HABER MERKEZİ - Eril iktidarın hakim olduğu yerel yönetimlere “eşbaşkanlık” modeliyle müdahale eden Kürt kadınları, eşit temsiliyetin yanı sıra kadın kazanımlarının daha da artmasını sağladı.
Türkiye ve Kurdistan’da yerel yönetimlerdeki eril tahakküm, Kürt Kadın Hareketi’nin 1990’lı yıllardan sonra kamusal alanda “politik özne” olarak daha fazla görünmesiyle dönüşmeye başladı. Kürt siyasi hareketin kuşkusuz en dinamik yapısı olan kadınlar, büyük bedellerle yarattıkları kazanımları yerellerde “eşbaşkanlık” sistemine dönüştürerek, Türkiye ve dünya tarihinde devrim niteliğinde bir ilke imza attı. Ülkede öncü bir rol oynayan bu mücadele, kadın özgürlük mücadelesinde önemli kazanımların elde edilmesinde katkı sağladı. Kadınların yerel yönetimlerde görünürlüğünü sağlayan bu sistem, yaşamı ikamet ettiği mahalle ve evle sınırlandırılan kadının toplumdaki yerini güçlendirdi. Kadınlar, kendi hayatları hakkında karar verip söz kurdukça güçlendi, güçlendikçe kazandı ve boyun eğmemeye başladı.
ADIM ADIM DEĞİŞİM
Türkiye’de kadınların katıldığı ilk belediye seçimleri 1930 yılında yapılırken, yerellerdeki tablo Kürt kadınlarla değişmeye başlandı. Halkın Demokrasi Partisi (HADEP) ile girilen 1999 seçimlerinde 3, 2004’teki seçimlerde Demokratik Halk Partisi’nden (DEHAP) 9 ve 2009’daki yerel seçimlerde Demokratik Toplum Partisi’nden (DTP) 15 kadın belediye başkanı seçilirken, kadın belediye meclis üyelerinin sayıları da arttı. 30 Mart 2014 Mahalli Yerel Seçimleri ise, kadınların eşitlik ve özgürlük mücadelesinde bir dönüm noktası oldu. Yerel politikayı tümden değiştiren eşbaşkanlık sistemiyle kazanılan 102 belediyenin 96’sında eşit temsiliyet sağlandı. Böylece kadınların söz sahibi olduğu belediyeler bünyesinde, yaşam ve destek merkezleri, şiddet hattı kuruldu, kadın müdürlükleri ve kadın masası birimleriyle toplumdaki tüm kadınların yaşamına temas edilmeye başlandı.
KADINLARIN SORUNLARINA ÇÖZÜM GETİRİLDİ
Hem yereldeki örgütlülüğünü hem de kazanımlarını güçlendiren kadınların, faaliyet yürüttüğü 50’nin üzerindeki kurumlardan bazıları ise şunlar oldu: “Amed Büyükşehir Belediyesi: Kadın Sorunlarını Araştırma ve Uygulama Merkezi (DİKASUM), Peyas Belediyesi: Ekin Ceren Kadın Merkezi, Sûr Belediyesi: Amida Kadın Danışmanlık Merkezi, Bajarê Nû Belediyesi: Roza Kadın Merkezi, Bismil Belediyesi: Nûjin Kadın Merkezi, Licê Belediyesi: Nûjiyan Kadın Merkezi, Farqîn Belediyesi: Meya Kadın Merkezi, Hênê Belediyesi: Kadın Merkezi, Pasûr Belediyesi: Zozan Eren Kadın Merkezi, Şirnex Belediyesi: Zahide Kadın Merkezi, Silopiya Belediyesi: Viyan Kadın Merkezi, Cizîr Belediyesi: Sitiya Zîn Kadın Merkezi, Êlih Belediyesi: Selis Kadın Merkezi, Bedlîs Belediyesi: Dilan Kadın Dayanışma Merkezi, Mêrdîn Belediyesi: Arîn Kadın Merkezi, Qoser Belediyesi: Nûda Kadın Merkezi, Nisêbîn: Gulşîlav Kadın Merkezi, Dêrik Belediyesi: Peljin Kadın Merkezi, Kerboran Belediyesi: Çiçek Kadın Merkezi, Şemrex Belediyesi: Rewşen Kadın Merkezi, Xelfetî Belediyesi: Sara Kadın Merkezi, WêranşarBelediyesi: Berjin Amara Kadın Merkezi, Wan Belediyesi: Rojin Kadın Yaşam Merkezi, Rêya Armûşê Belediyesi: Maya Kadın Yaşam Merkezi, Erdîş Belediyesi: Kadın Destek Evi, Artemêtan Belediyesi: Kadın politikaları Müdürlüğü, Miks Belediyesi: Miks Kadın Yaşam Merkezi, Payîzava Belediyesi: Kadın Yaşam Merkezi, Colemerg Belediyesi: Binevş Kadın Merkezi, Çelê Belediyesi: Bervar Kadın Merkezi, Şemzînan Belediyesi: Nûjin Kadın Merkezi, Gimgim Belediyesi: Savuşka Kadın Merkezi, Dêrsim Belediyesi: Yaşam Kadın Merkezi, Bazîd Belediyesi: Sema Yüce Kadın Merkezi, Sêrt Belediyesi: Berfîn Kadın Merkezi, Akdeniz Belediyesi: Îştar Kadın Merkezi.”
