ANKARA - Heyva Sor a Kurd, Türkiye’nin, Kuzey ve Doğu Suriye’deki saldırılarından kaynaklı 815 bin kişinin suya erişiminin tehdit altında olduğunu kaydederek, sivil halka yönelik saldırıların uluslararası insani hukukun ihlali olduğunu kaydetti.
Heyva Sor a Kurd (Kürt Kızılayı), Türkiye’nin 26 Aralık 2023 ile 17 Ocak 2024 tarihleri arasında gerçekleştirdiği hava saldırılarına ilişkin açıklama yaptı. Sivil alanlara dönük Türkiye saldırılarında yaşanan hasara dikkat çekilen açıklamada, saldırıların derhal durdurulması için uluslararası kamuoyu baskısının arttırılması gerektiği vurgulandı.
‘SALDIRILAR 815 BİN KİŞİNİN SUYA ERİŞİMİNİ TEHDİT EDİYOR’
Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “(Kuzeydoğu Suriye Sivil Toplum Kuruluşu Forumu’ndan (NES NGO Forum) elde edilen bilgilere göre daha önceki saldırılar sivillerin yaşadığı bölgelerdeki altyapıya yönelikti. Saldırılar çoğunlukla enerji kaynaklarına yönelikti ama gıda ve tıbbı kaynaklar da etkilendi. Kobanê yakınlarında bir çimento fabrikasına saldırı düzenlendi, itfaiye ekipleri yangını söndürürken fabrikaya bir saldırı daha gerçekleşti. Derbasiye'de bir ev yıkıldı, bir kadın ve iki çocuk yaralandı. 13-15 Ocak tarihleri arasında Swediyeh benzin istasyonunun tesisine düzenlenen saldırıda en az 7 çalışan ağır yaralandı. 920 bin den fazla kişiye hizmet veren Swediyeh Benzin İstasyonu tamamen hizmet dışıdır. Haseke Valiliği'ndeki 4 elektrik transfer trafo merkezi tamamen hizmet dışı bırakıldı. Sonuç olarak, Alouk Su İstasyonu artık tamamen şebekeden izole edilmiş durumda. Vilayet genelinde 96 sondaj kuyusu çalışmıyor ve 80 sondaj kuyusu hızla azalan yakıt stoklarıyla çalışıyor. Bu da Kuzey ve Doğu Suriye’de 815 bin 076'dan fazla kişinin suya erişimini tehdit ediyor. Toplam 53 gaz ve petrol üretim tesisi ve deposu vuruldu.
9 İLÇE VE BİN 232 KÖY ELEKTRİKSİZ KALDI
Yalnızca El Cezire bölgesinde 7 enerji tedarik tesisi doğrudan tahrip edildi, dolaylı olarak, Derbasiye, Amuda, Kamışlı, Tirbesipye, Derik, Swediye, Tilkocer, Til Elo, Til Tewil’de de 9 ana enerji nakil istasyonu faaliyet dışı kaldığını ve 9 ilçe, bin 232 köyün tamamen ya da kısman elektriksiz kaldığı belirtilen açıklamada Kobanê’deki aktarma istasyonunun elektriksiz kalmasının Kobane ve Ayn İsa çevresindeki 550 köyde elektrik kesintisine yol açtı.
KANSER KOĞUŞU FAALİYETLERİ DURDURULDU
Yurttaşların yaşadığı evlerin yanı sıra, kamu hastaneleri, klinikler, fırınlar ve buğday değirmenleri gibi kamu kurumları da faaliyetlerini tamamen veya kısmen durdurmak zorunda kaldı. Buna Kürt Kızılayı’nın yeni açılan kanser koğuşu da dahildir. Hastanelerin çoğunda acil durum jeneratörleri bulunmasına rağmen yakıt sıkıntısı nedeniyle elektrik ihtiyacının tamamını karşılamaktan uzaktır. Ayrıca su pompaları çalıştırılamıyor, bu da milyonlarca özel haneye ve kamu tesisine artık yeterli miktarda su sağlanamaması anlamına geliyor. Buğday depolarının yanı sıra bir tohum deposu da vuruldu. Taze tohum daha önce de bir sorundu ve şimdi gıda kıtlığını artırarak uzun vadeli ve devamlı bir sorun haline gelecek.”
‘SALDIRILAR ULUSLARARASI İNSANİ HUKUKUN İHLALİDİR’
Türk hükümetinin, medyanın İsrail-Filistin savaşına odaklanmasından yararlanarak Kuzey ve Doğu Suriye’deki insanların temel yaşam ihtiyaçlarını ettiğine işaret edilen açıklamada, “Sivil altyapıya yönelik hedefli saldırıları sivil halka yönelik bir saldırı ve uluslararası insani hukukun ihlali olarak değerlendiriyoruz. Uluslararası kamuoyunu tavır almaya ve Türkiye'yi sivil altyapıya yönelik saldırıları derhal durdurması için zorlamaya çağırıyoruz” denildi.