Aydın'ın Söke ilçesinde ekolojik tahribat nedeniyle verimli ovalardaki verim düştü. Söke Ovası'nda 1996'dan bu yana faaliyette olan Organize Sanayi Tesisleri ve 2017 yılında kurulan Söke Çimento Fabrikası, hem hava kirliliğine neden oluyor hem de çevredeki tarım arazilerine zarar veriyor. Söke Çimento Fabrikası’nın hammadde aldığı maden ocağında yaşanan patlamalar ve ocağın açık sistemle işletilmesi de hava kirliliğini arttırıyor. Yükselen tozlar rüzgarla birlikte yaşam alanlarına taşınırken, yurttaşlar yapışkan tozları solumak zorunda kalıyor.  

 

SÖKELİLER AĞIR METAL SOLUYOR

 

Yaşanan hava kirliliğini değerlendiren Söke Çevre Platformu (SÖKE-ÇEP) Eşsözcüsü Ali Makal, çimento fabrikasının kapasitesinin arttırıldığını ve bu durumun hava kirliliğini arttırdığını ifade etti. Tesislerin bacalarına takılan filtrelerin dönem dönem devre dışı bırakıldığını söyleyen Makal, "Çıkan partikül maddeler rüzgarın durumuna göre ya Söke merkeze ya da tarım arazilerine gidiyor. Söke Organize Sanayi bölgesinden de 29 ayrı işletme var. Bunların yanında Söke’de Türkiye'nin ve dünyanın en büyük kağıt fabrikası var. Bu kağıt fabrikasında da atık maddelerle çalışan termik santral var. Buraların bacaları tam kapasite çalışsa dahi 2 buçuk ve daha küçük olan partikül maddeleri tutmuyor. Bu maddelerin içinde ağır metaller var. Bunları gözle görmek mümkün değil. Daha çok araç ve balkonlarda görünüyor” diye konuştu. 

 

İNSANLARI BEKLEYEN TEHLİKE

 

Söz konusu soruna karşı tepkilerin örgütlü olmaması nedeniyle sorunların devam ettiğini ifade eden Makal, "Hava kirliliği insan sağlığı açısından daha çok sorun olacak. Sanayi bölgesi Sazlıköy ile Atatürk Mahallesi arasında bulunuyor. Çimento fabrikası ve organize sanayinin kuruldukları alanda hem birinci derece tarım arazileri hem de yerleşim yerleri var. Bugün hastanelerde, sağlık ocaklarındaki yoğunluktan yaşanan olumsuzlukları görebiliyoruz. Tozlardan dolayı bahçemizdeki meyveler bile çürüyor. Açığa çıkan tozlar yağan yağmurlarda tarım arazilerine zarar veriyor. Canlıların yaşamını kötü etkiliyor" diye belirtti. 

 

Bu tür tesislerinin yerleşim alanları ve tarım arazilerinden uzak olması gerektiğini vurgulayan Makal, sanayi tesislerinde tam kapasiteli filtre ve arıtma sisteminin olması gerektiğini dile getirdi. Makal, "Açığa çıkan gazlar sera etkisi yaratarak iklim değişikliğine neden oluyor. Bir yandan kuraklık oluşurken diğer yandan aşırı yağışlar oluyor.  Söke’nin denize bakan tarafı dağlarla çevrili olduğu için bu tozlardan direk olarak etkileniyor. Bizi kötü sonuçlar bekliyor. Çocuklar daha ana rahmindeyken bu tozların bulaştığı besinleri tüketiyor. Eğer böyle devam ederse insan neslini büyük tehlikeler bekliyor" uyarısında bulundu. 

 

MA / Delal Akyüz