ŞIRNEX - Özgürlük Yürüyüşçülerini coşkuyla karşılayan Botanlı kadınlar, taleplerinin "özgürlük ve çözüm" olduğunu vurguladı.
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü ve Kürt sorunun demokratik çözümü talepleriyle başlatılan “Büyük Özgürlük Yürüyüşü”nün Wan Kolu, Botan’daki ziyaretlerinde büyük bir coşku ve kitlesellikle sahiplenildi. Gittikleri her ilçe, köy ve mahallede yürüyüşçüleri bağrına basan Botan halkı, mücadele kararlılığının aynası oldu. Şirnex’in Silopiya ve Cizîr ilçelerinde kadınların öncülük ettiği karşılamalarda özgürlük talebi yükseltildi.
‘BAŞKANIMIZIN DAVASINDAYIZ’
Yürüyüşçüleri Silopiya (Silopi) ilçesinde karşılayan kadınlardan Barış Annesi Emine Alkış, iktidar ve devletin tecrit politikasıyla amacına ulaşmaması gerektiğini belirtti. Alkış, “Bütün annelere sesleniyorum; korkmasınlar ve ayağa kalksınlar. Biz tutsaklarımızın, başkanımızın davasındayız” dedi.
İmralı Cezaevi’nden tüm topluma ve cezaevlerine yayılan tecridin artık sonlanmasının zamanı geldiğini söyleyen Taybet Tatlı, asker ve polis annelerine “Gelin el ele verelim, birlikte yürüyelim, barışı getirelim” diyerek seslendi. Kürt ulusal birliğinin sağlanması durumunda tecridin kalkacağını dile getiren Akide Şayik, “Kürt halkı yürüyüşe destek vermeli. Hepimiz bir olursak, ayağa kalkarız” diye belirtti.
‘TEK ÇARE DİRENİŞ’
“Başkanımızın özgürlüğünü istiyoruz” diyen Ayşe Kıran, hava koşullarına rağmen büyük bir kararlılıkla sürdürülen yürüyüşün amacına değindi. Kıran, “Başkanımızın özgürlüğünü istiyoruz. Kürtlerin direnmesi, ellerinden gelen her şeyi yapması gerekiyor. Çare direniştir” ifadelerini kullandı.
‘ÖZGÜRLÜĞÜN PEŞİNDEYİZ’
Gule Değer de, Abdullah Öcalan ve tutsaklar özgürleşene kadar Kürt halkının 7’den 77’ye ayakta olması ve direnmesi gerektiğini vurguladı. “Özgürlüğün peşindeyiz” diyen Değer, şöyle dedi: “ İnşallah özgürlük gelecek, başkanımız serbest bırakılacak. Tutsaklar açlık grevinde, anneler Adalet Nöbeti’nde. Onlar direniyor, biz de direneceğiz.”
‘ARTIK YETER’
Tek isteklerinin Abdullah Öcalan ve tutsakların özgürlüğü olduğunun altını çizen Dehile Atmış, “Eğer başkan çıkarsa, Kürt halkının tamamı özgür olur. Kürt ve Türklerin özgürlüğü Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünde. Kürt halkı daha önceki zamanlar gibi el ele verip, ayağa kalkmalı. Artık bu tutsaklık yeter. Ya ölüm ya varlık. Ne zamana kadar işgal altında olacağız. Anneler el ele verip bu tecridi kırmalı. Ha evinde zindandasın ha cezaevinde, fark etmiyor. Zindan zindandır” ifadelerini kullandı.
‘ÖZGÜRLÜĞÜN ANAHTARI İMRALI’DA’
“Önderimiz özgür olmadan bizde özgür ve rahat olamayız” diyen Ayşe Nergis, şöyle devam etti: “Özgürlüğün anahtarı İmralı’da. Tecrit kalkmazsa bizde durmayız. Her yerde direniş ve mücadelemiz devam edecektir. Birliğimizi sağlarsak bu mücadele de başarıya ulaşır. Kürt halkı ve kadınları çalışmalarına, mücadelelerine devam etsin. Halkımız evde oturup, ‘başkası yapsın’ demesin. Kimin elinden ne gelirse yapılsın.”
‘DEVLET DE ÇÖZÜMÜ BİLİYOR’
Cizîr ilçesinde yürüyüşçüleri karşılayanlar arasında Abdullah Öcalan’ın uluslararası komployla 15 Şubat 1999 tarihinde Türkiye’ye teslim edilmesine karşı gerçekleştirilen "Güneşimizi karartamazsınız" eylemleri kapsamında açlık grevine giren annelerden Asiye Dalmış ile Emine Kaya da yer aldı.
25 yıldır barış ve özgürlük için mücadele eden Asiye Dalmış, Abdullah Öcalan'ın Türkiye'ye getirilmesi ardından 3 kez açlık grevi eylemine katıldı. Dalmış, "Yıllar geçti ancak sözümüz de, talebimizde, davamız da aynı. Var olduğumuz sürece de bu talepte ısrarcı olacağız. Biz de insanız ve kimliğimiz, dilimiz var. Bu ülkenin insanıyız. Bu topraklarda yaşıyoruz, neden bu zulüm? 25 yıldır diyoruz; Sayın Öcalan üzerindeki tecrit kalkmadığı sürece bizler de tecrit altındayız. Bugün de aynı taleple buradayız. Sayın Öcalan çözümün kapısıdır. O kapı kilitli kaldığı sürece bu sorun çözülmeyecek. Eğer ki o kapı açılırsa çözümün geleceğini inancımız tam. Bugün 40 milyon insan tecridin kalkmasını talep ediyor. Türkiye devleti de bunu biliyor çözüm Sayın Öcalan'dır. Sayın Öcalan tutuklandığında onlarca insan bedenini ateşe verdi. Bu yüzden tecridi kaldırın diyaloğun önünü açın diyoruz” ifadelerini kullandı.
‘ÇOCUKLARIMIZ ÖLMESİN’
Yürüyüşçüleri karşılayanlar arasında yer alan Emine Kaya’nın oğlu Mehmet Kaya, Erzurum T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutsak bulunuyor. Abdullah Öcalan'a özgürlük talebinden vazgeçmeyeceklerini belirten Kaya, şunları söyledi: "Sayın Öcalan'ın tutuklandığı yıl anneler olarak açlık grevine girdik. O zaman çadırımızı Dörtyol Meydanı’nda kurduk. O zaman rahmetli Tahir Elçi'nin kardeşi Ahmet Elçi öncülük ediyordu. Bizler artık Sayın Öcalan'ın aramızda olmasını istiyoruz. Oğlum Erzurum Cezaevi’nde kalıyor ve müebbet hapis cezası verdiler. Çocuklarımız ve sayın Abdullah Öcalan üzerinde bu tecrit kaldırılsın diye buradayım. Annelere çağrım; el ele verin. Buradan Türk annelerine de çağrıda bulunuyorum; onlarda barışı istesin. Ne bizim çocuklarımız ölsün ne de onların çocukları ölsün. Bizler 25 yıldır aynı talepte bulunuyoruz, tecridi kaldırın barışı getirin."
MA / Rukiye Adıgüzel- Zeynep Durgut