27 yıllık tutsak: Tecridin dışarıya bakan penceresi yoktur fakat...

img
İZMİR - 27 yıllık tutsak Zeki Bayhan, tecride dair yazısında, "Tecridin dışarıya bakan penceresi yoktur fakat direnen insan tecrit duvarlarında küçük delikler yaratmasının yollarını bulur. Biliyorum siz de özgür değilsiniz ve korkarım böyle devam ederse sizin de tecridiniz koyulaşabilir" diye kaydetti. 
 
İzmir Buca Kırıklar 2 No’lu F Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunan Zeki Bayhan, İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinden başlatılıp, tüm cezaevleri ve topluma sirayet eden “tecrit” politikasına dair bir yazı kaleme aldı. Tecridin amaç ve hedeflerini madde madde yazan Bayhan, avukatları aracılığıyla yazıyı ajansımıza ulaştırdı.
 
27 yıldır tutsak olan Bayhan, bu süre içerisinde cezaevinde "Soykırımcı Devlet Paradigmasından Çıkış-Demokratik Ulus", "Demokratik, Ekolojik, Cinsiyet Özgürlükçü Paradigma", "Sıfıra yükselmek" ile "21. Yüzyılda Özgürlük İdeolojisi-Demokratik Sosyalizm" kitaplarını yazdı. Bayhan, "Biliyorum siz de özgür değilsiniz ve korkarım ki böylesi duyarlılıklarınız devam ederse sizin de tecridiniz koyulaşabilir" uyarısında bulundu.
 
Bayhan’ın tecritle ilgili yazısının tamamı şöyle: 
 
"Biliyorum siz de özgür değilsiniz ve korkarım ki böylesi duyarlılıklarınız devam ederse sizin de tecridiniz koyulaşabilir. Değil mi ki bugün iktidar yanlısı olmayan herkes her an hapishaneyle tanışabilir. Birkaç yıl önce tutuklanan genç bir arkadaş, onlarca arkadaşın birlikte attığı sloganlardan sonra 'Oh be burada daha özgürüm, dışarıda bu sloganları atsam tutuklanırdım' deyiverdi. Tecrit kavramı dışarıdaki insan algısında nasıl çağrışımlar yaratıyor merak ediyorum. Tecrit konusunda bir şeyler yazmam istendiğinde aklıma ilk gelen şey ne söylenebilir ki oldu. Söylenecek bir şey olmadığı için değil, bilakis o kadar çok şey ve yıkıcı sonu var ki hangisini nasıl anlatmalı bilemiyor insan ve elbette söylenecek şeylerin ne kadar anlaşılacağı kuşkusu aklından çıkmıyor insanın. Çünkü tecrit uygulamaları derinliğine düşünüldüğünde o kadar insanlık dışı ki normal insan algısının, deneyiminin dışında kalıyor. O nedenle anlaşılması hiç kolay değil. 
 
TECRİDİN 7 PENCERESİ
 
Tecrit penceresiz olmaktır. Tecritte bütün pencereler içeriye bakar. İnsanın içine... Bu bir tür kendi kendini tahribe zorlanmasıdır. İnsanın baktığı her yerde sadece kendisini görmeye, kendisini duymaya, kendisini hissetmeye zorlanması korkunç bir işkencedir. İnsan bir girdaba kapılmışçasına döne döne dibe çekiliyor, un ufak olup kendi üzerine çöküyor gibi hissediyor. Evet tecridin dışarıya bakan penceresi yoktur fakat direnen insan tecrit duvarlarında küçük delikler yaratmasının yollarını bulur. Bilirsiniz insan yüzünü küçük bir deliğe dayayıp baktığında o delik büyür pencereye dönüşür. İşte ben de size içeriyi, tecridin içini görebileceğiniz birkaç pencere açmaya çalışacağım. Biliyorum dışarının aydınlığından içerinin karanlığını görmek zordur ama gözünüzü pencerelere iyice yaklaştırsanız belki bir parça görürsünüz. 
 
