MERSİN - DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Akdeniz’de mitinge dönüşen ilk seçim bürosu açılışında, “Bu coşkunuzla, bu renklerinizle en iyi yanıtı verdiniz” dedi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Mersin ziyaretini Mersin’in Akdeniz İlçesinde bulunan Şevket Sümer Mahallesi’nde halkla buluşmasıyla sonlandırdı. Buluşma etkinliğine DEM Parti Mersin Milletvekili Perihan Koca, DEM Parti Akdeniz Belediyesi Eşbaşkan adayları Nuriye Arslan ve Hoşyar Sarıyıldız’ın yanı sıra kentte bulunan birçok siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcileri ile binlerce yurttaş katıldı.
'KAZANACAĞIZ'
Buluşmada kitle sık sık, "Biji serok Apo", "Direne diren kazanacağız", "Be serok jiyan nabe" ve "Jin jiyan azadi" sloganlarını attı. Buluşmada ilk olarak sahneye çıkan DEM Parti Akdeniz Belediyesi Eşbaşkan adayları Nuriye Arslan ve Hoşyar Sarıyıldız kitleyi selamlayarak, bu seçimi kazanacaklarını vurguladı. Son olarak ise Bakırhan halka seslendi. Buluşmaya katılanları selamlayarak, Akdeniz halkının bu coşkusuyla Akdeniz'i kimin kazanacağının belli olup, kendilerinin kazanacağını söyledi. Bakırhan'ın konuşması sırasında ise gökyüzüne atılan havai fişekler karanlığı aydınlatırken, coşkuyu bir kat daha arttırdı. Bu sırada ise alan "Biji serok Apo" sloganıyla yankılandı.
'31 MART'TA AKDENİZ'İ ALACAĞIZ'
31 Mart Yerel Seçimlerine değinen Bakırhan, "Biz 31 Mart'ta Akdeniz'i alacağız. Biz bu hırsızları göndereceğiz. Biz tekrardan Akdeniz Belediyesi'ni halk belediyesi yapacağız. Ben inanıyorum ki 31 Mart Yerel Seçimleinde; Akdeniz halkımız; Siirt halkımız, Gever halkımız, Merdin'i, Dersim'i, Şırnax'ı, Kürdistan halkı kayyumlara karşı, bu faşizm ve zulme karşı cevap verecek" dedi.
'SİZİ YOK SAYANLARA EN İYİ YANITI VERDİNİZ'
Sık sık "Biji serok Apo" sloganı atan kitleyi işaret eden Bakırhan, "Sizler bugün Kürtlerin haklı mücadelesini onurlu bir şekilde devam ettiğini gösterdiniz. Bu hırsızlara bu talancılara, bu yalancılara, bu sizin iradenizi yok sayan, hapseden Kürde tanımayan bu zihniyete Mersin'de, Akdeniz'de bu coşkunuzla, bu renklerinizle en iyi yanıtı verdiniz. Emin olun, biz sizin bu duruşunuzdan büyük cesaret alıyoruz. Bizi ayakta tutan sizin bu coşkunuzdur, biz bu dinmeyen yorulmayan pes etmeyen baş eğmeyen bu duruşunuz bizim içim yoldur. Bizim için sözdür" ifadelerini kullandı.
'HESABINI SORACAĞIZ'
Çok önemli bir seçim sürecine girdiklerine dikkat çeken Bakırhan, AKP-MHP iktidarının kendileri için "Tekrar Akdeniz'i kazanamayacak. Kürdistan'da yerel seçimlerini alamayacaklar" söylemine karşı şu ifadeleri kullandı: "Size söylüyorum: Bu yalancılar mı doğru söylüyor yoksa bu halk mı? Değerli halkımız bu önemli seçimde bizler yüz yıldır bizi yok sayan bu zihniyete en iyi yanıtı vermek zorundayız. Yüz yıldır Kürdün dilini iradesini tanımayan yok sayan bu zihniyeti mahkum etmemiz lazım. Bizler bu seçimde bizim hakkımız için, hukukumuz için direnen, mücadele eden, cezaevinde bulunan binlerce yoldaşımıza bu alanlardan, Akdeniz'den, Kürdistan'dan bir selam vermemiz gerekiyor. Bizler umudunu bize bağlayan elli milyon dünyada yaşayan Kürdün, ezilen emekçinin, yoksulun, inancı kabul etmeyen Alevi'nin, yoksulların, işsizlerin, kadınların, gençlerin en iyi cevabını onları reddeden bu sisteme bu seçimde vereceğiz. Onların kayyımlarını göndereceğiz. Onların yapmış oldukları usulsüzlükten yolsuzluklarının hesabını soracağımıza emin olabilirsiniz.
