ANKARA - Ülkelerin yolsuzluk sonuçlarını açıklayan Uluslararası Şeffaflık Örgütü’nün verilerine göre, Türkiye 180 ülke arasında 115’inci sırada yer aldı. Sonuçlarda, Türkiye’de yolsuzluğun 2015’ten sonra hızla artığı belirtildi.
Uluslararası Şeffaflık Örgütü’nün, 2023 Yolsuzluk Algı Endeksi (CPI) raporuna göre, Türkiye 180 ülke arasında 115. sırada yer aldı. Geçen yıl 101’inci sırada yer alan ve bir yıl içinde ciddi bir yolsuzluğun gözlemlendiği Türkiye, Mısır, Zambiya ve Gambiya gibi ülkelerin gerisine düştü.
TÜRKİYE 2015’TEN SONRA GERİLEDİ
Kürt sorununun demokratik çözümü için devlet yetkilileri ve Halkların Demokratik Partisi’nden (HDP) heyetin PKK Lideri Abdullah Öcalan ile 2013-2015 tarihleri arasında İmralı'da yaptığı görüşmeler sürecinde Yolsuzluk Algı Endeksi sıralamasında 50’inci sırada yer alan Türkiye, İmralı'daki görüşmelerin bitirildiği 2015’ten sonra hızla gerileyerek, 115’inci sıraya geldi.
Yolsuzluk Algı Endeksi’nde tarihin en kötü yolsuzluk trendine ulaşan Türkiye, son 10 yıl içerisinde en çok puan kaybeden ülkeler arasında yer aldı. 2013 yılı ile kıyaslandığında 14 puan kaybeden Türkiye, 48 sıra geriledi. Avrupa Birliği üyesi ülkelerle karşılaştırıldığında ise Türkiye, 27 üye ülkeden e düşük puan alarak Macaristan’ın ardından sonuncu sıraya yerleşti. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) üyesi 38 ülkesi arasında 37’nci sırada yer alan Türkiye, G20 ülkeleri arasında ise sondan dördüncü sırada yer aldı.
GERİLEMENİN NEDENLERİ
Türkiye’ye dair değerlendirmede, “Türkiye’nin 2015’ten beri hızla gerilemesi, yürütmenin çok güçlü bir hale gelmesi ile demokratik denge ve denetleme mekanizmalarının azalmasından kaynaklanıyor” denildi. Ayrıca Türkiye’de yolsuzluğu önleyecek yasaların yetersiz olduğu, yasaların uygulanmasında da isteksiz davranıldığı ifade edilen değerlendirmede, yargının bağımsız olmadığı vurgulandı. Örgütün Türkiye şubesi olan Şeffaflık Derneği, basın duyurusunda “Bütçe şeffaflığı ve kamu kaynaklarının kullanımına ilişkin hesap verebilirlik konularındaki temel ihlaller devam ediyor. Medya, sivil toplum ve toplumsal hareketlere karşı sürüp giden baskıcı politikalar da resmin ayrılmaz bir parçası” ifadelerini kullandı.
Mereş’te meydana gelen depremde yıkılan bina ve ölüm oranlarına da işaret edilen değerlendirmede, “Şubat 2023 depremlerinin trajik sonuçları, yolsuzluğun bedelinin insanların hayatını mal olabileceğini gösteriyor” diye belirtildi.