Tecridi 7 pencereye benzetiyorum. İlki insanı dört duvar arasına alıp fiziksel olarak yalıtılmasıdır. Olgusal yanı var. Tecrit, gerçekte insanın dört duvar arasına alınmasıyla sınırlı bir uygulama değildir. Tecritte amaç insan zihninin bedenine hapsedilmesidir. Yıkıcı olan budur. Fiziksel yalıtma, hapishane rejiminin kontrol, takip teknolojileri ve uygulamalar silsilesinin amacı da budur. Tecritle tutsağın bütün dikkati, duyarlılığı, kaygıları, korkuları, kendisine, kendi bedenine yönlendirilir. Tutsak bu tuzağa düştüğü anda kendi kendisini oymaya başlar, tüketir. Tecrit kişiyi kişinin kendi eliyle yıkıma sürükleme siyasetidir. Fiziksel, ideolojik-politik, ruhsal ama illa ki yıkım. 
 
DÜŞÜNSEL ÇÖKERTME
 
İkinci pencere; tecrit ile insanı psikolojik, duygusal ve düşünsel manada çökertme amaçlanıyor. Tecrit koşullarında tek başına veya bir iki farklı kişiyle kalmak elbette fark eder. İnsanın kendi sesinden başka bir ses duyması rahatlatıcıdır fakat zamana yayılmış tecrit koşullarında birlikte kalınan kişiler de birbirileri için canlılığını, farklılığını adım adım kaybeder. Birkaç metrekarelik bir alanda sürekli iç içelik zamanla birlikte kalan insanların birbirilerinin her davranışını, refleksini ezberlemesine yol açar ve birlikte kalanlar birbirileri için farklılıklarını yitirdikleri oranda tecrit sisteminin birer parçasına dönüşürler. Tek kişilik tecrit, üç kişilik tecride dönüşür ve bazen üç kişilik tecrit daha da zorlu haller alabilir, alır.
 
İNSANI İNSANSIZLIKLA CEZALANDIRIR
 
Pencere üç; tecrit insanın, insanla da insansızlıkla da cezalandırıldığı bir yıkım sistematiğidir. Tek kişilik tecrit insanı insansızlıkla cezalandırır. Farklı bir ses duymayı özlemle ararsınız. Diğer taraftan üçlü-beşli tecritte de insanla cezalandırılırsınız. Yıllarca ama yıllarca yalnız kalabileceğiniz, kendinize ait tek bir ana sahip olamamanın ne kadar korkunç bir eziyet olduğunu anlayabilir misiniz bilmiyorum. Kafanız bozulunca çekip gidemiyor, yanınızdakilerden bunalınca bir odaya çekilip kapıyı kapatamıyor, baş ağrıları ile kıvranırken sessiz bir köşe bulup dinlenemiyor olma gibi hallerden bahsediyorum. 
 
ZAMAN ALGISI YOK OLUR 
 
Pencere dört; tecritte yaşam sonsuz bir tekrara dayanır. Her gün bir diğer günün aynısıdır. 10-20-30 yıl boyunca hep aynı günü yaşadığınızı düşünün. Kendinizi zamana asılı kalmış gibi hisseder; zaman algınızın silindiğini duyumsarsınız.
 
MEKANİKLEŞTİRİR
 
Pencere beş; sonsuz tekrara dayalı tecrit yaşamı zamanla düşünce ediminin yerini alışkanlığa bırakmasına yol açar. Hep aynı günü yaşamak insanların yapıp etmelerini yeniden yeniden düşünmelerini gereksiz kılar. Alışkanlık da düşünülmüşlükten gelir. Ama zihin bir kez düşünmüş ve neyin nasıl olacağını kodlamıştır. Sonrası sınırsız tekrardır. Tecritte alışkanlıklar yaşamı o düzeyde mekanikleştirir ki çoğu kez hiç düşünmeden yapar insan. Bazen 'Acaba bunu yaptım mı?' diye bir soru takılır akla. Döner bakarsınız, yapmışsınızdır. Hapishanedeki insan çok düşünür gibidir. Oysa bu gerçek manada analitik bir düşünme değildir çoğunlukla. Biraz melankoliye bulanmış, bölük-pörçük kırıntılar arasında gidip-gelmeler dalıp çıkmalardır. Tecrit insan zihnini bedenine hapseder demiştim. Zihnin hapsedildiği ağ da alışkanlıklardır.
 
