CENEVRE - Cenevre'de 8-17 Mart tarihlerinde düzenlenecek 22. Uluslararası Film ve İnsan Hakları Forumu’nda (FIFDH), sinemanın gücünden yararlanılarak insan hakları ve adalet konularına odaklanılacak. Festival programı, Orta Doğu’daki güncel meseleleri ele alan filmler ve panellerle dikkat çekiyor.
Avrupa'nın önde gelen kültür ve insan hakları odaklı etkinliklerden biri olarak kabul edilip bu yıl 22’ncisi düzenlenecek Uluslararası Film ve İnsan Hakları Forumu (FIFDH), 8-17 Mart tarihlerinde başlıyor. İsviçre’nin Cenevre'de düzenlenecek festivalin bu yılki programında, İsrail-Filistin çatışmasının geleceği, Haut-Karabakh'ın (Dağlık Karabağ) unutulmuş kaderi, İran'daki insan hakları ihlalleri ve Filistinli sanatçıların gözünden bölgedeki yaşam gibi konular öne çıkıyor.
Bunlar arasında İsviçre yapımı "Broken - A Palestinian Journey Through International Law" (Kırık - Uluslararası Hukuk Üzerinden Bir Filistin Yolculuğu) ve Ermenistan yapımı "1489" (1489) ile "Là où Dieu n’est pas" (Tanrının Olmadığı Yer) ve "Life is Beautiful" (Hayat Güzeldir) gibi yapımlar da yer alıyor.
Festival, film gösterimlerinin yanı sıra düzenlenecek paneller ile Orta Doğu’da barış ve adalet için mücadele eden aktivistleri, sanatçıları ve akademisyenleri bir araya getirecek.
Festivalin bu yılki özel konukları arasında İsrail-Filistin sorununda barışçıl çözümler arayan Ali Abu Awwad ve May Pundak’nın yanı sıra Amerikalı aktivist Angela Davis, Hint ekonomist Jayati Ghosh ve Nobel Barış Ödüllü Rus gazeteci Dmitri Mouratov gibi önemli isimler bulunuyor.
FIFDH, bu büyük seslerin yanı sıra daha adil bir dünya vizyonu için mücadele eden pek çok bireyi ve hikâyeyi de izleyicilerle buluşturmayı hedefliyor. Aynı zamanda politik olarak hassas bölgelerden gelen filmlerin sunulmasında karşılaşılan zorlukları da işleyecek olan festival, hızla değişen jeopolitik manzara içinde insan haklarına dair diyalogları teşvik eden bir platform olarak konumlanmayı amaçlıyor.
FIFDH, sinema ve anlatının insan hakları hareketi içinde nasıl bir rol oynayabileceğini de tartışmaya açıyor. Festival, film ve hikaye anlatıcılığının, bireysel ve kolektif hikayeleri aktarma ve empati yaratma konusunda benzersiz bir güce sahip olduğunu vurguluyor.
Aralarında FIFDH'nin Eş Editoryal Direktörleri Laila Alonso Huarte ve Laura Longobardi’nin de bulunduğu festival yönetimi festivalin bu yılki programının Orta Doğu'daki insan hakları meselelerine ışık tutarken, bölgedeki barış ve adalet arayışını destekleyeceğini belirtti. Festival yönetimi, bu önemli konuları gündeme taşıyarak global bir diyalog ve çözüm arayışı içinde önemli bir rol üstlendiğini açıkladı.
MA/ Rüştü DEMIRKAYA