimine tepki göstererek "Mezarlık anmasına, mezar başında bir dua etmeye izin vermediler. Kardeşim Cizîr'de mazlumların yanında olmak için gitti ve şehit düştü" dedi. Ardından söz alan DFG Eşbaşkanı Serdar Altan, "Bugün katledilen arkadaşlarımızı anmak istedik. Hukuksuz bir şekilde mezar başında yapmak istediğimiz anma engellendi. Bunun hukuksuz olduğunu biliyoruz, amacın arkadaşlarımızı unutturmak olduğunun farkındayız. Ama bu amaçlarına ulaşamayacaklar. Rohat arkadaşımız bir gazeteciydi ve Cizîr'de yaşanan vahşeti bütün dünyaya duyurmak istiyordu. Hakikati halka ulaştırmak için canını verdi. Kaç yıl geçse de unutmayacağız. Engelleme girişimlerini kınıyoruz" diye konuştu.
ÖCALAN: BÜYÜK BİR UTANÇ
DEM Parti Riha Milletvekili Ömer Öcalan ise savaş siyasetine karşı çözüm siyaseti yürüttüklerini belirterek, "Uzun yıllardır bu halkın çocukları katlediliyor. Savaş siyasetine karşı yaşam, barış siyasetini yürütüyoruz. Buna karşı bir anmaya izin verilmemesi büyük bir utanç. Özgür Basın yaşanan bütün katliamları dünyaya duyuruyor. Basının önemini biliyoruz, nerede bir zulüm varsa Özgür Basın onu halka ulaştırıyor. Birçok gazeteci bu uğurda yaşamını yitirdi. Herkesin Özgür Basına sahip çıkması lazım. Artık ölüme yeter diyoruz. Akan kan durmalı. Çözümün adresi belli. Kürt sorunu demokratik bir şekilde çözülürse Özgür Basın olumsuzluk, çatışma olmayan haber yayınlar. Biz artık ölüm haberleri okumak istemiyoruz. Sonuna kadar Özgür Basın ile yan yanayız. Arkadaşlarımız rahat uyusunlar mezarlarında. Düşledikleri Özgür Basın ve özgür ülke için elimizden geleni biran olsun durmadan yapacağız. Bütün Özgür Basın şehitlerini saygı ile anıyoruz" diye konuştu.
Anma "Şehîd namirin" sloganları eşliğinde son buldu.
ENGELLEMEYE TEPKİ
Anmanın ardından kitle ilçe merkezine geçerek insan akışının en fazla olduğu Pirsûs Meydanı'nda engelleme girişimlerine basın açıklaması ile tepki gösterdi. DEM Parti ilçe binasından meydana "Şehîd namirin", “Kürdistan faşizme mezar olacak” ve "Direne direne kazanacağız" sloganları ile yürüyen kitleye, çevredeki yurttaşlar da destek verdi. Meydanda yapılan açıklamada konuşan DEM Parti Milletvekili Ömer Öcalan, mezarlık anmasını engelleyenleri Pirsûs halkına şikayet etmek için basın açıklaması yaptıklarını belirterek "Mezarlık ablukaya alınarak aile ve bizim mezarlığa girmemiz hukuksuz bir şekilde engellendi. İnancımıza göre mezarlık kutsaldır, mezarlıkta dualar okunur. Ancak inancımız yaşamamıza engel oluyorlar. Öldürüyorlar, yıkama ve namaz kılınmasını engelliyorlar. Taziyelerimiz engelleniyor. Bunu bütün Pirsûs halkı bilsin, hiçbir zaman baş eğmedi bu halk ve eğmeyecek. Bu hakareti kabul etmiyoruz. Katledilenler bizim çocuklarımız. Dost ve düşman bilsin ki en kıymetlimiz olan bu çocuklarımıza her zaman sahip çıkacağız. Hiç kimse bunun önünü alamaz. Örf ve adetlerimize göre anmalarımızı yapacağız. Halkımız bilsin ki bu engellemeyi yapanların İslam dini ile bir alakası yoktur. Tek bildikleri zulümdür” diye belirtti.
Açıklama “Şehid namirin” sloganı ile son buldu.