HABER MERKEZİ - Şehba’da 6 yıldır tüm saldırılara karşı direnen Efrînliler, kentlerine geri döneceklerini belirterek, “Efrîn halkının iradesi dünyadaki en güçlü silahlardan daha güçlüdür” dedi.
Suriye’de 2011 yılında başlayan iç savaş kısa sürede tüm ülkeye yayılarak, on binlerce kişinin hayatını kaybetmesine ve milyonlarca kişinin göç etmesine sebep oldu. Savaş döneminde huzurlu kent özelliğiyle dikkati çeken Efrîn’de inşa edilen ortak yaşam, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından sürekli tehdit olarak görüldü. Kente yönelik tehditler, takvim yaprakları 20 Ocak 2018 tarihini gösterdiğinde Türkiye ve desteklediği paramiliter güçlerin fiili saldırısına dönüştü. Saldırılar sonucu 300’ü aşkın insan hayatını kaybetti. 400 bin civarında insan yerinden göç etmek zorunda bırakıldı. Göç eden yüzbinlerce kişinin sığındığı Şehba’da kurulan kamplarda yaşayan Efrînliler, topraklarına döneceği günü beklerken, Şam hükümeti ambargolarla hayati ihtiyaçlarının (çocuk sütü, yakıt, ilaç, gıda vb.) bölgeye ulaşmasını engelliyor.
Efrîn’den zorla göçertilen ve Şehba’daki Serdem Kampı’nda barınmak zorunda bırakılan Muhammed Reşit ile Newroz Haşim, yaşadıklarını Mezopotamya Ajansı (MA) ile paylaştı.
‘DÖNECEĞİMİZ GÜN YAKIN’
Serdem Kampı Eğitim Komitesi’nde yer alan Newroz Haşim, Efrîn'den yoğun saldırılar sonucu çıkmak zorunda bırakıldıklarını belirterek, yaşanan insani trajedilere değindi. Şehba’da direniş sonucu kalmaya başladıklarının altını çizen Newroz Haşim, “Dünya bize karşı yapılan saldırıları sadece izlemek ile yetindi. Şam Hükümeti, İran ve Rusya bizim Şehba’da kalmamızı istemediler. Ancak direnmemiz karşısında geri adım atmak zorunda kaldılar. Şehba’da kalmamızın nedeni Efrîn’e geri döneceğimizdendir ve o gün yakın. Biz buna inanıyoruz, bunun için Efrîn’e döneceğimiz günü bekliyoruz. Şehba’da 6 yıldır direniyoruz. Her günümüz mücadele içinde geçiyor. Bize karşı her gün yeni saldırılar oluyor. Bizi Şehba’dan çıkarmak için Türkiye, Şam Hükümeti elinden geleni yapıyor. Yoğun saldırılara maruz kalıyoruz” diye konuştu.
‘KALANLAR HER ŞEYİ GÖZE ALDI’
Türkiye ve desteklediği paramiliter güçler tarafından 2023 yılında 8 bin 992 defa Efrîn ve Şehba’ya saldırı gerçekleştirildiğini kaydeden Newroz Haşim, saldırılara karşı destansı bir direniş sergilediklerini söyledi. Gerçekleşen saldırı ve Şam Hükümeti’nin uyguladığı ambargoya karşı halkların birlikte direndiğini vurgulayan Newroz Haşim, “Halkın iradesi güçlü ve kazanan bu irade olacak. Halk ilk günden beri Efrîn’e döneceği günü bekliyor. Bir gün olsun bu istek ve arzu azalmadı. Şehba’da kalanlar her şeyi göze aldılar. Direnmekten başka yol kalmadığını biliyoruz. Bunun için saldırılar artıyor” ifadelerini kullandı.
