MELETÎ - Şenyaşar ailesine dönük saldırıya dair açılan davada 5 yılı aşkın süredir tutuklu bulunan Fadıl Şenyaşar tahliye edilmezken, duruşma 15 Mart’a ertelendi.
Riha'nın Pirsûs (Suruç) ilçesinde, 14 Haziran 2018 tarihinde AKP eski Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın koruma ve yakınları tarafından Şenyaşar Ailesi’ne yönelik gerçekleştirilen katliamda, ailenin iş yerlerinde ve hastanede yaşananlarla ilgili ayrı ayrı dosyalarının birleştirmesiyle 4’ü tutuklu 30 sanıklı davanın 4'üncü duruşması, Malatya 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Çirmik (Yeşilyurt) ilçesine bağlı Cafana Mahallesi'ndeki Ağır Ceza Mahkemeleri ek hizmet binasında görülen duruşmaya, Fadıl Şenyaşar 5 yılı aşkın süredir tutuklu bulunduğu Elazığ Cezaevi’nden, diğer tutuklu sanıklar Enver Yıldız, Mekail Şimşek ve Celal Yıldız ise bulundukları cezaevlerinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı.
Duruşmada, katliamda eşi ve iki oğlunu yitiren Emine Şenyaşar, katliamın gerçekleştiği saldırıda ağır yaralanan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Riha Milletvekili Ferit Şenyaşar ile Şenyaşar ailesinin avukatları hazır bulundu. Yapılan yargılamayı DEM Parti milletvekilleri Ömer Öcalan ile Keziban Konukçu'nun yanı sıra, DEM Parti Meletî İl Eşbaşkanı Nazım Bayram, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Riha, Dîlok şubeleri ve Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) üyesi avukatlar ile Riha Barosu temsilcileri izledi.
'SİLAHI YOLDA KAYBETTİM'
Kimlik tespiti ile başlayan duruşmada sanık Mehmet Şimşek dinlendi. Şimşek daha önce emniyette verdiği beyanı tekrarladı. Şenyaşar ailesi avukatları Şimşek'e sorular yöneltti. Fadıl Şenyaşar'a ait olduğu belirtilen silahı aldığını, hastaneye gittiği esnada yolda kaybettiğini iddia eden Şimşek'e Emine Şenyaşar tepki gösterdi. Şenyaşar'ın Kürtçe söylediği “Allah büyüktür” sözlerini sanık tarafı "Bizi ölümle tehdit ediyor" diyerek çevirdi. Duruşma katibi Kürtçe bildiği için Şenyaşar’ın yalnızca "Allah büyüktür" dediği ortaya çıkınca bu husus tutanağa geçirildi. Mahkeme başkanı Şenyaşar’ı söz verilmeden konuşmaması yönünde ikaz etti. Ardından söz alan Fadıl Şenyaşar, Şimşek'in kendisine ateş ettiğini, silahın hastane yolunda düşmediğini, Şimşek tarafından saklandığına dikkati çekti.
GİZLİ TANIK SANIKLARI TEŞHİR ETTİ
Ardından gizli tanık Petek SEGBİS ile dinlendi. Petek daha önce verdiği detaylı beyanı tekrarladı. Mahkeme heyeti ifadeyi detaylı olarak anlatmasını istemesi üzerine, Petek detaylı bir şekilde ifade vererek sanıkları teşhis etti. Petek, cezaevinde tutulan Mekail Şimşek ile Celal Yıldız'ı katliamın gerçekleştiği hastanenin içinde gördüğünü, Esvet Şenyaşar'ı darp ettiklerini anlattı. Petek, kamu görevlisi olduğunu, vicdanen rahatsız olduğu için tanıklık yaptığını söyleyerek, olay yerinde başka kamu çalışanı olduğunu kaydetti. Petek duruşma esnasında isimler kendisine söylenmemesine rağmen sanıklar arasından teşhisi gerçekleştirdi. Ardından hastane polisi Ahmet Şahin'de SEGBİS ile bağlanarak daha önce verdiği detaylı beyanları ile ilgili, ifade verdi. Şahin, güvenlik önlemlerini aldıklarını iddia ederek, yaşanan ölümlerde bir sorumluluğu olmadığını öne sürdü. Şahin, tutuklu sanıklardan Celal Yıldız'ın hastane acilinden olduğunu sonradan öğrendiğini sözlerine ekledi.
ÇELİŞKİLİ BEYANLAR
Verilen aranın ardından SEGBİS ile bağlanan tanıkların beyanları ile devam etti. Olay esnasında hastanenin güvenlik gücü olan, tanık olarak dinlenen Feyat Şahin, çalındığı iddia edilen hastane kamera kayıtlarının yer aldığı server odasının anahtarının kendisinde olduğunu belirterek, camın kırılması sonucu kayıtların çalındığını kaydetti. Emniyet ifadesinde odanın anahtarlarını özel güvenliğe verdiği yönünde beyanları hatırlatılması üzerine Şahin, ifadesinin yanlış olduğunu, anahtarları kimseye vermediğini öne sürdü. Şahin cihazların 10 dakika içinde çalındığını iddia etmesin üzerine Şenyaşar ailesinin avukatı Bülent Duran, bilirkişinin en az bir saatte uğraş sonucu söküldükleri yönünde tespitini hatırlattı. Şahin’in birbiriyle çelişen ifadelerde bulunması üzerine Şenyaşar ailesi müdafileri suç duyurusunda bulunulacaklarını belirtti.
