AMED- Amed Kent Koruma Platformunun deprem konulu panelinde konuşan panelistler, “Devlet depremde önlem almayarak katliama göz yumdu. Kayyumlar olmasaydı yaralar daha çabuk sarılacaktı” diye belirtti.
Amed Kent Koruma ve Dayanışma Platformu, merkez üssü Mereş’te geçen yıl 6 Şubat’ta meydana gelen 7,8 ve 7,6 şiddetindeki depreminin yıldönümü dolayısıyla Amed Barosu Tahir Elçi Konferans Salonu’nda panel düzenledi. “Unutmayacağız, unutturmayacağız. Affetmeyeceğiz” yazılı pankartın açıldığı panele çok sayıda sivil toplum örgütü temsilcisi katıldı.
Panel depremde yaşamını yitirenler anısına saygı duruşu ile başladı. Açılış konuşmasını gerçekleştiren Platform üyesi Serdar Keskin, platformun kurulduğundan bu yana çalışmalarını anlattı. Keskin, “Platform ilk büyük sınavını 6 Şubat depreminde vermiştir. İktidarın hiçbir şey yapmadığı süreçte platform depremi atlatmayı başarmıştır. Deprem bir başlangıçtı. Önümüzde iklim kriziyle beraber afetlerin yoğunlaştığı süreç geliyor. Bizim kimseye ihtiyaç duymadan bu süreci atlatmamız gerekiyor” dedi.
‘DEVLET YOKTU!’
Sonrasında söz alan Afet Yönetimi ve Dayanışma Derneği Eşbaşkanı Şerefhan Aydın, depremde yaşamını yitirenleri anarak, “Deprem üzerinden bir yıl geçti ve insanın doğa karşısında çaresiz kaldığını gördük. Bu depremden sonra acılarla birlikte insanların göstermiş olduğu dayanışma bir nebze de olsa geleceğe dair umut kaynağı oldu. İyi bir şey yapma halini, olumlu çıkar olarak görmek gerekir. Amed’de gördük ki insanlar aile çemberini güvenli hale getirdikten sonra diğer insanlar için ‘ne yapabiliriz’i düşündü, bir şeyler yapmaya çalıştı. Kent çemberinin dışına çıktılar ve diğer kentlere gidip dayanışmada bulundular. Devletin yetmezliğini hepimiz gördük ama dayanışma duygusunu geliştirdik. Devletin varlığı sadece ambulansların siren sesleri ve çakarlarıydı. Bir kaç gün devlet yoktu. Kürdistan belediyelerinde kayyım olmasaydı çok çok daha farklı sonuç olabilirdi. Çünkü tecrübeleri vardı. Kayyımlar olmasaydı canlarımız içimizde yaşıyor olacaktı. Geleceği daha iyi örmek için çalışmalar yapıyoruz. Büyüsü bozulan yaşama yeniden renk katmaya çalışıyoruz” diye konuştu.
Açılış konuşmalarının ardından deprem için hazırlanan slayt gösterimi yapıldı. Sonrasında “Afet sırasında ve sonrasında hak temelli dayanışma nasıl olmalı” başlıklı ilk oturum gerçekleşti. Moderatörlüğünü Melek Demir’in yaptığı oturumda Amed Kent Koruma Platformundan Eğitim Sen Genel Sekreteri Zülküf Güneş ve Afet Yönetimi ve Dayanışma Derneği (DMS) Yönetim Kurulu üyesi Abbas Azizoğlu konuşmacı olarak yer aldı.
‘ÖRGÜTLÜLÜĞÜ KORUMALIYIZ’
Oturumda konuşan platform üyesi Zülküf Güneş, “Amed örgütlü mücadelenin bulunduğu aşama itibariyle çok şanslı. Amed’in tarihsel sürecine baktığımızda kolektif aklın ön planda olduğunu gördük. 2015’ten sonra kayyımla kent aklı ortadan kaldırıldı ve sivil toplum örgütün öncülüğüyle çalışmalar yürüttük. Ne kadar kıymetli bir platform olduğunu deprem sürecinde gördük. Bu örgütlüğü korumak hepimizin görevidir. Kayyım olmasaydı bu yaralar daha hızlı sarılabilecekti. Halk belediyeciliği bu nedenle çok önemli, önümüzdeki süreçte onu işlemeliyiz. Devlet yoktu, toplum kendi yaralarını sardı. Olması gereken de buydu” diye belirtti.
‘KATLİAMA GÖZ YUMDU’
Sonrasında söz alan DMS üyesi Abbas Azizoğlu, deprem sonrası Amed’in çok hızlı organize olduğunu hatırlattı. Afetlerin kapitalist modernitenin doğayı talan etmesi ve doğanın da buna karşı refleks göstergesi olarak yorumlayan Azizoğlu, “Doğayla dostluk içinde yaşayabiliriz. Tekrar bir depremin oluşması çok yüksek, buna karşı toplumu bilinçlendirmek ona göre doğayla yaşanabilir koşullar yaratmak çok önemlidir. Devletin yapması gereken bazı çalışmalar vardır. Devletin genel yaklaşımı olan tek elden yönetim toplumu kırımdan geçirdi. Unutmayacağız, çünkü bu devlet 11 ilde yaşanan bu depremde halklarımızı önlem almayarak kırımdan geçirmiş ve bir katliama göz yummuştur. Tek elden yönetmenin sonucu budur. Sivil dayanışmanın önemi burada ortaya çıkıyor. Bütün arkadaşlar bu çalışmalara gönüllü dahil olmalı” ifadelerinde bulundu.
Panelin birinci oturumu soru cevapla son buldu. Verilen aranın ardından panel, “6 Şubat 2023 Depreminde yapılarda oluşan hasarlar, nedenler, alınabilecek önlemler ve dayanıklı kentleşme”, “Deprem ve temel haklara erişim” ve “İnsan hakları perspektifinden deprem ve göç” oturumlarıyla devam edecek.