‘ÇOCUKLAR ANADİLİNDE EĞİTİM ALIYOR’
Şehba’da çocukların ana dilleri Kürtçe eğitim aldığını belirten Newroz Haşim, “İlk başta Şam Hükümeti çocukların ana dillerinde eğitim görmesinin önüne geçmek istedi ama başaramadılar. Çocuklar kendi ana dillerinde eğitim görüyor. Kitap, materyal bulma konusunda ambargodan kaynaklı çok zorluklar yaşadık. Ancak çocuklarımız ana dillerinde okusunlar diye mücadele ettik ve dayanışma ile bu sorunun üstesinden geldik. Kampta çadırlarda kurduğumuz okullarda binlerce çocuk kendi anadilinde eğitim görüyor. Çocukların en büyük özlemi Efrîn. Bu özlemleri kısa bir sürede gerçekleşecek, buna inanıyoruz. Efrîn’de kentte Türk olamamasına rağmen eğitim dili Türkçe yapıldı, her sokağın adı Türkçeleştiriliyor. Asimilasyon, demografik değişim söz konusu. Ne yaparlarsa yapsınlar Efrîn'de amaçlarına ulaşamayacaklar” diye konuştu. Kamplarda kış aylarında var olan zorlu yaşam koşullarının arttığına dikkati çeken Newroz Haşim, devamında şunları söyledi: “Günde sadece iki saat elektrik veriliyor kampa. Yakacak fiyatları Şam Hükümeti tarafından sürekli yükseltiliyor. Bu şekilde kamp yönetimi ile halkı karşı karşıya getirmek istiyorlar ama başaramıyorlar.”
SALDIRILAR 6 YILDIR SÜRÜYOR
Türkiye’nin saldırıları sonucu doğup büyüdüğü Efrîn'den çıkmak zorunda kaldığını ifade eden Muhammed Reşit ise, saldırıların 6 yıldır aralıksız sürdüğünü hatırlattı. Saldırılara karşı halkların iradesine dikkati çeken Muhammed Reşit, sözlerini şöyle sürdürdü: “Halk Başkan Apo’nun felsefesi ile direniyor. Ne kadar saldırı olursa olsun, bir sonuç alamazlar. Her gün savaş suçu olan saldırılar oluyor, dünya sesiz kalıyor. Şam Hükümeti bu güne kadar kendi askerlerinin de öldürüldüğü saldırılara karşı hiçbir tepki vermedi.” Federe Kurdistan Bölgesi'nin Zap alanında yaşanan asker kayıpları sonrası Türkiye’nin bölgeyi hedef aldığını ifade eden Muhammed Reşit, “Türkiye’de iç siyasete yön vermek için, içine düştükleri durumu tersine döndürme amacıyla vahşi bir şekilde saldırıyorlar. Milliyetçilerin gazını almak için uçaklar havalanıyor. Altyapımız hedef alınıyor. Siviller katlediliyor. Ancak ne yaparlarsa yapsınlar Zap’ta içine düştükleri hezimetin üstünü örtemezler” dedi.
‘HALKIN İRADESİ DAHA GÜÇLÜ’
Şam Hükümeti’nin ambargosu nedeniyle geniş bir bölgede yüzbinlerce insana sağlık hizmeti veren Avrîn Hastanesi’nde yakıt sıkıntısı ve elektrik kesintileri olduğunu, acil ünitesi dışındaki diğer sağlık üniteleri ve hizmetlerin faaliyet dışı kaldığı bilgisini paylaşan Muhammed Reşit, yaşanan sağlık sorunlarının her geçen gün arttığını söyledi. İlaç sıkıntısına da değinen Muhammed Reşit, devamında şunları dile getirdi: “Türkiye’nin saldırıları, Şam Hükümetinin ambargosu, İran ve Rusya’nın türlü türlü oyunları, BM ile uluslararası güçlerin sessizliği yaşanan trajediyi artırıyor. Çocuklar ilaç bulamadığı için hastalıklara yenik düşüyor. Bunun vebali onların üzerinde. Efrîn halkının iradesi dünyadaki en güçlü silahlardan daha güçlüdür. İradeden daha güçlü bir silah üretilmedi. Ne yaparlarsa yapsınlar, dört bir yandan saldırırlarsa saldırsınlar biz yeni yaşamı inşa etmekten vazgeçmeyeceğiz."
MA / Emrullah Acar