SEMSÛR - Semsur’da depremzedelerle bir araya gelen DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, yerel seçimlerde kazanacakları belediyelerin tüm imkanlarını deprem bölgesine taşıyacaklarını söyledi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan ve beraberindekiler, Mereş merkezli 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen depremlerin yıl dönümü dolayısıyla deprem bölgesinde. Bakırhan, Semsûr'da bulunan Karapınar Cemevi'nde depremde yaşamını yitirenler için yapılan anmaya katıldı. Anma programında lokmalar pay edildi. Bakırhan ve beraberindekiler, daha sonra depremde yaşamını yitirenlerin mezarlarının bulunduğu Karapınar Mezarlığı ile depremzedeleri ziyaret etti. Mezarlara karanfil bırakıldı. Bakırhan, daha sonra ise konteynerde faaliyetlerini sürdüren partinin olduğu yere geçti.
'DEPREM VERİLERİ NEREDE?'
Burada konuşan Bakırhan, deprem bölgesindeki sorunların verilen sözlere rağmen devam ettiğini söyledi. "Deprem vergileri nerede?" diye soran Bakırhan, depremin vergilerinin doğru bir şekilde kullanılması durumunda 15 milyon yurttaşın sağlıklı konutlarda yaşayabileceğini ifade etti. İktidarın Türkiye’yi uçuruma sürüklediğini vurgulayan Bakırhan, "Ekonomiyi batıran ve bitiren, demokrasiyi rafa kaldıran yönetim, deprem vergilerini de hiç etti. Onun için hala çadırlardayız, konteynırlardayız. Onun için içme suyumuz yok. Onun için çocuklarımız sağlıklı beslenemiyor, eğitim olanaklarına sahip değil. Niye? deprem vergilerini hiç ettikleri için. Bu konuda özeleştiri vermesi gereken hükümet, maalesef hesap vermiyor, aksine hesap soruyor" diye konuştu.
'YIKIM İKTİDARIN ESERİ'
Depremin "kader" olmadığına dikkati çeken Bakırhan, "Ülkemiz bir deprem ülkesi olmasına rağmen önlem almadılar. Önlem almak yerine deprem bölgelerini, fay hatlarını, dere yataklarını, dolgu alanlarını, kıyıları imara açıyorlar. Bu iktidarın yaptığı en iyi şey konut inşa etmek. İşte bugün yaşadığımız ve depremin ortaya çıkardığı sonuçların en büyük sorumlusu aslında iktidardır. İktidarın politikalarıdır. İktidarın Türkiye’nin deprem ülkesi olduğunu hala bilince çıkarmamış olmasıdır. Sayın bakan (Murat Kurum), 130 bin diyor ama sayının daha fazla olduğunu biliyoruz. Çok sayıda insanın canını yitirdiği bu ülkede maalesef depremzedelerle dayanışma engellendi. Depremzedelerle buluşmalar engellendi. Depremin olduğu gün duyarsız kalan devlet, siz değerli halkımızla dayanışmak isteyen STK’ları engelledi, partileri engelledi, dayanışmamızı engelledi. Pazarcık'ta depremzede yurttaşlarımızla dayanışma için oluşturduğumuz yaşam alanlarına kayyım atadı. Yani sadece Kürdün belediyesine, iradesine kayyım atamadı. Bu iktidar, sizinle dayanışmak için deprem bölgelerine gelen STK’ların yapmış olduğu yardımlara da kayyımlar atadı" şeklinde konuştu.
'HESAP VERMESİ GEREKENLER HELLALİK İSTİYOR'
Hesap vermesi gerekenlerin, Semsûr halkından özür dilemesi gerekenlerin depremzedelerden "helallik" istediğine vurgu yapan Bakırhan, şunları söyledi: "10 binlerce insanımızın yaşamını yitirdiği bu tablonun özeleştirisini vermeyen AKP’ye, onun genel başkanına Adıyamanlılar helallik veriyor mu? Tabi ki helallik vermeyeceğiz. Çünkü bu depremde bu kayıplar önlenebilirdi. AKP’nin deprem bölgelerini imara ve ranta açan bu siyaseti olmasaydı belki bu kadar canımız yaşamını yitirmeyecekti. Dolayısıyla Adıyaman halkı helallik vermiyor, hesap soruyor. Hükümeti yönetenlerin, başta Cumhurbaşkanının bu konuda hesap vermesi gerekiyor. Hesap vermesi gerekenler hesap vermiyor. Çadırları vatandaşa satan bu kurumun (Kızılay) başında bulunan insanların sizden özür dilemesi gerekirken, çadır satmayı dahi meşrulaştıran bir yönetimle karşı karşıyayız" ifadelerini kullandı.