'VARLIK YOKLUK SEÇİMİDİR'
Bu seçim sadece bir yerel seçim değil. Varlık yokluk seçimidir. Biz var mıyız? Kürtler var mı? Evetçiler var mı? Emekçiler var mı? Değerli halkımız, bu ülkeyi batırdılar, bitirdiler. Bu ülkeyi çürüttüler, yozlaştırdılar. Kürt sorununu çözmemek için bu ülkenin geleceğini, ekonomisini bu savaşta kullandılar. İnsanlar, emekçiler, yoksullar biz açız dediklerinde AKP hükümeti merminin fiyatının kaç lira olduğunu soruyor. Biz de Akdeniz'den, Mersin'den AKP'ye diyoruz ki evet merminin fiyatını biliyoruz. Ama bu mermiye bu emekçilerin, bu yoksulların bütçesi, ekonomisi gitmesin diye Kürt sorunu çözün. Kürt dilini konuşursa ekonominiz de bu ülkenin parası da, pulu da halklara, emekçilere harcanmak zorunda kalın. Ama onlar ısrar ediyorlar. Diyorlar ki Türkiye mutludur, Türkiye özgürdür. Kürtlerin sorunu olmadığını söylüyorlar. Kürtlerin bu yalancılarla, talancılarla birlikte olduğunu, memnun olduğunu söyleyen bu iktidara itirazımızı en güçlü şekilde ortaya koymak zorundayı.”
'DEMOKRASİ DERSİ VERDİK'
Yaptıkları ön seçimlerle Kürtler olarak çok önemli bir demokrasi dersi verdiklerini vurgulayan Bakırhan, halka seçtikleri belediye eşbaşkan adaylarına sahip çıkıp, iktidarı sandığa gömmek için tüm kesimlerden oy alabilmek için daha fazla çalışmaya çağırdı. Akdeniz'de artan mafya ve uyuşturucu olaylarına dikkat çeken Bakırhan, gençlere, kentlerinde mafya ve uyuşturucuyu söküp atma çağrısında bulunarak, "Bu çocuklar bizim, bu gençler bizim, bu kent bizim. Bizler yaşadığımız bu kentleri insanca doğru bir şekilde yönetmeye adayız. Akdeniz Belediyesi ne yaptı biliyor musunuz? Sizin emeğinizi, sizin hakkınızı, size gelen bütçeyi çarçur etti. Türkiye'nin en fazla yolsuzluk yapan belediyesi Akdeniz Belediyesidir. Sadece bütçesini batırmadı, bitirmedi. Aynı zamanda Akdeniz halkının olan yeşil alanları, okul alanları, ibadet alanları, ticaret alanları sattı bitirdi" dedi.
