İSTANBUL - DEM Parti İstanbul İl Eşbaşkanı Murat Kalmaz, Demokrasi ve Özgürlük Mitingi'nde Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğü ve demokrasi taleplerini haykıracaklarını belirtti. İl Eşbaşkanı Gonca Yangöz ise, "Faşizmi yenmek için alanlara" çağrısı yaptı.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İstanbul İl Örgütü, İmralı Adası’nda tecrit altında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması ve Kürt sorununa çözüm talebiyle 1-15 Şubat tarihleri arasında gerçekleştirilen “Büyük Özgürlük Yürüyüşü”nü desteklemek amacıyla “Demokrasi ve Özgürlük Mitingi” düzenleyecek.
25 Şubat’ta gerçekleştirilecek mitingin adresi Esenyurt Meydanı olacak. Çok sayıda sivil toplum örgütü ve siyasi parti temsilcisinin de destek vereceği “Demokrasi ve Özgürlük Miting”ne DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları katılacak. Miting de ayrıca “Büyük Özgürlük Yürüyüşü”nde yer alan 75 ismin yanı sıra DEM Parti’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Eş Başkan Adayları Meral Danış Beştaş ve Murat Çepni ile ilçe belediyelerinin eşbaşkan adayları da yer alacak.
DEM Parti İstanbul İl Eşbaşkanları Murat Kalmaz ve Gonca Yangöz, Demokrasi ve Özgürlük Mitingi’nin önemi ve taleplerine dair açıklamalarda bulunarak, tüm kesimleri 25 Şubat’ta düzenleyecekleri mitingde yer almaya davet etti.
'YÜRÜYÜŞ MÜCADELE KARARLILIĞINI GÖSTERDİ'
AKP-MHP iktidarının toplum üzerinde yarattığı faşizm atmosferine karşı bugün Türkiye’de en çok ihtiyaç duyulan şeyin demokrasi ve özgürlük olduğunu söyleyen DEM Parti İstanbul İl Eşbaşkanı Murat Kalmaz, 1-15 Şubat tarihleri arasında Kurdistan’da iki koldan başlatılan Büyük Özgürlük Yürüyüşü’nün bu nedenle ortaya çıktığını vurguladı. Kalmaz, “Bu yürüyüşün yansımaları hem Türkiye toplumları açısından hem de Kurdistan halkları açısından büyük bir mücadele azmi ve kararlılığını ortaya koydu. Kürtler bir kez daha Sayın Öcalan’ın özgürlüğünü istediğini, Kürt sorununun çözülmesi gerektiğini ve bu konuda tek muhattabın Sayın Öcalan olduğu gerçekliğini ortaya koydu” dedi.
'DUYULMAYAN SESİ YÜKSELTMEK İSTİYORUZ'
“Bizler de özellikle Türkiye metropollerinde faşizm uygulamalarından kaynaklı uzun zamandır duyulmayan o sesi yükseltmek istiyoruz” diyen Kalmaz, bu nedenle miting yapma kararı aldıklarını söyledi. Kalmaz, “Hem demokrasi ve özgürlük taleplerinin yükseleceği hem Sayın Öcalan’ın üzerindeki bu mutlak tecridin kırılması ve rolünü oynayabilmesi için ve de en önemlisi özgürlüğüne kavuşabilmesi için bu mitingi gerçekleştiriyoruz. Bu mitingin temel amacı ve hedefi bahsettiğimiz özgürlük yürüyüşünde ortaya çıkan o kararlılığı aslında Batı kentlerine taşıyarak, aynı zamanda bir selamlamadır. Demokrasinin zorlandığı, özgürlüklerin yok sayıldığı, hak ve hukukun hiçe sayıldığı böylesi bir süreçte bu mitingi yapmak bir ihtiyaç olarak ortaya çıktı” diye belirtti.
'ESENYURT MEYDANI'NA BEKLİYORUZ'
25 Şubat’ta gerçekleştirilecek Demokrasi ve Özgürlük Mitingi için İstanbul’un tüm ilçelerinde sokak sokak çalışmalar yürüttüklerini kaydeden Kalmaz, “Bütün bileşenlerin, partilerin, sol sosyalist çevrelerin de ortaklığında alınan bu miting kararının ardından bildiri dağıtımlarıyla, pazarlarda, kahvelerde, ev ev çalışmalarla, sesli anonslarla ve her ilçeden araçlar kaldırmak üzere biz bu mitinge büyük bir hazırlık yapıyoruz. Türkiye’de yaşanan bu faşizm koşullarından çıkmak için buna ihtiyaç olduğunu, bütün Türkiye halkları olmak üzere, ezilenlerin, emekçilerin, kadınların, gençlerin, inanç gruplarıyla beraber tüm herkesin katılması gerektiğinin çağrısını yapıyor bütün İstanbul’u 25 Şubat’ta Esenyurt Meydanı’na bekliyoruz” şeklinde konuştu.
'BARIŞIN YOLU ABDULLAH ÖCALAN'DAN GEÇİYOR'
DEM Parti İstanbul İl Eşbaşkanı Gonca Yangöz ise, mitingin Özgürlük Yürüyüşü’nde ortaya çıkan güç ve enerjinin bir devamı niteliğinde olduğunu belirterek, “Barışı konuşmanın ve oluşturmanın yolu Kürt sorununun çözümü ve bunun muhatabı olan Abdullah Öcalan’dan geçiyor. Kadın katliamlarının bu kadar yoğun yaşandığı, yoksulluğun dayanılmaz boyutlara geldiği, gençlerin hiçbir yaşam umudunun kalmadığı ve sözünü kuramadığı, kapitalist sistemin tüm toplumu egemenliği altına aldığı bu dönemde bütün bunların çözüm yollarını aradığımız bir miting olması çağrısıyla yola çıktık” dedi.
'FAŞİZMİ YENMEK İÇİN ALANLARA'
“Bu miting aynı zamanda sonuç alıncaya kadar izleyeceğimiz yol ve yöntemin göstergesi” diyen Yangöz, devamında tüm toplumsal kesimlere şu çağrıda bulundu. “Faşizmi yıkmanın yolu birliktelikten geçiyor. Yani hep birlikte olmazsak bu faşizmi tek tek yok edemeyiz. O nedenle çağrımız bütün kurumlara ve bireylere olmak üzere barışı mesele edinen tüm kesimleridir. Birlikte barışı kurmak için yan yana durmaya ve birbirimizi anlamaya ihtiyacımız var. En çokta örgütlenmeye ve bunun için çalışmaya. Bugün zindanlarda tutsaklar bedenlerini açlığa yatırırken hemen ardından beyaz tülbentli anneler Adalet Nöbeti’ne başladı. Bizler de bu sorunun çözümünü hedefleyen kitle olarak yapabileceğimiz şeyleri hızlıca hayata geçirmek için bir aradayız. O nedenle bu yoksulluğa dur diyen, gençleri, işçileri, kadınları, gençleri sesimizi yükseltmek ve faşizmi yenmek için alanlara çağırıyoruz.”