RIHA – Riha’da anadil üzerine düzenlenen panelde konuşan Dil bilimci Zana Farqini, “Bir dilin yasaklanması o milleti öldürmek anlamına gelir” diyerek, ailelerin çocuklarıyla Kürtçe konuşması gerektiğini vurguladı.
Kürt Edebiyatçılar Derneği, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Riha Şubesi, Riha Tabip Odası, Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (EĞİTİMSEN) Riha şubesi, Riha Barosu ile Kürt Dili ve Kültürü Derneği, 21 Şubat Dünya Anadil Günü kapsamında Riha Barosu Tahir Elçi Konferans salonunda panel etkinliği düzenledi. Panel öncesinde Riha Emek ve Demokrasi Partisi, Dünya Anadil Gününe ilişkin Baro önünde açıklama yaptı. “Anadilim ile varım” pankartının taşındığı açıklamada Emek ve Demokrasi Platformu bileşeni kurum temsilcileri ve üyeleri de hazır bulundu. Basın metni Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Riha Şube Eşbaşkanı Figen Bica okudu.
Bica, anadilde eğitim hakkının en temel insan hakkı olduğunu belirterek, Kürtçe’ye yönelik yasaklara tepki gösterdi. Anadilin tüm kamusal alanlarda kullanılması gerektiğine vurgu yapan Bica, “Ülkemizin çözüm bekleyen en temel sorunlarının başında gelen Kürt sorununun çözümü ve toplumsal barışın sağlanmasının en temel ilerleme araçlarından birisi kuşkusuz her bireyin kendisini ait hissettiği topluluğun dili ile özgürce gerçekleştirme olanaklarına kavuşmasıdır” dedi.
Açıklama alkışlar ile son buldu.
AÇIKLAMA ARDINDAN PANEL
Açıklamanın ardından kitle panelin yapılacağı konferans salonuna geçti. Panelin birinci oturumunda Avukat Esma Şengül’ün moderatörlüğünde Kürt Dili ve Kültürü Derneği Başkanı Sami Tan ile Avukat Mehmet Güzeller konuştu. Dil aktvizmi üzerine konuşan Sami Tan, Kürtlerin anadil mücadelesinin tarihçesini anlattı. Kürtçenin yasaklanmasına karşı yapılan eylem, etkinlikler ile açılan kurumlardan bahseden Tan, anadilin korunması ve temel hakların elde edilmesi için dil politikasına ihtiyaç duyulduğunu söyledi.
Ardından söz alan Avukat Mehmet Güzeller, anadilde eğitim hakkının hukuki boyutundan bahsetti. Anadilde eğitim hakkının ulusallar arası sözleşmeler ile güvenceye alındığını kaydeden Güzeller, Kürtçenin bu sözleşmelerden yararlanamadığını belirtti.
İKİNCİ OTURUM
Panelin ikinci oturumu Riha Tabip Odası Yönetim kurulu üyesi Doktor Kenan Gengeç, Dil bilimci Zana Farqini ve yazar Adil Qazî’nin konuşmalarıyla devam etti.
‘BİR DİLİN YASAKLANMASI O MİLLETİ ÖLDÜRMEK ANLAMINDA’
İlk olarak söz alan Zana Farqînî, 21 Şubat’ın neden dünya Anadil Günü olarak ilan edildiği üzerinde durdu. Egemen devletler tarafından dilleri yasaklanan halklardan bahseden Farqînî, anadilin önemine vurgu yaptı. Bir dilin yasaklanmasının o milleti öldürmek anlamına geldiğini ifade eden Farqînî, Kürtçenin korunması için ailelerin çocuklarıyla Kürtçe konuşması gerektiğini vurguladı. Bir dilin nasıl tehlike altına gireceğiyle ilgili de bilgi veren Farqînî, bir dilin korunmasında en önemli faktörün o dilin çocuklar tarafından konuşması olduğunu söyledi.
Ardından söz alan Dr. Kenan Güngeç ise anadilde sağlık hizmetinin önemini anlattı. Anadilin sağlık hizmetinde kullanılmasının hayati önemde olduğuna vurgu yapan Güngeç, Kürtçenin sağlık ve diğer kamusal hizmetlerde kullanılmamasının yarattığı tehlikeleri anlattı.
KÜRT EDEBİYATINA DAİR
Son olarak da yazar Adil Qazî Kürt Edebiyatı hakkında konuştu. Kürt dilinin tecrit altında olmasından kaynaklı yeterince dile gelmediğini belirten Qazî, asimilasyon, baskı ve yasaklamalara rağmen Kürtçenin korunduğunu vurguladı. Kürtçenin koruması için saldırılara karşı büyük bir mücadelenin verilmesi gerektiğini ifade eden Qazî, Kürt dilinin gelişmesinde her bireyin sorumluluk alması gerektiğini kaydetti. Qazî, Kürt edebiyatının da geçmiş dönemlere göre önemli bir gelişim kat ettiğini söyledi.