ANKARA - DEM Parti, artan kadın cinayetleri ve kadınlara yönelik şiddetin araştırılmasını istedi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Grup Başkanvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit, kadınlara dönük işlenen cinayetler ve uygulanan şiddetin araştırılması için Meclis Başkanlığı’na araştırma önergesi verdi.
Önergesinde AKP-MHP’nin kullandığı cinsiyetçi dil ve yaklaşımlarının kadına yönelik şiddeti artırdığını belirten Koçyiğit, bu nedenle neredeyse her gün bir kadın cinayetinin yaşandığına dikkat çekti.
2023 yılında en az 333 kadının katledildiği, 18’inin tecavüze uğradığı, 371’inin fuhuşa sürekliği, 355’inin taciz edildiği, 123 çocuğunun istismar edildiği ve en az 745 kadınının yaralandığı bilgilerinin yer aldığı önergede, “Bu veriler sadece ulaşılabilen kısıtlı bilgiler arasındadır. Bu cinayetlerin hepsi önlenebilir cinayetler olup cesaretini kadın karşıtı söylemin günlük yaşam içinde, medyada, siyasette, iş ve sosyal yaşam alanlarında her gün yeniden üretilmesinden almaktadır” denildi.
‘TEHLİKELİ BİR ORTAM OLUŞTURULUYOR’
Önergede en çok yakınları ve akrabaları tarafından katledilen kadınların yine fiziksel, psikolojik, cinsel ve ekonomik şiddet türlerine maruz kaldığı ifade edildi. Kadınları yönelik şiddetteki artışın etkili bir yasal düzenlemenin bulunmasından kaynaklandığı vurgulanan önergede İstanbul Sözleşmesinin öneminin altı çizildi.
Önergede, “Özellikle psikolojik şiddet ile birlikte gelen ekonomik şiddet ve kadın yoksulluğu, kadınları zor yaşam koşullarına iterek, milyonlarca kadını ekonomik kriz ve yoksulluk durumunda şiddet riski altında bırakmaktadır. Bu durum, ekonomik açıdan bağımsız olmayan ve herhangi bir sosyal destek alamayan kadınlar için tehlikeli bir ortam oluşturmaktadır” denildi.
‘KADINLAR ERKEK ŞİDDETİNE KARŞI KORUMASIZ HALE GETİRİLDİ’
Önergenin devamında hukuki süreçlerin de kadınların aleyhine işlediğine dikkat çekilerek, şu ifadelere yer verildi: “Kadınları erkek şiddetine karşı daha da korumasız hale getirmiştir. Ne yazık ki, itirazlarımız haklı çıkmıştır; İstanbul Sözleşmesi ‘nden çekilme kararının ardından kadına yönelik şiddet artmış ve toplumsal bir kırılma yaşanmıştır. Bu bağlamda, kadın cinayetleri başta olmak üzere kadına yönelik her türlü şiddetin önlenmesi, toplumsal cinsiyet eşitlikçi politikaların uygulanması, etkin politikaların hayata geçirilmesi, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararının geri alınarak sözleşmeden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmesi ivedi ve hayati öneme sahiptir. Bu konuda Meclis’in önemli bir rolü vardır ve sorunun çeşitli yönlerinin detaylı bir şekilde tartışılması ve alınacak önlemlerin belirlenmesi için bir Araştırma Komisyonunun kurulması elzemdir.”