İSTANBUL - Gözaltında 29 yıl önce kaybettirilen Rıdvan Karakoç’un akıbetini soran Cumartesi Anneleri, ne olursa olsun adalet ve kayıpları aramaktan vazgeçmeyeceklerini diye getirdi.
Cumartesi Anneleri, gözaltında kaybedilen, katledilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle Galatasaray Meydanı’nda 986’ncı kez bir araya geldi. Cumartesi Annelerinin yanı sıra kayıp yakınlarının katıldığı eylemde, gözaltında kaybedilenlerin fotoğrafları açıldı. Bu haftaki eylemde 1995 yılında İstanbul’da gözaltında kaybettirilen Rıdvan Karakoç’un akıbeti soruldu.
Basın metnini Cumartesi İnsanı İkbal Eren okudu. Hakikat ve adalet arayışlarının 986 haftadır sürdüğünü belirten Eren, “Buradayız çünkü uluslararası hukuk, gözaltında kaybetme suçunun ‘önlenmesi ve cezalandırılması’ için devlete bir yükümlülük getirmesine rağmen, devlet bu yükümlülüğünü yerine getirmiyor. Gözaltında kayıplar, devlet görevlilerinin talimatları ve göz yumması sonucu gerçekleştiği için etkin bir şekilde soruşturulmaları mümkün olmuyor” dedi.
AİLESİ TEHDİT EDİLİYORDU
Kayıplarının akıbetinin açıklanmasını ve faillerin ve sorumluların adalet önünde hesap vermesini istediklerini vurgulayan Eren, 29 yıl önce kaybettirilen 34 yaşındaki Rıdavan Karakoç’a dair bilgileri aktardı. Eren, “34 yaşındaki Rıdvan Karakoç İstanbul’da yaşıyordu. Kürt siyasi partileri ile kültür ve sanat kurumlarında çalışmalar yürütüyordu. 1994 yılında gözaltına alınan bir kişinin verdiği ifade doğrultusunda hakkında yakalama kararı çıkartıldı. Rıdvan Karakoç’u arayan polisler ailesinin evini gözetim altında tutuyordu. Zaman zaman da eve baskınlar düzenliyor, ‘Rıdvan’ı bize getirin, eğer getirmezseniz gördüğümüz yerde öldürürüz’ diye aileyi tehdit ediyordu” diye konuştu.
‘KİMLİĞİ MEÇHUL KİŞİ OLARAK GÖMÜLDÜ’
Eren, sözlerini şöyle sürdürdü: “Eve gelemeyen Rıdvan, 15 Şubat 1995 tarihine kadar ailesi ve avukatı ile düzenli haberleşti. Bu tarihten sonra Rıdvan ile bağlantı kesildi. Evdeki polis ablukası kalktı. Polis baskınları son buldu. Karakoç Ailesi, tüm mercilere başvuru yaptı ancak sonuç alamadı. Gözaltına alındığı inkâr edilen Rıdvan için devletin tüm kurumları ‘Bizde yok’ cevabı verdi. 110 gün süren ısrarlı bir arayışın ardından Rıdvan Karakoç’un işkence izlerini taşıyan bedenine Altınşehir Kimsesizler Mezarlığı’nda ulaşıldı. Ailesi her yerde Rıdvan’ı ararken onun cansız bedeninin savcılık dâhil tüm resmi kurumlardan geçtiği, günlerce Adli Tıp Kurumu’nda bekletildikten sonra emniyette parmak izi olmasına rağmen ‘kimliği meçhul kişi’ olarak gömüldüğü açığa çıktı.”
‘ADALET İSTEMEKTEN VAZGEÇMEYECEĞİZ’
Etkin bir soruşturmanın yürütülmediğini ifade eden Eren, şunları vurguladı: “2016 yılında aramızdan ayrılan anne Asiye Karakoç kendilerine yaşatılanları; ‘Devlet bizi vatandaşlıktan düşürmüş, tüm kapılarını bize kapatmış’ diye ifade etmişti. 986. haftamızda bir kez daha yargı makamlarına sesleniyoruz: Rıdvan Karakoç’un gözaltında kaybedilmesi ile ilgili gerçeği ortaya çıkarma görevinizi yerine getirin. Suçtan sorumlu olan kişi ve kurumları tespit ederek cezalandırılmalarını sağlayın. Kaç yıl geçerse geçsin; Rıdvan Karakoç için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz.”
Eylemin ardından meydana karanfil bırakıldı.