RIHA - Kuzey ve Doğu Suriye’de devrim sonrası başlatılan inşa sürecinde en fazla ağırlık verilen alan dil ve kültür çalışmaları oldu. Edebiyat Divanı’nın Eş Sözcüsü Neriman Evdike, “Rojava Devrimi aynı zamanda bir dil devrimi oldu" dedi.
Suriye’de 2011 yılında başlayan iç savaş sürecinde yaşadıkları kentlerde öz savunmalarını sağlamak üzere harekete geçen Kürtler, kendi kendilerini yönetmek üzere kanton ilanlarında bulunup bölgede yaşayan halklar ile birlikte yeni bir yaşamın inşa sürecini başlattı. 19 Temmuz 2012 yılında “Rojava Devrimi” olarak tarihe geçen bir direniş akabinde Demokratik Toplum Hareketi (TEV-DEM) öncülüğünde başlayan inşa süreci tüm dünyanın ilgisini çekti. PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın demokratik ulus paradigması çerçevesinde halklar ve inançların eşit temsiliyetine dayanan meclisler ve komünler inşa edildi.
Bu adımlarla şekillenen Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi, Türkiye’nin saldırılarına rağmen kültür, sağlık, eğitim, yargı ve yerel yönetim alanlarında her gün biraz daha gelişti, büyüdü.
Suriye rejiminin on yıllar süren inkâr ve asimilasyon politikalarına maruz kalan Kürtler, Rojava Devrimi ile birlikte en fazla dil ve kültür alanına ağırlık verdi. Bu amaçla birçok kurumsal yapılanmaya gidilen Kuzey ve Doğu Suriye’de, Kürt dili ve edebiyatının gelişmesine yönelik olarak Edebiyat Koordinasyonu oluşturulup, bağlı alt yapılanmalar kuruldu. Dil ve edebiyat üzerinde faaliyetler yürüten bu kurumlarla önemli çalışmalara imza atıldı.
Bu oluşumlardan biri olan Edebiyat Divanı’ın Eş Sözcüsü olan Yazar Neriman Evdike, yürüttükleri çalışmalar hakkında Mezopotamya Ajansı’na (MA) konuştu.
‘KÜRT YAZARLAR GİZLİCE YAZIYORDU’
Kürtçenin devrimden önce yasak olmasından dolayı Kürt yazarların gizlice yazdığını belirten Neriman Evdike, bu yüzden birçok yazarın geçmişte baskı ve işkencelere maruz kaldığını söyledi. Yine Kürtçe eserleri basma imkanlarının kısıtlı olmasından dolayı yazarların eserlerini kendi eliyle kitaplaştırdığını sözlerine ekleyen Evdike, “Tabi o dönemlerde çok büyük zorluklar yaşandı. Kürtçenin yasak olması edebiyat üzerinde de çok etkili oluyordu. Yasak olduğu için Kürtçe dergi ve kitapların basımı ve dağıtımı gizlice yapılıyordu. Yine yasak nedeniyle kitlelere ulaşamıyordu fakat yasaklara rağmen Kürt yazarlar Kürtçe yazmaktan vazgeçmedi. O dönem yazılan eserler bugün Rojava Kurdistanı'ndaki Kürt edebiyatına temel oluşturdu. Biz de bugün onların bıraktığı bu temel üzerinden edebiyatımızı inşa ediyoruz” dedi.
‘DİL DEVRİMİ’
Rojava Devrimi ile birlikte Kürtçe ve edebiyat alanında ciddi gelişmeler kaydedildiğini ifade eden Evdike, şunları söyledi: “Rojava Devrimi aynı zamanda bir dil devrimi oldu bizim için. Kürt yazarlar artık gizlice değil, özgürce kendi dilleriyle yazıyor. Kürt çocukları kendi dilleriyle eğitim alıyor. Kürtçenin gelişmesi için birçok kurum açıldı. Aynı şekilde edebiyat alanında da birçok çalışma yapıldı. Bazı edebiyat kurumları ve yayınevleri devrimden önce de vardı. Ancak imkânları çok kısıtlıydı. Şimdi onların imkânları da arttı ve birçok Kürtçe yayınevi ve kurum açıldı. Devrimden önce yazılan birçok edebi eser kayboldu. Çünkü onları basacak bir yayınevi yoktu. Ama bazı eserler her ne kadar basılmamışsa da o yazarların not defterleri ailelerinde halen duruyor. Bu nedenle bizim üzerinde durduğumuz çalışmaların başında bu yazarların çalışmalarını bulup kitaplaştırmak geliyor. Kürtçenin gelişmesiyle birlikte birçok genç edebiyata yöneldi. Kürtçe yazarlık daha da arttı. Edebiyat alanında ciddi gelişmeler kaydedildi. Artık Kürtçe kitapların basımı ve dağıtımı yasak değil, resmi bir şekilde yapılıyor. Bunlar belki başkaları için küçük olabilir ama bizim için çok büyük adımlar. Biz de bu imkânlarla edebiyatımızı daha da geliştirmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.”