BİR SİSTEMDİR
 
Pencere altı; tecridi tek tek uygulamalar üzerinden düşünmek yanıltıcıdır. Tecrit bir sistemdir, uygulamalar bütünüdür. Tek tek uygulamalar da bu bağlam içinde anlamını bulur. Dolayısıyla uygulamalara dair tutsak algısı dışarıdan bakan insanların algısıyla aynı olmayabilir. Çoğunlukla da olmaz. Sözgelimi; her gün, günde iki kez sayım alınır. Tutuklular sayılır. Devlete sorarsanız 'Güvenlik nedeniyle saymak zorundayım' der. Dışarıdaki insana sorsanız 'Bu anlaşılırdır, zararı yok' der. Tutsak algısında ise sayım ona bir demirbaş olduğunu günde iki kez hatırlatılması, hiçlik bilincinin canlı tutulması uygulamasıdır. Şimdi düşünelim; dışarıdaki insanın bu uygulama konusundaki algısı devlete mi yakın tecrit edilene mi? 24 saat her türlü teknolojik araçla gözlem ve takip altında tutulan tutsakların hücrede olup olmadığının tespiti için ayrıca fiziki sayım alınmasının ne kadar güvenlikle ilgili olduğunu ayrıca dikkatinize sunuyorum.
 
DİRENMEK MÜMKÜN
 
Pencere yedi; tecrit gardiyanların da psikolojisini bozar. İnsanlık dışı uygulamaların yürütücülerinin normal kalması düşünülemez. İnsanlar adım adım gardiyanlaşır. Sistem de bunu bilir. Bundandır ki dışarıdan gelen avukatlarla, ailelerle muhatap olan gardiyanlar ile içeride tutsaklarla muhatap olan gardiyanlar genelde farklıdırlar. Hapishanenin bir içeriye bir dışarıya bakan yüzü vardır. Bu pencereler aydınlık taşıyan pencereler değil, dışarıya karanlık taşıyan pencereler. Madalyonun diğer yüzüne dair bir iki şey belirterek bitirmek istiyorum; evet tecrit koyu karanlıktır. İnsanı sayısız ağla kuşatır. Ama tüm bunlara rağmen direnmek mümkündür. Tecride karşı direnmek zordur, karanlığın içindeki ışığı yakalayıp büyütmeniz gerekir. Politik tutsaklar bunu başarırlar. Direniş çok yönlüdür. 10 yıl 20 yıl tecrit edilmiş bir tutsağın güncel politik bir yayımlanabilir bir makale yazması mesela, tecride karşı büyük bir şeydir. Yazının entelektüel içeriği elbette önemlidir ama bundan daha önemli ve değerli olan yıllarca tecrit edilmiş olmasına rağmen halkın mücadelesinin gündeminden kopmamış olması ve güncel politikaya dair söz kurabiliyor olmasıdır. Bu tecridin insan iradesiyle aşılabileceğini gösteren bir direniş örneğidir.
 
Politik tutsaklar hapiste de tecritte de olsa mücadele eden politik öznelerdir. Hapislik veya tecrit koşulları dolayısıyla mücadele eden politik özne konumundan mağdur insan konumuna geçiş politik tutsak için yıkımın başladığı noktadır. Bu bir tuzaktır. Kurgulanmıştır. Ne yazık ki bu tuzağa düşenlerimiz oluyor. Politik tutsaklar politik kimlik ve mücadelelerinden yalıtıldığında geriye mağdur insan kalır. Tecrit rejiminin amacı da budur. Hapishane, tecrit rejiminin değişimi politik sistemin değişimiyle mümkündür. Bu uzun bir mücadele dolayısıyla zaman gerektirir. Bu, tecrit hemen kalkmayacak demektir. O halde hapishanedeki politik tutsakların yaşamlarına direnişlerine küçük de olsa dokunuşlar, katkılar düşünülebilir. Unutulmamalıdır ki; tecritteki insan en çok insana ihtiyaç duyar ve mesele maddi destek değildir. 
 
NEFES OLUN
 
Hapishanede tecridi en koyu haliyle yaşayanlar ağırlaştırılmış müebbet cezası verilen politik tutsaklardır. Bulunduğum cezaevinde 9 kişi, bulunduğumuz kampüsteki 3 cezaevinde toplam 20 civarıdır sayıları. Yurtsever, devrimci, demokrat avukatlardan her biri bu arkadaşlardan birinin vekaletini alsa ve sadece 3 ayda 1 saatlik bir görüşme yapsa bile bu arkadaşlara bir nefes aldırabilirler. Yine avukat olmayıp görüşemeyen duyarlı insanlardan her biri bu arkadaşlardan biriyle mektup arkadaşı olsa, birkaç ayda bir iki kitap yollayabilse bu arkadaşlara nefes olur. Böyle dokunuşlar çok mu zor? Takdir sizlerin. Ben önerdim. Tecridi en koyu yerinden tutup, oradan başlamalı mücadeleye. Orayı Unutmayalım! Tecrit soğuk olabilir ama direniş ruhu sıcaktır. Direnenlerin sıcaklığıyla hepinizi sevgiyle saygıyla selamlıyorum…"
 
