İSTANBUL - Uluslararası komplonun 25’inci yılında 25 gün boyunca sürecek ‘Uzun Yürüyüş’te yer alan Avrupa’daki sivil toplum örgütü temsilcileri, “Özgürlük, Abdullah Öcalan’ın felsefesinde” diyerek, 17 Şubat’ta gerçekleştirilecek yürüyüşe katılım çağrısı yaptı.
Uluslararası komployla 15 Şubat 1999’da getirildiği Türkiye’de 25 yıldır ağır tecrit koşullarında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü talebiyle başlatılan kampanya Kurdistan’dan Avrupa’ya kitlesel yürüyüşlerle sürdürülüyor. “Abdullah Öcalan’a özgürlük, Kürt sorununa çözüm” şiarıyla 10 Ekim 2023’te küresel kampanya kapsamında 22 Ocak’ta Paris’te startı verilen “Uzun Yürüyüş”, 20’nci gününde Cohuny kentine ulaştı. Uluslararası komplonun 25’inci yılında 25 kişinin katılımıyla 25 gün boyunca devam edecek olan yürüyüş, 17 Şubat’ta Almanya’nın Köln kentinde gerçekleştirilecek mitingle sonlandırılacak.
Yürüyüşte yer alan Fransa Demokratik Kürt Konseyi (CDK-F) Eşbaşkanı Şahin Polat, Avrupa Kurdistanlı Demokratik Toplumlar Kongresi (KCDK-E) Divanı Eş Sözcüsü Murat Ceylan ve Reims Kürt Kadın Komünü Eğitim Sözcüsü Gözde Çakır, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü talebiyle gerçekleştirdikleri yürüyüşe dair değerlendirmelerde bulundu.
Yürüyüşün temel amacının PKK Lideri Abdullah Öcalan'a dönük tecridin kırılması ve özgürlük talebi olduğunu belirten Şahin Polat, güzergahları boyunca gittikleri her kentte halk buluşmaları, konferans, panel, halk toplantıları ve kültürel etkinlikler de gerçekleştirdiklerini kaydetti. İmralı tecrit sistemine dair hazırladıkları dosyayı da birçok sivil toplum örgütüne sunduklarını ve kimi görüşmeler gerçekleştirdiklerini aktaran Polat, birçok kentte Abdullah Öcalan’ın posterleri eşliğinde coşkuyla karşılandıklarını dile getirdi.
25 kişiyle başlatılan yürüyüşün güzergâh boyunca farklı halkların katılımıyla kitlesel yürüyüşe dönüştüğünü ifade eden Polat, “Halkta bir heyecan oluştu. Tecride karşı içten içe kabullenememe durumu açığa çıkıyor. Alanlarda yaptığımız halk toplantılarında ‘Sayın Öcalan siyasi irademizdir’ diyen herkesin bu yönlü beklentisi açığa çıkmış durumda” dedi.
‘İMRALI TECRİDİ SAVAŞ KONSEPTİDİR’
Kürt halkının tarih boyunca kimliksiz bırakılmaya çalışıldığını söyleyen Polat, “Lozan’ın yüzüncü yılı doldu. Kürtler olarak bir yüz yılda daha kimliksiz, haklarından mahrum bırakılarak yaşamayı kabul etmiyoruz. Bu anlamda Kürtlerin 'siyasi irademdir' dediği Sayın Öcalan'a dayatılan tecrit, toplumun tamamına dayatılan bir savaş konseptidir. Tecridin devam etmesi demek, bugün Üçüncü Dünya Savaşı’nın odağı haline gelmiş Ortadoğu’da katliamların, vahşetin sürmesi anlamına geliyor. Bu noktada çözüm, Abdullah Öcalan üzerindeki mutlak tecridin kırılmasıdır. Sayın Öcalan’ın ortaya koyduğu demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü paradigmanın hayata geçirilmesi gerekir. Biz bu yürüyüş vesileyle bir kez daha Sayın Öcalan barışın anahtarıdır diyoruz” şeklinde konuştu.
Polat, Kürtleri ve dostlarını 17 Şubat'ta Almanya’nın Köln kentinde “Abdullah Öcalan'a özgürlük” talebiyle başlatılacak yürüyüşe katılmaya çağırdı.
‘HALKLAR İLGİYLE KARŞILIYOR’
26’ncı yılına giren uluslararası komplonun Abdullah Öcalan ve Kürt halkının direnişiyle boşa çıkarıldığını vurgulayan KCDK-E Divan Eş Sözcüsü Murat Ceylan, küresel güçlerin ise komployu devam ettirmekte ısrarlı olduğunun altını çizdi. Yürüyüş boyunca yapılan buluşmalarda Abdullah Öcalan’ın fikirlerinin tüm halklar tarafından ilgiyle karşılandığını ifade eden Ceylan, “Gittiğimiz her yerde Abdullah Öcalan’ın fikirlerini paylaşmak ve bu paradigma ekseninde kendi bölgelerinde uygulamak isteklerini gördük” diye konuştu.
Abdullah Öcalan’ın fikir ve düşüncelerinin dünya halkları tarafından tanındığını dile getiren Ceylan, Kürtleri ve dostlarını 17 Şubat’ta gerçekleştirilecek büyük yürüyüşe davet etti.
‘2024 ZAFER YILI OLACAK’
Reims Kürt Kadın Komünü Eğitim Sözcüsü Gözde Çakır ise, komploya karşı 25 yıldır mücadele ettiklerini belirterek, 2024 yılının bu mücadelenin zaferle taçlandırılacağı bir yıl olacağını belirtti. Çakır, “Tecrit her ne kadar Abdullah Öcalan’a uygulanıyor gibi görünse de temelde Kürt halkına ve kadına uygulanıyor. Abdullah Öcalan’ın ortaya koyduğu paradigma sayesinde kadınlar kendini örgütlüyor, çevresini örgütlüyor. Bunun Abdullah Öcalan’ın kadın özgürlükçü paradigması sayesinde olduğunun bilincindeyiz. Bunun için özellikle kadın olarak bu yürüyüşe katılmak önemli ve büyük bir gururdur” diye belirtti.
‘ÖZGÜRLÜK ÖCALAN’IN FELSEFESİNDE’
Kadınların özgürlüğünün Abdullah Öcalan’ın felsefesinde olduğunu vurgulayan Çakır, bu nedenle kadınların Abdullah Öcalan’ı çok daha güçlü sahiplendiğini söyledi. Çakır, şöyle devam etti: “Bu mücadele Kürt halkı öncülüğünde başladı, bugün ise milyonları aşan farklı halklarında sahiplendiğini görüyoruz. Kadınlar bu mücadelenin özneleri oldu. Biz Kürt kadınları Abdullah Öcalan’a borçluyuz. Bu yüzden 17 Şubat’ta Köln’de düzenleyeceğimiz mitinge tüm kadınların çok güçlü katılmasını bekliyorum” çağrısında bulundu.
MA / Esra Solin Dal