Edebiyat Divanı’ın Eş Sözcüsü olan Yazar Neriman Evdike
Kuzey ve Doğu Suriye’de edebiyatın gelişmesi için birçok kurumun açıldığını dile getiren Evdike, “Edebiyat Koordinasyonu bünyesinde yer alan Edebiyat Divanı, Mezopotamya Çeviri Merkezi, Devrim Eserlerini Belgeleyen Güneşin Takipçisi Merkezi, Şilêr Yayınevi, Şermola Dergisi ve Amara Kitapevi tarafından edebiyat çalışmaları yapılıyor. Bir edebi eser basılmadan önce Edebiyat Divanı tarafından kontrol ediliyor. Eğer basıma uygun ise Şilêr Yayınevi tarafından basımı yapılıyor. Tabi birçok özel yayınevi de bulunuyor. Aydınlar Birliği, Yazarlar birliği gibi kurumlar da edebiyat alanında çalışmalar yürütüyor” şeklinde konuştu.
KADIN YAZARLARIN SAYISI ARTTI
Özerk Yönetim ilanıyla birlikte demokratik ulus esasına dayalı yönetim anlayışının edebiyatta da ciddi yansımaları olduğunu ifade eden Evdike, “Devrimden önce kadınlar hem edebi eser olarak hem de yazarlık olarak edebiyatta çok yer alamıyorlardı. Tabi bu devrimden önce kadın edebiyatçılığı yoktu anlamına gelmiyor. Bizim devrimden önce de kadın yazarlarımız vardı. Ama eserlerini basacak imkanlara sahip olmadıkları ve erkeğe göre daha da kısıtlı imkanlarda olmalarından kaynaklı eserlerini kitaplaştıramıyorlardı. Devrimle birlikte özellikle kadın edebiyatı ve yazarlığı ile ilgili ciddi çalışmalar yapıldı. Hem edebi eser olarak hem de edebiyatçı olarak kadınların sayısı daha da arttı” dedi.
Edebiyat Divanı Eş Sözcüsü, kaleme alınan edebi eserlerin ise demokratik ulus anlayışı ile yüklü olduğunun altını çizdi.
HALKLAR KENDİ RENGİYLE TEMSİL EDİLİYOR
“Yazdığımız tüm eserlerde devrimin etkisi ve burada inşa edilen yeni yaşam modelinin edebiyata yansıması var. Herkes kendi rengiyle temsil ediliyor” diyen Neriman Evdike, düzenledikleri edebi festivallere Kuzey ve Doğu Suriye’de yaşayan tüm halkların katıldığını ve herkesin edebiyatta kendi rengini gördüğüne kaydetti.
Edebiyat Divanı olarak yaptıkları çalışmalar hakkında da bilgi veren Evdike, genç kadın yazarlar için geçtiğimiz yıl Qamişlo’da atölye çalışması gerçekleştirdiklerini anlattı. Evdike, bu atölyede edebiyat hocalarından aldıkları derslerle edebi birikimlerini geliştiren genç kadın yazarların kendi eserlerini kaleme aldığını kaydetti.
Önümüzdeki günlerde bu edebi eserleri tek kitapta toplayacaklarını söyleyen Evdike, “Bu atölye çalışmasını Kobanê ve diğer şehirlerde yapmak gibi bir hedefimiz var. Her yıl edebiyat haftası etkinliği düzenleyerek, edebiyattaki sorunlarla ilgili tartışma ve değerlendirmeler alıyoruz. Aynı şekilde her yıl edebiyat festivalleri düzenliyoruz. Yaptığımız çalışmalarla Rojava Kurdistanı’nda Kürt edebiyatını geliştirmeyi hedefliyoruz” dedi.
MA / Mahmut Altıntaş