RIHA - PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü talebiyle açlık grevi başlatan tutsaklardan Baran Eman’ın annesi Zahide Eman, “Sonuna kadar oğlumun insani taleplerini savunuyorum. Kimse oğlumun iradesini kıramaz” dedi.
İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi'nde 25 yıldır tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğünün sağlanması talebiyle Türkiye ve Kurdistan’da bulunan cezaevlerindeki siyasi tutsaklarca başlatılan açlık grevi 46’ncı güne ulaştı. Grevde olan tutsaklardan Baran Eman (24), Mêrdîn'in Nisêbîn ilçesinde 14 Mart 2016’da ilan edilen sokağa çıkma yasağı döneminde tutuklanarak 35 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Eman’nın Riha’nın Pirsûs (Suruç) ilçesinde yaşayan babası Mehmet Eman (58) ile annesi Zahide Eman (47) çocuklarının taleplerini sahiplendiklerini söyledi.
Tutsak Baran Eman
Diyarbakır 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’ndeki tutsak oğlu Baran Eman’ın 2018 yılında 135 gün, 2020 yılında ise 127 gün benzer taleplerle açlık grevinde kaldığını hatırlatan baba Eman, “Oğlumuz ile geçen hafta konuştuk. Yeni bir açlık grevi ile karşı karşıyayız. Oğlum daha önce iki defa açlık grevine girdi. Bu defaki açlık grevinin sonuç vermesini bekliyoruz. Başta Sayın Öcalan’ın üzerindeki tecridin kaldırılıp, fiziki özgürlüğü sağlanmalı. Cezaevinde var olan ve süre gelen baskıların biran önce kaldırılması gerek. Türkiye’de sürekli kör bir dövüşe dönüşen savaşın bitmesini istiyoruz. Bizim daha demokratik bir ülke beklentimiz var. Çocuklarımızın taleplerinin arkasında sonuna kadar duruyoruz. Onların talepleri bizim taleplerimizdir” diye konuştu.
‘HEM AİLELER HEM TUTSAKLAR İÇİN KOŞULLAR AĞIR’
Cezaevinde tutulan tutsakların çok ağır koşullar ve keyfi uygulamalara maruz kaldıklarını belirten Eman, “Cezaevindeki koşullar hiçbir zaman düzelmedi. Sayın Öcalan bir semboldür, çok uzun bir süredir ailesi ile de görüşemiyor. Bu hem ailesi hem de kendisi için ağır bir durum. Sayın Öcalan’ın koşullarına bakıldığı zaman tutsakların ne kadar ağır koşullar altında kaldığını görürüz. Hem aileler hem de tutuklular için koşullar ağır. Var olan ve ağır olan koşular her geçen gün daha da ağır oluyor” ifadelerini kullandı.
DUYARLILIK ÇAĞRISI
Cezaevlerinde sürdürülen açlık grevi ve keyfi uygulamalara karşı kamuoyuna duyarlılık çağrısı yapan Eman, “Kamuoyu duyarlı olmak zorunda. Her kim olursa olsun Türkiye’de Kürt, Türk, Alevi, Sunni, kamu görevlileri de dahil olmak üzere herkes duyarlı olmalı. Herkese çağrımızdır; biran önce cezaevlerinde var olan baskıların bitmesi için, açlık grevlerinin son bulması için herkes elini taşın altına koymalı. Artık acılar son bulmalı” dedi.
‘TUTSAKLARA BASKI BİZE MESAJDIR’
Tutsaklara yönelik uygulanan ağır baskıların dışarıdakilere birer mesaj olduğunu belirten Eman, şöyle konuştu: “Çocuklarımızın tehdit edilmesi bizim tehdit edilmemiz anlamına geliyor. Bu cezaevlerinde daha kötü şeyler yaşanmadan bir çözüm bulunması lazım. Hasta tutsaklar serbest bırakılmıyor. Biran önce hasta tutsaklar serbest bırakılmalı. Kürt meselesi ciddi bir eşiğe ulaştı. Bunun biran önce demokratik yollar ile çözülmesi gerekiyor.”
‘KİMSE OĞLUMUN İRADESİNİ KIRAMAZ’
Anne Zahide Eman ise tutsakların açlık grevine girdikten sonra keyfi yasaklama ve disiplin cezaları ile sindirilmeye çalışıldıklarına dikkati çekerek, “En son oğlum ile konuştuğumda açlık grevine girdikleri için hakarete maruz kaldıklarını anlattı. Oğlum bana her aradığında ses kaydını almamızı istedi. ‘İlerde lazım olabilir’ dedi. Ben sonuna kadar oğlumun arkasındayım. Hiç kimse oğlumun iradesini kıramaz. Hiçbir uygulama bizim irademizi kıramaz. Sonuna kadar onların insani taleplerini savunacağız” şeklinde konuştu.
MA / Emrullah Acar