MERSİN - İHD Mersin Şubesi Başkanı Gazi İnci, Çukurova Bölgesi’ndeki cezaevlerinde en az 63 hasta tutsağın kötü muamele nedeniyle tedavi haklarından vazgeçtiklerini söyledi. 

 

İnsan Hakları Derneği (İHD) Mersin Şubesi’nin verilerine göre, Çukurova Bölgesi’nde bulunan Ereğli Yüksek Güvenlikli Cezaevi, Ereğli T Tipi Kapalı Cezaevi, Aksaray T Tipi Kapalı Cezaevi, Tarsus Kadın Kapalı Cezaevi, Tarsus T Tipi 1 Nolu, 2 Nolu, 3 Nolu ile Kayseri Bünyan T Tipi 1 Nolu ve 2 Nolu, Bünyan Kadın Kapalı Cezaevi, Osmaniye T Tipi 1 Nolu ve 2 Nolu cezaevlerinde en az 63 hasta tutsak, hem cezaevi idarelerinin hem sevk esnasında maruz kaldıkları kötü muamele ve sevk yapılan hastanelerdeki doktorların yaklaşımlarından dolayı sağlığa erişemiyor.  

 

'TEDAVİYE ERİŞİMİN ENGEL NEDENLERİ?'

 

İHD Mersin Şubesi Başkanı ve Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) Hapishaneler Komisyonu üyesi avukat Gazi İnci, bölge cezaevlerinde hasta tutsakların maruz kaldığı hak ihlallerine dikkati çekti. Son 5 yıldır bölge cezaevlerinde hem tutsaklarla hem de infaz yakmalarla ilgili çalışmalarının olduğunu belirten İnci, yaptıkları çalışmalar ve derneklerine yapılan başvurular sonucunda cezaevlerinde tespit ettikleri en az 63 hasta tutsağın olduğunu kaydetti. Son yıllarda cezaevleri koşullarının zorluğu nedeniyle tutsakların çok ciddi sıkıntılar yaşadığını vurgulayan İnci, bu durumun temel nedeninin cezaevleri idarecilerinin yaklaşımlarından, gardiyan ve jandarmanın sevk esnasında kötü muamelelerinden ve hastanedeki doktorların tavırlarından kaynaklandığını söyledi. 

 

‘HASTA TUTSAKLAR TEDAVİDEN KAÇIYOR’ 

 

İnci, hasta tutsakların maruz kaldığı kötü muameleleri şöyle sıraladı: “Bu konuda bölge hapishanelerinin koşulları çok kötü olduğu için mahpuslar için çekilmez bir hal alıyor.  İkincisi, hasta mahpusların tedavi aşamasında yaşadığı zorluklar var. Hem hapishane revirinde hem de bölgeye yakın olan hastane sevkleri sırasında maruz kaldıkları muamelede sorunlar var. Bu sevk sıralarında mahpusların tedavi haklarının ellerinden alındığı gerçeği var. Özellikle Tarsus Hapishanesi’nden sevke giden mahpusların, doktorların çok kötü muamelesine maruz kaldıklarıyla ilgili çok fazla şikayet var. Bu konuyla ilgili başvurularımız oldu ama sıkıntılar sürüyor. Bazı hekimlerin kelepçeli muayeneyi kabul etmesi ve kimi diyaloglar esnasında tutukluları aşağılayarak, ilgilenmeden tedavi etmeye çalışması gibi sorunlar yaşanıyor. Mahpuslar son zamanlarda çok ciddi rahatsızlıkları olmasa tedaviye gitmeyi istemiyor. Bu raporlarımıza da yansıdı. Yani hastalıkları artık son safhaya geldiğinde, çaresiz kaldıklarında hastaneye gidiyorlar. Hapishanede, hastanede gördükleri onur kırıcı davranışlar ve ring araçlarında jandarmaların rahatsız edici tavırları olduğu bize yansıyor. Bundan dolayı mahpuslar hastaneye gitmeyi, tedaviye ulaşmayı reddediyor. Çünkü mahpusların, gördüğü kötü muamele yaşadıkları rahatsızlıklardan daha acı. Bundan dolayı tedaviden kaçıyorlar.” 

 

TAHLİYELER ENGELLENİYOR 

 

Yaklaşık 10 ağır hasta tutsağın bir an önce tahliye edilmesi gerektiğini ancak ATK’nin “cezaevinde kalabilir” raporlarına dayanılarak tahliyelerin engellendiğini hatırlatan İnci, cezaevlerinde yaşanan en büyük sorunlardan birinin de Cezaevi İdare ve Gözlem Kurulları olduğunu dile getirdi. Bu kurulların cezasını bitirmiş tutsaklar hakkında verdiği "hukuk dışı" kararlarla tahliyelerinin engellendiğini ifade eden İnci, bu kurulların hukuk ilkeleriyle bağdaşmayan kararlar verdiğini vurguladı. 

 

DUYARLILIK ÇAĞRISI 

 

İnci, cezaevlerinde yaşanan hukuksuzluklara karşı hem hukuk örgütlerinin hem sağlık örgütlerinin hem de toplumun bu duruma karşı harekete geçmesi gerektiğini belirterek, “Türkiye gibi düşünce ve ifade özgürlüğünün bu kadar baskı altına alındığı bir yerde aslında herkes bir mahpus adayıdır. Dolayısıyla mahpuslara uygulanan bu işkence uygulamaları tüm ülkeyi ilgilendiriyor. Kamuoyunun bu konudaki duyarlılığı ilerleyen süreç için çok önemli olacak" diye konuştu. 

 

BİN 517 HASTA TUTSAK VAR 

 

Cezaevlerinde kangrene dönüşen hasta tutuklu sorunu devam ederken, tahliyelerin önünde en büyük engel Adli Tıp Kurumu (ATK) oluyor. İHD verilerine göre, cezaevlerinde halen 651'i ağır olmak üzere bin 517 hasta tutuklu var. PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki ağır tecrit koşullarının sonlandırılması talebiyle tutukluların başlattığı açlık grevlerinden dolayı antidemokratik uygulamaları arttıran cezaevi yönetimleri, tutsakların sağlığa erişim hakkını engelliyor. 

 

MA / Ergin Çağlar