MA / Tolga Güney

Diğer başlıklar

30/01/2024
13:53 Kültür'ü katleden Özel Hareket Ocakları başkanına müebbet hapis
13:51 KESK'in yeni eş genel başkanları belli oldu
13:22 'KCK Basın Davası' 30'uncu kez ertelendi
13:15 İran’da insan hakları örgütlerinden genel grev çağrısı
13:04 Kadın Zamanı Derneği: Son 6 ayda şiddet arttı
13:01 STÖ'lerden hasta tutsak Arslan için 5 talep
13:00 Kadına yönelik şiddet davasında cezasızlık
12:55 Karadeniz'de insan kaynaklı yıkım raporlandı
12:46 Hatimoğulları: 1 Şubat’ta iki koldan Büyük Özgürlük Yürüyüşü başlatılacak
12:32 DEM Parti Eş Genel Başkanları saldırıya uğrayan kilisenin rahibi ile görüştü
12:28 Adalet Nöbeti’ndeki anneler Ankara’da
12:00 AKP'den açıklama: Atalay'ın vekilliği düşürülecek
11:49 Aydın'da tarımsal alana JES
11:45 Avukatlar İmralı’ya gitmek için başvurdu
11:35 AKP'li Nurdağı Belediye Başkanı Kavak yeniden tutuklandı
11:13 Gazetecilerin davası 'eksik husus' gerekçesiyle ertelendi
10:50 Kimyasal saldırıda yaşamını yitiren HPG'lilerin isimleri açıklandı
10:29 Amed'de kayyımlar 5 taşınmazı satışa çıkardı
10:15 Bêrecûk'te erkek şiddeti
09:39 Dr. Berwarî: KDP, Türkiye'den kurtulmalı
09:27 İzmir'de ev baskınları: 5 gözaltı
09:10 Gazeteci Sever: Ortadoğu’da Kürtlerin siyasal statüsü şart
09:07 Gazeteci Ahmet'in akıbeti 98 gündür açıklanmıyor
09:06 Tutsakların 'Abdullah Öcalan'a özgürlük' eylemi 65'inci gününde
09:05 İmralı için başvuran Taşdöğen: Tecride karşı tek ses olunmalı
09:03 Açlık grevindeki tutsaklar: Bütün halklar için direniyoruz
09:02 Tutsağa gönderilen fotoğrafa el konuldu: ‘Fotoğrafta aile ferdi yok’
09:02 'Abdullah Öcalan ile görüşmek istiyoruz'
09:01 30 OCAK 2024 GÜNDEMİ
08:50 KDP-MİT görüşmesi sonrası YNK ile görüşmeler durduruldu
08:01 65 baro başkanından Kurtulmuş’a Atalay mektubu
07:45 Dikili'de balıkçı teknesi battı: 3 ölü, 2 kayıp
29/01/2024
21:16 Gever-Oremar karayoluna çığ düştü
20:31 Leyla Karaaslan ve 3 çocuğunu katleden faile 4 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası
19:54 Özel Sektör Öğretmenler Sendikası Bakan Tekin’le görüşecek
18:10 Uşak'ta bir kadın şüpheli şekilde öldü, bir kadın ise katledilmek istendi
18:06 Kuşadası sahilinde yapılmak istenen Beach Club’a tepki
17:46 Kobanê Davası: Kürtler son iki yüz yıldır jenosid kıskacından geçiyor
17:36 Muğla ormanlarına maden tehdidi
17:31 Hol Kampı’nda son 24 saatte 29 DAİŞ’li yakalandı
16:53 Adalet Nöbeti sürüyor: Bu hukuksuzluğu sonlandıracağız
16:44 Kadınlar açlık grevi eylemini sürdürdü
16:24 Eğitim emekçileri hakları için Meclis kapısında buluştu
16:12 DEM Parti ve Alevi örgütlerinden Santa Maria Kilisesi’ne ziyaret
16:00 Gazeteci Alağaş serbest bırakıldı
15:49 Bakırhan: Kayyımlar kendilerine Saray'ın bin odasında iş bulsunlar
15:29 DEM Parti’nin Cihanbeyli belediye eşbaşkan adayları belli oldu
15:17 Santa Maria Kilisesi saldırısında gözaltı sayısı 51’e yükseldi
