ANKARA - ANKA DER üyesi Yusuf Varlı, dil öğreniminde temel bir eksiklik olarak dilin sadece gramer yapısı ile değil, kelimelerle öğrenmek gerektiğini ifade etti.
Birleşmiş Milletler (BM) Eğitim Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) tarafından 17 Kasım 1999’da ilan edilen ve Uluslararası Anadil Günü olarak 21 Şubat’ın seçilmesi ise, 71 yıl önce yaşanan bir olaya dayanıyor.
Asıl adı “Anadil Hareketi Günü” olan 21 Şubat günü, Pakistan’ın Urdu dilini Bangladeş halkına resmi dil olarak dayatmasına tepki olarak ortaya çıktı. dayatmaya karşı eylemlere başlayan “Bengal Dil Hareketi”nin 21 Şubat 1952’de düzenlediği yürüyüşüne kolluk kuvvetlerinin saldırması sonucu birçok üniversite öğrenci öldü. “Bangladeş Şehitler Günü” olarak da anılan 21 Şubat tarihi, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) tarafından 17 Kasım 1999'da “Uluslararası Anadil Günü” kabul edildi.
İlk kez 2000 yılında kutlanmaya başlanan “Uluslararası Anadil Günü”, 24 yıldır anadil ile ilgili farkındalığı arttırmak, çok dilliliği savunmak, dillerin unutulmamasını sağlamak amacıyla kutlanıyor.
Ankara’da faaliyet yürüten Anka Dil Kültür Sanat Derneği (ANKA DER) Üyesi Yusuf Varlı, Anadil Günü’nün önemi hakkında değerlendirmelerde bulunup, yürüttükleri çalışmalara ilişkin bilgiler verdi.
7 BİN DİLİN YÜZDE 40’I KAYBOLMAKLA YÜZ YÜZE
Öncelikli amaçlarının kaybolmaya yüz tutmuş dilleri korumak olduğunu dile getiren Yusuf Varlı, bugün dünyada konuşulan yaklaşık 7 bin dilin olduğunu, fakat bunların yüzde 40’ının kaybolmaya yüz tuttuğuna dikkat çekti.
Ulus devlet anlayışı ile azınlıkta kalan halk ve toplumların dilleri ve kültürlerinin tehlike altına girdiğini söyleyen Varlı, yine kolonyalist politikaların da birkaç dilin ve kültürün kaybolması ve sönümlenmesine sebep olduğunu vurguladı. Bu gerçekler ışığında 21 Şubat’ın farklı dillere dair farkındalığın oluşması ve çok dilliliğe teşvik edilmesi için Uluslararası Anadil Günü olarak ilan edildiğine belirten Varlı, ANKA Derneği olarak kendilerinin de 21 Şubat günü dil dernekleri ve platformları ile bir araya gelerek etkinlik yapacaklarını paylaştı.
Varlı, “Anadilin korunması, esasen insanın temeli ve korunmasıdır. Anadilin anlaşılması ve konuşulması hem özel alanda hem de genel alanda korunmanın temelidir. Bizler de bu etkinlikle bu esaslar üzerinde duracak, içeriğimizi ve çağrımızı bunlara göre belirleyeceğiz” diye konuştu.
KURUMLARIN KAPATILMASI ANADİLDEN UZAKLAŞTIRDI
Devamında Kürtçeye yönelik baskı ve yasaklar üzerinde duran Varlı, 8 yıl önce kapılarına kilit vurulan İstanbul Kürt Enstitüsü ve Kurdî-Der’ hatırlattı. Genç, yaşlı, erkek, kadın ve çocuk binlerce insanın anadilleri olan Kürtçeyi bu kurumlarda öğrendiğini ancak sonrasında bu kurum ve dernekler kapalınca, halkın gidip kendi anadilini öğrenebileceği bir yer bulamadığını söyleyen Varlı, şöyle devam etti: “Asimilasyon politikalarına karşı öğrenme ve anlama çabası, Kürtçe dilinin yaşam bulması çok anlamlı bir harekettir. Egemenler bu gerçeği gördü ve derneklere baskı uygulamaya başladı. Bu çok önemli bir konudur. Bu derneklerin kapatılması, binlerce insanın anadilinden uzaklaşması ve bununla beraber Kürt kimliğinden uzaklaşmasına sebep oldu. Az önce de dediğim gibi, halk anadilinden uzaklaşıyor. Türkçe kelime ve söylemler anadilin arasına karışıyor ve anadil değişime uğruyor. Kurdistan’da artık birçok yerde Türkçe konuşuluyor. Bu çok kötü bir durumdur”
‘MÜCADELE ANADİLİ ÖĞRENEREK BAŞLAMALI!’
Anadilin bozulması ve Türkçeleşmesinin sebebine de değinen Varlı, “Bugün çocuklarımız eğitimlerini sürekli olarak Türkçe alıyor. Televizyonda sürekli olarak Türkçe yayın yapılıyor. Sosyal ağ her ne kadar imkân sağlasa da çoğunlukla dilin üzerinde olumsuz etkiler yaratıyor. Çocuklarımızın isimleri artık Türkçeleşiyor. Ev yaşamında ise, güncel yaşamın içerisinde kullanılan kelimeler Türkçeleşmiş durumda. Bundan dolayı bizler dernek ve kurumlar açmalı, destek vermeli ve bu kurumlara yönelik girişimlerde bulunmalıyız ki Kürt halkı buralara gelsin ve dilimizin kaybolmasına izin vermesin. Bugün anadil öğrenilerek mücadele daha iyi tariflenebilir ve anlaşılabilir hale gelecektir. İnsan dilini öğrenerek mücadele etmeye başlamalıdır. Halkımız anadiline sahip çıkmalıdır. Yine asimilasyon politikalarına karşı kendi dilini öğrenmeleri ve mücadelelerini bu esasla başlatmalılar. Çünkü anadilimiz yavaş yavaş kayboluyor ve bizim buna müsaade etmememiz lazım” ifadelerini kullandı.
BİNLERCE KELİME KAYBOLDU
Varlı, dil öğreniminde bir eksiklik olarak dili sadece gramer yapısı ile değil, kelimelerle öğrenmek gerektiğini önemle vurguluyor. Bu eksiklik nedeniyle binlerce kelimenin kaybolduğunu belirten Varlı, “Bugün Meleyê Cizîrî’ye, Ehmedê Xanî’ye onların eserlerinin arasından bakıyoruz; 10 binlerce hatta 100 binlerce farklı farklı kelime var. Kelimelerimize sahip çıkmamız lazım. Sadece dilbilgisini öğrenmekle değil, Kürtçe sesleri de öğrenmemiz gerekiyor” dedi.
Varlı son olarak, herkesi anadilini öğrenerek sahip çıkmayı, bu yöndeki çalışmalarda sorumluluk alarak dilin gelişimine katkı sağlamaya davet etti.