Bu kurum ve merkezlerle, kadın ve çocuklara yönelik şiddetle mücadele edildi, hukuki, psikolojik ve danışmanlık hizmetleri verildi. Kooperatif ve istihdam projeleriyle kadınların yaşam alanlarına katılımı sağlandı. Şiddete maruz kalan kadınlar güvenceye alınarak, sığınma evlerine yönlendirildi. Toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak adına eğitimler verildi. Kadınların istihdama ve hayatın farklı alanlarına katılmaları için kreşler açıldı. Mahallede yaşayan kadınların talepleri doğrultusunda kurslar, kooperatifler ve tekstil atölyeleri kuruldu. Belediyeler bünyesinde sera ve organik tarım üretimi yapıldı. Kadınların üretimi, semt pazarları ile pazara sunuldu. Yine çamaşırhaneler, halı yıkama alanları ve tandır evleri açılarak, kadınların günlük yaşamları kolaylaştırıldı.
8 KADIN EŞBAŞKAN TUTSAK
Ancak kadınların sistemi dönüştüren mücadelesi iki yılın ardından saldırı konseptiyle karşı karşıya kaldı. 20 Temmuz 2016 tarihinde toplanan Bakanlar Kurulu kararıyla ilan edilen Olağanüstü Hal (OHAL) kapsamında ilki 11 Eylül 2016’da yayımlanan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile başlayan süreçte Demokratik Bölgeler Partisi’nin (DBP) 2014 yerel seçimlerinde kazandığı 102 belediyeden 96’sına kayyım atandı. Kayyımlar göreve gelir gelmez ilk icraatlarından biri, kadın kazanımlarına dair oldu. Kadın merkezleri, sığınma evleri, yaşam alanları, park ve kooperatifler kapatıldı. Kapatılmayan merkezler ise tamamen işlevsizleştirildi. Kadın müdürlüğü, kadın daire başkanlığı gibi idari yapıda yapılan düzenlemeler iptal edildi. Merkezler kapatılmakla kalınmadı, tabelalarda yer alan kadının adı silinerek, aile adı altında görünürlüğü yok edilmeye çalışıldı. Çalışan kimi kadınların işine son verildi, kimileri daha pasif göreve getirildi, danışma merkezlerine başvuran kadınların belgelerine el konuldu. 96 kadın eşbaşkandan 35’i ya gözaltına alındı ya da tutuklandı. Hala 5’i kadın, 15 belediye eşbaşkanı farklı cezaevlerinde tutuklu.
Saldırılara rağmen kazanımlarından vazgeçmeyen kadınlar, Halkların Demokratik Partisi (HDP) girilen 31 Mart 2019 Yerel Seçimleri’nde birçok belediyeyi kayyımlardan geri aldı. HDP, seçimlerde 3'ü büyükşehir, 5'i il, 45'i ilçe ve 12'si belde olmak üzere toplam 65 belediyeyi kazandı ancak 6 belediye eşbaşkanına "KHK’li olduğu" gerekçesiyle mazbata verilmedi, 59’una kayyım atandı. El değiştiren belediyelerle birlikte yalnızca 5 belediye HDP'de kaldı: Semsûr Kömür, Agirî Panos, Amed Çinar, Şirnex Silopiya, Şirnex Gundikê Melê. Seçimlerden 4 ay sonra atanan kayyımlar, çalışmaları başlatılan birçok projeyi iptal etti. 72 belediye eşbaşkanı gözaltına alındı, 20’si kadın 39’u tutuklandı ve hala 3’ü kadın toplam 7 eşbaşkan tutuklu bulunuyor.
KADINLAR YENİ BİR YAŞAMDA KARARLI
Kayyımlarla yerelde çözümsüz ve muhatapsız bırakılmak istenen kadınlar, şimdi 31 Mart 2024 seçimlerine hazırlanıyor. Tüm yönelimlere rağmen kadınlar, kadın özgürlükçü, demokratik ve ekolojik paradigma ile yaşamı ve toplumu demokratik bir çerçevede yeniden inşada kararlı olarak yollarına devam ediyor.