ÇELİŞKİLİ BEYANLAR TUTANAĞA YAZILDI
Katliamın yaşandığı hastanede polis olan İsmail Özkaya, saldırıları gördüğünü, ancak sayılarının az olmasından kaynaklı müdahale etmediklerini söyledi. Özkaya'nın da mahkeme huzurunda verdiği ifadenin daha önceki ifadesiyle birçok çelişki içermesi üzerine mahkeme başkanı tarafından çelişkili hususlar tespit edilerek tutanağa yazdırıldı. Çelişkili konular Özkaya’ya tekrar soruldu, ancak Özkaya yine çelişkili beyanda bulundu. Yıldız ailesinden daha önce teşhis ettiği Celal Yıldız ve Mikail Şimşek’in Kürtçe “Vurun vurun” diyerek saldıran grubu galeyana getirdiğini belirten Özkaya, şahısların grubu yönlendirdiğini kaydetti. Ardından tanık olarak dinlenen güvenlik ve sağlık çalışanları emniyet ifadelerini tekrarladı.
EMİNE ŞENYAŞAR: ADALETİ SAĞLAYIN
Emine Şenyaşar ise eşi ve iki oğlunun gözleri önünde katledildiğini, bir oğlunun da cezaevine konulduğunu belirterek, yaklaşık 6 yıldır adalet mücadelesi verdiğini hatırlattı. Adaletin sağlanmaması üzerine sağlık sorunları yüzünden ara verdiği Adalet Nöbeti’ne yeniden başlayacağı belirten Şenyaşar, tutuklu oğlu Fadıl Şenyaşar’ın tahliyesini talep etti. Şenyaşar’ın katliamda ölü taklidi yaparak ağır yaralı kurtulan oğlu Mehmet Şenyaşar da sadece adalet istediklerini belirterek, “Katiller dışarıda, elini kollunu sallıyor, ağabeyim cezaevinde” dedi.
‘KURBAN SEÇİLDİK’
DEM Parti Riha Milletvekili Ferit Şenyaşar ise katliamın detaylarını hatırlatarak, kolluk güçlerinin ihmallerine dikkati çekti. Mahkeme heyetine adaleti sağlama çağrısında bulunan Şenyaşar, “Dönemin Valisi Abdullah Erin tanık olarak dinlenmeli. Adalet Nöbeti başlatmasak olay faili meçhul olarak bırakılacaktı. Etkin bir soruşturma yürütülmeli. 6 yıl önce biz kurban seçildik” dedi. Şenyaşar, iş yeri saldırısına dair hazırladığı fotoğrafları mahkemeye heyetine göstererek, ilk saldırının Yıldız ailesi tarafından yapıldığını, kardeşleri ile birlikte kendilerini savunduklarını belirti. Şenyaşar'ın beyanı alınırken Kenan Yıldız isimli bir şahıs gerginlik yarattığı için mahkeme başkanı tarafından duruşma salonundan çıkarıldı.
ERİN BANA KUMPAS KURDU
Tanık beyanlarının ardından mütalaa veren iddia makamı, tutuklu sanıkların ayrı ayrı tutukluluklarının devamı yönünde karar verilmesini talep etti. Mütalaaya karşı söz alan tutuklu sanıkları, tahliyelerini talep etti. AKP’li İbrahim Halil Yıldız’ın tutuklu ağabeyi sanık Celal Yıldız, dönemin Urfa Valisi şuan Mêrdîn’de AKP’den büyükşehir belediye başkan aday adayı olan Abdullah Erin ile dönemin emniyet müdürünün kendisine kumpas kurduğunu iddia etti.
Şenyaşar ailesinin avukatlarından Bülent Duran, tanık beyanlarından yola çıkarak kolluğun katliama göz yumduğuna dikkati çekerek “Müvekkilinin eyleminin TCK 25 (meşru müdafa) kapsamında sayılması gerekir. Kendisine yönelik Yıldız ailesi mensubu kişiler tarafından haksız bir saldırı sonucunda meydana gelen savunma içgüdüsü ile hareket ettiği açık bir şekilde ortadadır. CMK 102 kapsamında tutukluluk süresinin ne kadar olacağı öngörülmüştür. Müvekkil 6 yılı aşkın bir süredir tutukludur ve kanunda en fazla 5 yıl tutukluluk süresinin öngörüldüğü ve müvekkilinin hala cezaevinde tutuklu kalmasının özgürlük hakkının ihlali edileceğini gösterecektir” diye konuştu.
Ardından söz alan Şenyaşar ailesinin avukatlarından ÖHD Riha Şube Eşbaşkanı İbrahim Halil Öyke, karşı tarafın yalan beyanlar ile Şenyaşar ailesi ve avukatlarını hedef göstermeye çalıştığını belirtti. Öyke’de uzun tutukluluk süresine vurgu yaparak Fadıl Şenyaşar’ın tahliyesini talep eti.
DAVA ERTELENDİ
Verilen aranın ardından kararı açıklayan mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların ayrı ayrı tutukluluk hallerinin devamına, eksik hususların giderilmesi için bir sonraki duruşmanın tarihini 15 Mart 2024 olarak belirledi.