MERSİN - TJA'nın "Kadın Özgürlük" panelinde konuşan DEM Parti'li Newroz Uysal, "Sayın Öcalan, İmralı'da tecrit altında tutulduğu sürece bu ülkeye barış gelmeyecektir. Mücadelemizin amacı Abdullah Öcalan'ın özgürlüğüdür" dedi. 

 

Tevgera Jinen Azad (Özgür Kadın Hareketi- TJA), Mersin’de “Kadın Özgürlük” paneli düzenledi. Mersin ve Adana Barış Anneleri Meclisi başta olmak üzere birçok kurum ve kuruluştan kadınların katıldığı panelde, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Mersin Milletvekilleri Perihan Koca, Nevroz Uysal ve Mimoza Kadın Derneği avukatı Figen Alp konuşmacı olarak yer aldı. 

 

Panelde konuşan Av. Figen Alp, Abdullah Öcalan üzerinde sürdürülen haber alınamama haline dikkat çekti. Tecridin ekonomik, siyasal ve toplumsal etkilerine değinen Alp, “İmralı Ada Hapishanesi diğer hapishanelerden çok farklı çünkü nasıl bir infaz hukuku uygulanıyor bilmiyoruz” dedi. 

 

Uluslararası sözleşmelere değinen Alp, İmralı’da ayrı bir hukuk uygulandığını ifade etti. Alp, “Biz Sayın Öcalan’a uygulanan muamelenin ne olduğun bilmiyoruz. Kürt sorunun çözülmesi için Sayın Abdullah Öcalan ile müzakerenin gerçekleştirilmesi gerekiyor. Bu süreci de yaşadık. Devlet bu süreçte çıkarının olmadığını fark etmesi ile süreç sonlandırıldı ve yine bir kaos sürecine geçildi. Biz Kürt halkı olarak bunun farkındayız ama mücadelemizin son bulmayacağının da farkındayız” diye belirtti. 

 

'İMRALI'YA YAKINLIK BARIŞA YAKINLIĞI GÖSTERİYOR' 

 

DEM Parti Şirnex Milletvekili Nevroz Uysal da, 25 yıldır “tutuklu haklarının” hiçbirinin Abdullah Öcalan için uygulanmadığını ifade etti. Uysal, “25 yıllık tutsaklığının ardından Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünün sağlanması gerek. Bunun için de Adalet Nöbeti’ni nasıl büyüteceğimizi tartışmamız gerek. Tecridin birçok yönü vardır, biri hukuktur. İmralı’da hukuk yoktur. 25 yıldır devlet Kürtler üzerinde savaş istediğinde İmralı’da tecridi ağırlaştırdı, ‘barış istediğinde’ ise İmralı’da tecridi zayıflattı. İmralı’ya yakınlık, barışa yakınlığı gösteriyor. Sayın Öcalan, İmralı’da tecrit altında tutulduğu sürece bu ülkeye barış gelmeyecektir. 25 yıldır ne zaman tecrit ağırlaşsa büyük katliamlar yapılmıştır" dedi.

 

'MÜCADELEMİZİN AMACI ÖCALAN'IN ÖZGÜRLÜĞÜDÜR' 

 

Kürt sorunundaki çözümsüzlüğe işaret beden Uysal, Kürtlerin her zaman bir yol açılmasını talep ettiğini ifade etti. Uysal, konuşmasına şu şekilde devam etti: “Dünya devletleri bugün Kürt sorununa çözüm bulabilirler. Bu çözüm ya köle bir Kürt, ya da özgür bir Kürt olacak. Eğer Öcalan olmazsa çözüm nasıl olacak? Bugün bu yüzden üzerimizde denemeler yapılıyor. Biz ya bu mücadelede, verdiğimiz bedellere, fedakarlıklara yaraşır bir başarı elde edeceğiz, Kürtlerin statüsünü elde edeceğiz ya da 100 yıl daha 500 yıl da çocuklarımız, torunlarımız bu baskılar altında yaşamaya devam edecek. Açlık grevleri ve adalet nöbetleri devam ederken bu kadar kadın burada bir araya gelmişse bu bir beklenti sonucundadır. Mücadelemizin amacı Sayın Abdullah Öcalan’ın özgürlüğüdür.” 

 

'ÖNDERİMİZİ ÖZGÜRLÜĞÜNE KAVUŞTURACAĞIZ' 

 

Barış Annesi Meryem Erbey, Abdullah Öcalan’ın kadın özgürlüğündeki rolünü anlattı. Erbey, “Eğer Önderimiz kadınlara bu kadar değer vermişse, biz kadınlar da buna yaraşır şekilde mücadele etmeliyiz” ifadesini kullandı. 

 

Kadınlara çağrı yapan Erbey, “Çocuklarımız üzerinde oynanan oyuna karışı binlerce anne olarak ayağa kalkmalıyız. Ne kadar pazarlık varsa hepsi Kürtlerin kanı üzerine kuruluyor. Bizim işimiz Önderimiz orada olduğu sürece bitmeyecek. Türk devleti ne kadar Kürtlerin ölmesine neden oluyorsa o kadar da Türklerin ölmesine neden oluyor.  Bu nedenle asker annelerine de sesleniyorum; Çocuklarının kanını satmasınlar, bizimle omuz omuza versinler. Kadınlar kendilerini küçük görmesinler. Dünyanın gözü, bizim üzerimizde” diye konuştu. 

 

DEM Parti Milletvekili Perihan Koca, ortak mücadeleye değindi. Koca, “Ülke bir tecrit gerçekliğine dönüştürülmüş durumda ama bunu kırabiliriz. Bu inatla hep birlikte ortak mücadelemizde birlikte mücadele edeceğiz. Barış annelerinin açtığı yolda mücadelemize devam edeceğiz” diye belirtti. 

 

Panel, dengbej kadınların kılamlarını seslendirmesiyle son buldu.