İZMİR - İzmir 2'nci İdare Mahkemesi'nin Çeşme Turizm Projesini iptal ettiğini açıklayan İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz, "Kentimizin yaşam alanlarının korunması konusundaki çabalarımız bundan sonra da kararlılıkla devam edecektir" dedi.
İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri ve ekoloji örgütleri Çeşme Projesine yönelik açılan davayla ilgili Mimarlar Odası İzmir Şubesi binasında basın toplantısı yaptı. Açıklamaya çok sayıda yurttaş ve kurum temsilcisi katılırken, kurumlar adına basın metnini İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz okudu.
Çeşme Yarımadasında çoğunlukla orman ve doğal sit alanı niteliğindeki 16 bin 140 hektarlık alanın Turizm Bölgesi ilan edildiğini anımsatan Yılmaz, "Bu alanların tamamen halka kapatılarak imtiyazlı kişilerin kullanımına tahsis edilmesi yönündeki Turizm Bölgesi ilanı işlemine karşı kurumlarımızca açılan davalarda yargılama devam etmekte olup Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun işlemi hukuka aykırı bulan kararı yönünde yargılamaların sonuçlanması beklenmektedir. Bu süreçte Çeşme Turizm Bölgesi sınırları içinde kalan; insanların tahribatından uzak kalmış, nadir bir eko sisteme sahip Alaçatı-Zeytineli arasında kalan kıyı kesimi, buradaki üç adet ada ve kıyının gerisinde kalan 8.000 hektar büyüklüğündeki nitelikli doğal sit alanı vasfındaki koruma alanının koruma statüsü Çevre Bakanlığı tarafından düşürülerek alan mega yat limanları ve her türlü yapılaşmalara açık hale getirilmiştir dedi.
PROJE İPTAL EDİLDİ
Nadir türlerin yaşadığı el değmemiş koruma alanının turizm adı altında sermayeye açılmak istendiğini kaydeden Yılmaz, "Kurumlarımız, dernekler ve bir kısım yurttaşlar tarafından İzmir 2. İdare Mahkemesinde açtığımız dava neticesinde Mahkemece nitelikli doğal sit alanlarını turizm yapılaşma ve kullanımına imkan veren Sürdürülebilir alanlara dönüştüren işlem hukuka aykırı bulunarak iptal edilmiştir. Çabalarımız sonucu halkımızın yaşam alanlarına sermayenin saldırısı şimdilik durdurulmuştur. Kentimizin yaşam alanlarının korunması konusundaki çabalarımız bundan sonra da kararlılıkla devam edecektir" diye konuştu.
'HUKUK AYAKLAR ALTINDA'
Davanın avukatlarından Ömer Turgut Erlat da Çeşme Turizm bölgesinin Mersin Körfezi ve açığındaki adalarla birlikte Akdeniz Foklarının yaşam alanı olduğunu belirtti. Daha önceden 1'inci Derece Doğal Sit alanı olan bölgenin 2018 yılında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı kararıyla Nitelikli Koruma Alanı ilan edildiğini anımsatan Erlat, "Bu karara karşı açılan yürütmeyi durdurma davası 2021 yılında aleyhimize sonuçlandı. Bakanlık bu karardan 1 ay sonra bölgenin statüsünü Sürdürülebilir Koruma Alanına çekti. İdare Mahkemesi'nin bu kararı hukuk devleti ilkesinin ihlalidir. Alanın korunması önemli ama hukukun korunması daha önemli. Hukuk düzeni ayaklar altına alındı" diye belirtti.
'MÜCADELEYE DEVAM'
Çeşme Batı Urlalılar Derneği Yöneticisi Mustafa Kaya ise şunları söyledi: "Su kaynaklarımız çok kısıtlı ve doğanın dengesi çözülünce geriye dönüş olmuyor. Devlet Su İşleri bölgede yer altı sularının her geçen gün daha derinlere gittiğini açıklıyor. Alaçatı'daki tesisler deniz suyunu temizleyerek kullanabiliyor. Yer altı suları bitme noktasına geldi. Bu proje yarımadaya ciddi zararlar verecekti. Bundan sonrada bölgenin korunması için mücadele vereceğiz."