ŞIRNEX – İmralı için Adalet Bakanlığı’na başvuran avukatlardan Jiyan Ormanlı, “Kürt sorununu çözmek için Sayın Öcalan ile diyalog yolunun açılması gerekmektedir” dedi.  

 

İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde mutlak tecrit koşulları altında tutulan ve 35 aydır kendisinden haber alınamayan PKK Lideri Abdullah Öcalan ile görüşmek için 22 Ocak’ta bin 330 avukat Adalet Bakanlığı’na başvuruda bulundu. Başvurucular arasında yer alan avukat ve aynı zamanda Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Silopiya (Silopi) Belediye Eşbaşkan adayı Jiyan Ormanlı, toplumsal uzlaşı ve barışın sağlanmasının yolunun İmralı’da uygulanan mutlak tecridin kaldırılmasından geçtiğini söyledi. 

 

PKK Lideri Abdullah Öcalan ve İmralı’da tutulan Ömer Hayri Konar, Veysi Aktaş ve Hamili Yıldırım'ın 3 yıldır mutlak tecrit altında olduğuna dikkati çeken Ormanlı, “Görüş engelinin kaldırılmasına ilişkin biz avukatlar da İmralı Cezaevi’nde tutulan Sayın Öcalan ve diğer tutuklularla görüşmek için Adalet Bakanlığı’na başvuruda bulunduk. Hem Türkiye hem de uluslararası yasalara göre değerlendirdiğimizde bu uygulamanın tamamen kanunlara aykırı olduğunu görüyoruz. Bu uygulama, keyfi ve siyasi bir uygulamadır. Bu uygulama Türkiye’deki infaz yasasına, uluslararası yasalara ve Birleşmiş Milletler (BM) Nelson Mandela kurallarına aykırılık göstermekte” dedi.

 

'TÜRKİYE TAVSİYE KARARLARINA UYMUYOR’ 

 

İmralı’da uygulanan tecridin her yere yayıldığını ifade eden Ormanlı, “Mahpuslar, cezaevine girerken infaz yasasında eşit bir şekilde yararlanmalıdır. Devlet, bu eşitliği sağlamak zorundadır. Ancak Türkiye’de bu eşitlik sağlanmıyor. Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi (CPT) daha önce İmralı Cezaevi’ni ziyaret etmiş ve bir rapor yayınlamıştı. Yayınlanan raporda cezaevlerinde infaz yasası kurallarının uygulanmadığını belirtmişti. Bunun için Türkiye’ye tavsiye kararlarını göndermişti. Fakat Türkiye, bu tavsiye kararlarına da uymuyor” diye belirti.

 

Adalet Bakanlığı’na yaptıkları başvuruya değinen Ormanlı, Türkiye’deki mevcut şartlardan dolayı hukuki olarak sürecin nasıl ilerleyeceğini kestirmediklerini söyledi. İmralı’daki görüş yasaklarının bir an önce kalkması gerektiğini kaydeden Ormanlı, “Sayın Öcalan ile diğer mahpusların avukatlarıyla görüştürülmesi gerekiyor. Çünkü İmralı’da uygulanan mutlak tecrit diğer bütün cezaevlerine de yansıyor. Diğer cezaevlerinde kalan siyasi mahpuslar da Sayın Öcalan’ı kendilerine Önder olarak görüyor ve ona uygulanan tecridi kabul etmemekteler. Bunun için siyasi mahpuslar cezaevlerinde açlık grevi eylemlerini başlattılar. Bu eylemin tek talebi var; o da İmralı’da uygulanan tecridin son bulmasıdır” şeklinde konuştu. 

 

'TOPLUM YÜRÜYÜŞÜ SAHİPLENDİ'

 

“Kürt halkı Sayın Öcalan’ı bir lider olarak kabul ediyor” diyen Ormanlı, şöyle devam etti: “Sayın Öcalan’ın cezaevinde tutulması halkta bir öfkeye sebep olmaktadır. Türkiye’de, Kürt sorununu çözmek ve müzakere yolunu açmak için Sayın Öcalan ile diyalog yolunun açılması gerekmektedir. Diyalog yolu açıldığı zaman toplumsal uzlaşı ve barış sağlanabilir, devam eden bir savaş var ve bu savaş durur. Her gün yaşanan ölümler son bulur. Eşitlik ve adaletin sağlanması daha kolay olur. Bu talepler doğrultusunda toplumun dinamiklerini oluşturan siyasi partiler, sivil toplum örgütleri temsilcilerinin içinde bulunduğu bir kesim ‘Büyük Özgürlük Yürüyüşü’ başlattı. Türkiye’nin iki ayrı kolunda devam eden bu yürüyüş toplumda sahiplenildi. Özgürlük yürüyüşçüleri, gittiği her yerde halk tarafından büyük bir coşkuyla karşılanıyor. Bu coşku ve sahiplenme Sayın Öcalan’a olan bağlılığı ve onun barışı sağlayacağına olan inancını gösteriyor. Barışın gelmesinin tek yolunun tecridin kırılması olduğunu gösteriyor.”