'31 MART BU TALANCILARDAN KURTULMA GÜNÜ'
Bakırhan, 31 Mart Yerel Seçimi'nin aynı zamanda bu talancılardan kurtulma gün olacağına işaret ederek, konuşmasını şöyle noktaladı: "31 Mart biz Kürdüz, buradayız deme günüdür. 31 Mart cezaevinde, açlık grevinde olan bizim hakkımız için, geleceğimiz için direnen, mücadele eden arkadaşlarımıza müjde verme günüdür" diye konuştu. İmralı tecridine değinen Bakırhan şöyle konuştu: "Şu anda İmralı'da yaklaşık üç yıldır Sayın Öcalan ne ailesiyle ne avukatlarıyla görüştürülmüyor. Bu ülkeyi yönetenler sanıyor ki AKP-MHP iktidarı sanıyor ki tecrit uygulayarak, baskı uygulayarak Kürdü cezaevine kapatarak bu sorunu çözeceğini düşünüyor. Bakın bu sorunu çözmüş olsalardı; burada kimse olmaz mı? Demek ki sorun devam ediyor. Dolayısıyla biz bu meydandan AKP-MHP iktidarına bir çağrı yapmak istiyorum. Diyoruz ki Kürt meselesi Türkiye'nin en önemli meselesidir. Ekonominin bitmesinin sebebi de bu sorunun çözümsüz kalmasıdır. Türkiye'deki çürümüşlüğün sebebi de Kürt sorununun çözülmeyiş oluşudur. Dolayısıyla eğer Türkiye kalkınacaksa, refah içerisinde kardeşle eşit yurttaşlar olarak yaşayacaksak tecridi kaldırın. Eğer Türkiye demokratik bir ülke olacaksa, Orta Doğu'da güçlü bir örnek model olacaksa Sayın Öcalan'la görüşün. 2013'te kurduğunuz çözüm masasına tekrar dönün. Çünkü sizin bu sorunu çözmediğiniz her gün insanımız daha da yoksullaşıyor. Türkiye daha da sürüyor. Türkiye uçurumdan yuvarlanacak bir noktaya geldi. Gelin bu sorunu diyalogla, müzakereyle, muhataplarıyla masada konuşarak dünyadaki çözüm önerilerini dikkate alarak çözüm diyoruz.
ZAFERE ULAŞMAK İÇİN ELİMİZDEN GELENİ YAPACAĞIZ
Şimdi size soruyorum. Kırk yıldır mücadele ediyoruz. Neden bedel ödüyoruz? Bir üç yıl, beş yıl daha onurluca dik bir şekilde ittifakımızı güçlendirerek muhabbetimize, kentimize, partimize, kurumuza, dilimize sahip çıkarak durabilirsek Kürt meselesini çözeriz. Değerli halkımız, onurlu halkımız, emin olun ki hem parlamentoda hem sokakta Kürt halkının, emekçilerin, yoksulların, halklarımızın taleplerini onurlu bir şekilde dile getiriyoruz. Biraz daha hep birlikte bu mücadelede sorumlu kalmamız lazım. Partimizi boş bırakmamamız lazım. Belediye eşbaşkanlarımızı siz seçtiniz, siz sahipleneceksiniz. Şimdi size soruyorum, 31 Mart'ta bu talancı, hırsız, kayyımcı zihniyeti gönderecek miyiz? 31 Mart'ta cezaevlerinde direnen şu anda açlık grevinde olan binlerce arkadaşımıza, kardeşimize, yoldaşımıza büyük bir müjde gönderecek miyiz? Tekrar çözüm masasının kurulması için bu ülkeyi yönetenlerin bu sorunun en önemli muhataplarından birisi olan Sayın Öcalan'la görüşmesi için 31 Mart'ta güçlü bir irade ortaya koyacak mıyız? Değerli halkımız. Sizi çok iyi tanıyorum. Iki binlerde Akdeniz'de sizin mahallelerinizde, evlerinizde de çok iyi kaldım. Emin olun bugün seçim startını buradan verdik. Bu kalabalığı, bu coşkuyu, bu renkliliği, bu kadınları, bu gençleri gördükten sonra yüzde yüz daha da emin oldum. Boşuna mücadele etmiyoruz, direnmiyoruz, bedel ödemiyoruz. Çünkü arkamızda bugün burada olduğu gibi onurlu bir halk var. Size layık olmak için gece demeden, gündüz demeden, saat demeden, uyku demeden sizin taleplerinizin karşılığı bulma karşılığı bulması için genel merkezimizle birlikte mücadele edeceğimize sizin beraber yürüttüğümüz mücadelenin zafere ulaşması için elimizden geleni yapacağımıza emin olabilirsiniz."
Bakırhan'ın konuşması ardından Akdeniz’nin ilk kez seçim irtibat bürosu açılışı alkış ve sloganlar eşliğinde açıldı.