ANKARA - Tutsak bulunduğu cezaevinden kadınlara mektup gönderen DEM Parti Ankara Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkan Adayı Gültan Kışanak, “Şimdi kadın örgütlenmesini ve kadın özgürlük mücadelesini daha da yükseltme zamanı” dedi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’nin (DEM Parti) Ankara Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkan adaylarından Gültan Kışanak, tutsak bulunduğu Kandıra F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nden kadınlar mektup gönderdi. Avukatları aracılığı ile kaleme aldığı mektubu gönderen Kışanak, “Başarımızın ölçütü, kadın örgütünü, kadın dayanışmasını, kadın mücadelesini büyütmek ve toplumsal barışı siyasetine öncülük etmek olmalı” diye belirtti.
Kışanak’ın kadınlara gönderdiği mektup şöyle:
“Sevgili kadınlar, sizleri, sizlerle birlikte çalışmayı, mücadele etmeyi özlediğim belirterek başlatmak istiyorum. Duydu ve düşünce olarak hiç kopmasak da sizlerle sohbet etmeyi, tartışmayı, dertleşmeyi ve sokakta mitinglerde, pratik mücadele de yan yana olmayı özledik. Her birini ayrı ayrı hasretle kucaklıyor, selam ve sevgilerimi gönderiyorum. Buradaki tüm kadın siyasi tutsakların da sizlere kucak dolusu selam ve sevgileri var.
Figen başkan burada seçim propaganda ve ajitasyon ekibi kurmuş, harıl harıl çalışıyorlar. Heyecanları ve motivasyonları çok yüksek. Tüm kadınları bir adım öne çıkmayı davet ediyorsak, biz de çok çalışmalıyız diyorlar. Doğrusu Ankara adaylığının bu kadar heyecan yaratacağını tahmin etmemiştim. Demek ki kadınları birikmiş enerjileri varmış. Umarım bu çıkış bizleri, başta tüm kadınları, seçim sürecinde daha da önemlisi seçimden sonra yenilenmişi güçlü ve ortak bir mücadele zemininde buluşturur. Bu kampanya sürecini kadın özgürlük mücadelesinin moral ve motivasyonu yükseltmek, ortak mücadele deneyimlerimizi açığa çıkartıp canlandırmak için en iyi şekilde değerlendireceğimize inanıyorum.
Sevgili kadınlar, kadın özgürlük mücadelesinin top yekûn saldırı altında olduğu bir süreçteyiz. Bildiğiniz ve yaşadığınız gibi. Bir yandan yükselen radikal dincilik, radikal milliyetçilik, Bir yandan iki kutbun iktidar kavgasına indirgenmiş, toplumu özne olmaktan çıkartmış, hakiki gündemlerden uzaklaşmış erkek siyaseti. Diğer yandan Kürt sorununda dayatılan çözümsüzlük ve savaş politikaları, yükselen militarizm. Hatta bölgesel, belki küresel savaş riski heveslileri… bu girdaba çekilen ilkesiz, şekilsiz mücadelesiz siyaset halleri… Derdimiz çok büyük
Sizler dışarıda bizler de siyasi rehineler olarak, içeride, mahkeme salonlarında elimizden geldiğince bu gidişata itiraz ettik. Bu seçim sürecini de itirazlarımızı yükselttiğimiz, bir araya geldiğimiz, mücadele ettiğimiz ve seçim sonrasına güçlü hazırlık yaptığımız bir süreç olarak değerlendirebiliriz. Eminim ki sizler e dışarıda riskleri ve mücadele olanaklarını daha iyi görüyorsunuz. Toplantıda bu konuları konuşarak, önemli sonuçlar çıkaracak eleştiri ve öneriler yapacaksınız. Görüşlerinizin ve ortaya çıkaracağınız sonuçların bizlere güç katacağını bilmenizi isterim. Evet sizleri özledim ama kendimi hiç yalnız hissetmedim. Mücadelenizle biz siyasi kadın tutsaklara her zaman güç ve moral verdiniz. Dostluğunuz ve kadın dayanışması, hücre duvarlarını ve demir kapıları görünmez kıldı. Şimdi kadın dayanışmasını kadın örgütlenmesini ve kadın özgürlük mücadelesini daha da yükseltme zamanı. Bu süreçte Kürt kadın hareketi ile Türkiye kadın hareketi arasında yeni köprüler kurabilir, ortak mücadeleyi kararlılıkla sündürecek bir yapı açığa çıkartabilirsek, kendimizi başarılı görebiliriz. Başarımızın ölçütü, kadın örgütünü, kadın dayanışmasını, kadın mücadelesini büyütmek ve toplumsal barışı siyasetine öncülük etmek olmalı. Biz buradaki siyasi kadın tutsaklar, başaracağımıza yürekten inanıyoruz. Sizlerin de aynı inanç ve kararlılıkla yola koyulacağımızdan hiç şüphemiz yok. Yolunuz, yolumuz açık olsun.
Bir kez daha sizleri özlemle kucaklıyor, başarılar diliyorum. Jin Jîyan Azadî”