15:15 DEM Parti 96 merkezde göstereceği adayları açıkladı
15:01 DEM Partili Bozan'dan AKP'li Kıratlı'ya: Ya kanıtla ya istifa et
14:04 DEM Parti seçim müziği: Rabe DEM Hat
13:52 30 yıllık tutuklu Manaz tahliye oldu
13:32 Şirnex’te 20 yerleşim yerinin yolu kapandı
13:31 Dîlok’ta erkek şiddeti: 3 ölü, 2 yaralı
13:20 DEM Parti'den kadın seçim müziği
13:16 DEM Parti aday tanıtımı: Kayyımları süpüreceğiz
12:44 Hatimoğulları: Kadın özgürlükçü anlayışla yerel demokrasiyi güçlendireceğiz
12:18 'Öcalan’ın fikirlerinden ilham alınmaması için tecrit uygulanıyor'
12:15 Zekeriya Xeyal yeniden doğdu!
11:52 Eşini katleden Turgay K. kayıplara karıştı
11:40 Efrîn’de bir ayda 32 kişi kaçırıldı
11:25 Tutsak Çiçek Bodrum'a sevk edildi
11:04 DEM Parti kadın adaylarını tanıttı: Kadın iradesiyle yerel demokrasi
09:32 Wan’da ev yangını: 6 aylık bebek yaşamını yitirdi
09:15 Gazeteci Ahmet’in akıbeti 97 gündür bilinmiyor
09:13 Tutsakların eylemi 64'üncü gününde
09:12 Xwebûn’nun 215’inci sayısı çıktı
09:10 Nahit Eren: Abdullah Öcalan ile kurulacak bir temas çözümü doğurur
09:08 İki devlet arasında ezilen halk: Beluciler
09:06 27 yıllık tutsak: Tecridin dışarıya bakan penceresi yoktur fakat...
09:05 Adalet Nöbeti’ne destek: Talebimiz özgürlük ve barış
09:03 El koyduğu sigaraları satan komutana beraat: Suçüstü yakalanmadı!
09:02 Av. Yürekli: İmralı'ya odaklanmayan hiçbir mücadele sonuca ulaşamaz
09:00 29 OCAK 2024 GÜNDEMİ
07:41 İran'da 4 Kürt tutsak idam edildi
28/01/2024
23:09 Düzce’de şüpheli kadın ölümü
21:16 Kilise saldırısına ilişkin bir kişi gözaltına alındı
20:36 Ürdün’e İHA saldırısında 3 ABD askeri öldürüldü
19:42 MİT Başkanı Kalın, Mesud Barzani ile görüştü
19:19 Gazeteci Alağaş gözaltına alındı
18:19 Agrobay işten çıkardığı işçilere tazminat davası açtı
18:04 Kenya’da binlerce kadından şiddete karşı yürüyüş
17:25 Tutsak gazeteci Müftüoğlu açlık grevinde
17:13 Muhabirimiz Altıntaş adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı
16:47 Adalet Nöbeti: Bu eylem bir zafer yolculuğudur
16:34 Hol Kampı’nda mayın ve gizli tüneller bulundu
16:27 Marksizm Okulu'nda yerel seçimler tartışıldı
16:18 Tutsaklar için ‘Ölüm Uykudaydı’ oyunu sahnelendi
15:30 ŞanoWan’ın Şubat takvimi açıklandı
15:25 65 yaşındaki kadın tutuklandı
14:55 10 yılda 671 çocuk iş cinayetinde yaşamını yitirdi
14:49 EMADDER'den 'kademeli emeklilik' talebi
14:48 Katliamın 145’inci ayı: Roboskî devletin ve iktidarın sınavıdır
14:34 Ankara'daki açlık grevi 4'üncü gününde
14:31 DEM Parti Eş Genel Başkanları kilise saldırısını kınadı
14:10 Birçok kentte 'Rabe' yazılamaları
12:57 Sarıyer'de ayine saldırı: 1 ölü
12:11 Hol Kampı operasyonunda bir DAİŞ'li yakalandı
11:49 Erzirom’da kar ve tipi 517 yolu ulaşıma kapattı
10:21 Bakırhan: Her bir kaçak seçmene karşı iki kişiyi kazanmamız gerekiyor
10:20 AKP'nin Amed adayı bir tepsi simide 100 TL verdi: Beğenmisen he!
09:16 Jin Dergi 'Kobanê' kapağıyla çıktı