ERDOĞAN'IN SÖZLERİNİ HATIRLATTI
Erdoğan'ın geçmiş yıllarda "'Burada çatlayan fay değil ar damarıdır" yönündeki açıklamalarını hatırlatan Bakırhan, şunları söyledi: "Bu bir kader değil demişti. Şimdi aynı sözleri biz ona tekrar ediyoruz. Evet, kırılan fay hattı değil, kırılan sizin iktidarınızın ar damarlarıdır. Bu kader değil, bu sizin yürüttüğünüz politikaların sonucunda halklarımızın yaşamış olduğu bir katliamdır. Bunun takipçisi olacağız ve hesabını sormaya devam edeceğiz. Şimdi ne yapıyorlar? Deprem bölgesindeki halklarımıza konut vereceklerini, yapacaklarını söylüyorlardı. Konut var mı? Konut ortada yok. Konut için ne yapıyor? Halkımızı borçlandırmaya kalkıyor. Buna itiraz ediyoruz, bunu kınıyoruz.
Deprem vergilerinin nerede olduğunu tekrar soruyoruz? Konut yapması gereken devlet, halkı borçlandırarak konut yapamaz. Kaldı ki borçlandırılmasına rağmen hala konut ortada yok, hala yol yok, hala çadır yok, içme suyu yok. Bu iktidarın yaraları saracakları yalanlarına kanmayın. Emin olun bu iktidar Türkiye’yi yönetemediği gibi deprem sürecini de yönetemedi. Bu iktidar 21 yıllık iktidarında bizi yoksulluğa, açlığa maruz bıraktı.
Şimdi bakın değerli halkımız; devlet, depremde enkazın altında kaldı. Peki Amed’de ne oldu? Amed’de devlet var mıydı? Yok. Amed’de belediyelerimize kayyım atanmasına rağmen Amed halkı kendi içindeki dayanışmasıyla, güç birliğiyle, birbirine vermiş olduğu destekle deprem sonuçlarını ortadan kaldırdı. Amed depremi bir kez daha gösterdi ki iktidar yerine, halklarımızın dayanışma içinde olması gerekiyor. Biz itiraz etmediğimiz sürece, deprem sonuçlarını bu hükümetten sormadığımız sürece onların vaatleriyle yıllarımızı konteynırlarda, çadır kentlerde sürdürmek zorunda kalacağız."
'İMKANLARI DEPREM BÖLGESİNE TAŞIYACAĞIZ'
"Hesap vermesi gerekenler Hatay’da, Hatay halkını tehdit ediyor" diyerek Erdoğan'ın dünkü açıklamalarına tepki gösteren Bakırhan, şöyle devam etti: "Deprem bölgesinde başsağlığı dilemesi, hesap vermesi gerekenler, Hatay’ın haritadan silinmesinin hesabını vermesi gerekenler, Hatay halkını tehdit ederek 'ya bize oy verirsiniz ya hizmet alamazsınız' dediler. Peki Adıyaman halkının ne suçu var? Yıllardır büyük bir oy oranı ile AKP’ye Erdoğan’a destek veren bu kentin yaşadığı bu hal nedir? Demek ki mesele onlara oy verip vermemek değildir. Mesele nerede olursa olsun her olayı, her vahşeti, her felaketi seçime alet etmeleridir. Biz artık bunların bu politikalarına kanmayacağız. Hakkımızı arayacağız, hakkımızı isteyeceğiz.
Hem parlamentoda hem sokakta hem hukuki anlamda Adıyaman halkının dertlerinin sözcüsü olmaya devam edeceğiz. Alacağımız belediyelerin olanaklarını Adıyaman’a, deprem bölgesine taşıyacağız. Sizlere bir kez daha söz vermek istiyoruz; 31 Mart’ta yerel yönetimlerden bu kayyımcı zihniyeti gönderdikten sonra emin olun Amed halkının halkının belediyesinin imkanlarını, Van Belediyesinin imkanlarını alacağımız yüzün üzerindeki belediyenin olanaklarını başta Adıyaman olmak üzere deprem bölgelerine taşıyacağız."
Heyet, daha sonra Bulam Beldesi'ne geçti.