AMED - Gazeteci Dicle Müftüoğlu’nun duruşmasının ardından adliye önünde açılama yapan basın örgütleri “Dicle’nin davası gazetecilik davasıdır. Gazetecilik yargılanıyor” dedi.
Ankara merkezli soruşturma kapsamında tutuklanan Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eşbaşkanı ve Mezopotamya Ajansı (MA) editörü Dicle Müftüoğlu hakkında açılan davanın ikinci duruşması Diyarbakır 5'inci Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Mahkeme Müftüoğlu hakkında tutukluluk devam kararı verirken, duruşma sonrası Diyarbakır Adliyesi önünde basın açıklaması yapıldı. DFG, Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG), DİSK Basın-İş, Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) ve Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) temsilcileri ve gazetecilerin katıldığı açıklamada, DFG Eşbaşkanı Serdar Altan konuştu.
ALTAN: DÜŞMANCA TAVIRLA TAHLİYESİ ENGELLENDİ
Düşmanca bir tavır ile Müftüoğlu’nun tahliyesinin engellendiğini belirten Altan, “Dicle savunmasında da ‘yargılanan gazetecilik faaliyetlerimiz’ dedi. Burada kriminalize edilecek bir durum söz konusu değil. Burada bir suç, suçlu söz konusu değil. Düşmanca bir tavırdan bahsediyoruz. Öfkeliyiz. Duruşmada tahliye edilmesi gerekiyordu. Gazetecilerin yeri hapishane değildir, haber sahasıdır. Bilgisayar başıdır, adliyede haber takibidir ama maalesef Dicle, Sincan Kadın Cezaevi’nde tutukludur. Gazetecilik suç değildir, özgür basın susturulmaz” diye konuştu.
OK: YARGILANAN GAZETECİLİKTİR
MLSA Eş Direktörü Veysel Ok da, Müftüoğlu’nun gözaltına dahi alınmaması gerektiğini söyledi. Ok, “Dicle bugün belgelerle, verilerle tüm iddiaları boşa düşürdü. Dicle’nin davası gazetecilerin davasıdır. Orada yargılanan gazeteciliktir. Türkiye'nin AYM'den uzaklaştığını bir kez daha gördük. Diğer duruşmada daha kalabalık olmayız ki Dicle’yi oradan alalım” dedi.
TGS: ÖFKELİYİZ
TGS Genel Sekreteri Banu Tuna da, öfkeli ve üzgün olduklarını dile getirdi. Duruşmayı yorumlayacak bir mantık silsilesinin dahi olmadığını ifade eden Tuna, “Bir kişinin hayatı, ömrü söz konusudur. Duruşma 29 Şubat'a bırakıldı. Dicle’nin ömründen 1 yıl gidecek. Bu aynı zamanda basın özgürlüğü meselesi ve bir gazeteci mesleğini yapmaktan mahrum bırakılıyor. 29 Şubat'ta dayanışma içinde olmalıyız” ifadelerini kullandı.
DİSK BASIN İŞ: ÖZGÜR BASIN SUSTURULAMAZ
DİSK Basın İş Genel Başkanı Turgut Dedeoğlu, "Bu ülkede anayasanın uygulanmadığı, hukukun, adaletin olmadığı bir mahkeme salonunda keyfi karar alındı. Bu kararı tanımıyoruz. Dicle, DİSK üyesidir, gazetecidir. Onun gazeteciliğine kefiliz. Burada gazetecilik mesleği yargılanıyor. Gazeteciler meslek üzerinden yargılanmaya başlandı. Dicle çıkacak gerçekleri yazmaya, halka duyurmaya devam edecek. Özgür basın susturulamaz” şeklinde konuştu.
MKG adına konuşan Aysel Işık ise, "Gerçekten bir hukuk garabeti yaşandı. Dicle ona yönelik bütün iddiaları çürüttü. Kurdistan ve Türkiye'de özgür gazeteciliği yapmanın bedelleri vardır. Dicle de özgür bir basın faaliyeti yürütmenin bedelini ödüyor. 29 Şubat'ta Dicle’yi alacağız, bu kararı tanımıyoruz. Özgür basın susturulamaz” dedi.