09:14 'Abdullah Öcalan'a özgürlük' talepli eylem 63'üncü gününde
09:14 Gazeteci Ahmet’ten haber alamama hali 96'ncı gününde
09:08 ‘Yürütmeyi durdurma’ kararına rağmen evini yıktılar
09:07 Meteoroloji'den kuvvetli kar yağışı uyarısı
09:06 Êlih'te kayyım pratiği: Kürtçe düşmanlığı, usulsüz atamalar ve yandaşa ihaleler
09:04 Çukurova’da 63 hasta tutsak kötü muamele nedeniyle tedaviyi reddediyor
09:03 Amed sokakları: Oyumuz kendimize
09:03 Kayyım seçim öncesi son taşınmazları satışa çıkardı
09:00 28 OCAK 2024 GÜNDEMİ
27/01/2024
23:09 8 Mart Kadın Platformu, büyük kadın buluşması için toplandı
22:15 Qers’te 120 köy yolu ulaşıma kapandı
21:14 Muhabirimiz Altıntaş yeniden gözaltına alındı
20:51 İsviçre kentlerinden Abdullah Öcalan için kartlar gönderildi
20:09 Ekolojist Aksu: Yıkıma karşı sistemli ve küresel mücadele yolları aranmalı
19:57 30 yıllık hasta tutsak Tozun: Benim gibi yüzlerce kişi var, hepsinin sesi olun
19:44 Muhabirimiz Altıntaş serbest bırakıldı
18:37 Fotoğrafçı Bahçe'nin 11 yıllık çalışması "Êzîdxan" kitabı tanıtıldı
17:09 Hatimoğulları: Cezaevlerindeki tablo ağırlaşmadan adım atın
17:08 Adliyeye sevk edilen muhabirimiz Altıntaş darp edildi
16:56 Amedspor deplasmandan 3-0 galibiyetle ayrıldı
16:34 Adalet Nöbeti: Faşizmi mutlaka yeneceğiz
16:11 Demokratik İslam Konferansı sona erdi
15:51 4 tutsak Kürkçüler Cezaevi'ne sevk edildi
15:47 Hasta tutukluların serbest bırakılması istendi
15:26 Av. Öztürk: ‘Tecrit’ kelimesi bile tecrit edilir hale geldi
15:01 Yerel seçimlerde partilerin oy pusulasındaki yerleri belli oldu
14:22 Kayıp yakınları: Karakolda kaybedilen Tanış ve Deniz nerede?
14:07 KESK Amed Şubeler Platformu: KHK ve OHAL örgütsüzleştiriyor
14:03 TTB Başkanı Fincancı'ya verilen hapis cezası onandı
13:49 Salar: Türkiye'nin geldiği yer yeşile boyanmış 'kızıl elma' koalisyonudur
13:33 Colemêrg ve Wan’da 806 yerleşim yerinin yolu ulaşıma kapandı
13:31 Cumartesi Anneleri işkenceyle katledilen Cemal Akar’ın faillerini sordu
13:29 AKP’li belediye yaşlı kadının cenazesine araç vermedi
11:40 CPT eski Başkanı Nave : CPT yeniden İmralı’yı ziyaret etmeli
11:10 Demokratik İslam Konferansı: Zayıf yanlarımızı diriltmemiz gerekiyor
11:00 Yerel Demokrasi Konferansı İstanbul’da toplanıyor
10:23 Türkoğlu: Kolları sıvadık, kadın belediyeciliğini inşa etmeye geliyoruz
10:13 Kürtçe gazetenin sitesine erişim engeli
09:34 Muhabirimiz Altıntaş gözaltına alındı
09:34 Gabar Dağı’nda yasak 15 gün uzatıldı
09:21 Tutsakların açlık grevi 62’nci gününde
09:15 TİHV Başkanı Bakkalcı: İmralı'da bambaşka bir infaz sistemi uygulanıyor
09:12 Toprağını savunan İkizköylülere para cezası
09:08 Gazeteci Ahmet’ten 95 gündür haber alınamıyor
09:06 ÖHD’li Tüm: İmralı Adası denetime açılmalı
09:06 Ev işçisi Karasu: Güvence istiyoruz
09:05 Kuzey ve Doğu Suriye'de sağlık hizmeti ücretsiz
09:03 Wan kayyımının borcu 3 milyar lirayı aştı