AMED - İmralı’da tutulan ve 34 aydır kendisinden haber alınamayan tutsaklardan Veysi Aktaş’ın kardeşi Sabiha Aslan, yakınlarının yüzünü unuttuklarını belirterek, tüm kesimlere bu noktada duyarlılık çağrısı yaptı.
İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan, Ömer Hayri Konar, Hamili Yıldırım ve Veysi Aktaş'tan 2 yıl 9 ay 15 gündür hiçbir haber alınamıyor. Avukat ve aile görüşleri “disiplin cezaları” gerekçesiyle engellenirken, verilen cezaların gerekçeleri de “basına yansıyor” denilerek, avukatlara tebliğ edilmiyor. Gemlik’te yaşanan depremler sonrası yapılan “acil görüşme” başvurularına da bir yanıt verilmezken, bu durum aileler de kaygılara neden oluyor.
İmralı Ada Hapishanesi’ne 2015 yılında sevk edilen Veysi Aktaş’ın kardeşi Sabiha Aslan, yakınlarıyla görüştürülmemelerine tepki göstererek, duyarlılık çağrısında bulundu.
‘BARIŞ SESİNDEN KORKUYORLAR’
İmralı’dan haber alınamama halinin Türkiye’deki hukuksuzluk ve adaletsiz uygulamalardan kaynaklandığının altını çizen Aslan, yaşatılan hukuksuzlukların Türkiye’ye bir kazanım getirmediğini, aksine sistemsel çöküşlere neden olduğunu söyledi. Hukuksuzlukla hiçbir yere varılamayacağını vurgulayan Aslan, “Sadece oradan gelecek barış seslerinden dolayı bu görüşmeleri yaptırmıyorlar. Çünkü Türkiye’de barış, bazı güçlerin, bazı insanların, tepede duranların işine yaramayacaktır. Ama Türkiye’deki bu hukuksuzluk ve adaletsizlik ekonomik krize, insanlar arasındaki düşmanlığın derinleşmesine neden oluyor. İnsanlarda artık sevgi kalmamış, Türkiye’deki bir sevgisizlik hâkim. Adaletsizlik insanları bu noktaya getirmiştir” dedi.
‘TUTSAKLARIMIZIN YÜZÜNÜ UNUTTUK’
Verilen disiplin cezalarını “bahane” olarak yorumlayan Aslan, tutsak bir insanın ne kadar “disiplinsiz” olabileceğini sordu. Tutsakların disiplin cezası alabilecek ortamda dahi olmadığını ifade eden Aslan, “Bu cezalar nedeniyle tutsaklarımızın yüzünü unuttuk. Onlar rüyalarımıza girmeseler sesini, suratını unuturuz artık. O noktaya gelmişiz. Hiçbir şekilde ne acımızı, ne sevincimizi onlarla birbirimize iletemiyoruz, paylaşamıyoruz” diye konuştu.
‘DEPREM NEDENİYLE ENDİŞELİYİZ’
Gemlik’te yaşanan depremleri de hatırlatan Aslan, depremin hemen ardından avukatları arayarak, bilgi almaya çalıştıklarını belirtti. Aslan, “Endişeliyiz, Türkiye’de büyük depremlerin olması kaçınılmazdır. Bu insanların kesinlikle o cezaevinden çıkması lazım. İmralı Cezaevi ile deniz arasında çok büyük bir mesafe yok. Olası bir depremde yakınlarımız kaderlerine terk edilecek” şeklinde kaygılarını dile getirdi.
Yaptıkları tüm girişimlere rağmen muhatap bulamadıklarını ifade eden Aslan, “Acaba onlarda 8 yıl 9 yıl, 24 yıl sevdikleri birisinden hukuksuzluğa bağlı haber alamasalar kendileri ne yaparlar” diye sordu.
‘4 TUTSAĞIN FİZİKİ ÖZGÜRLÜĞÜ SAĞLANMALI’
İmralı’daki tecridin kırılması için herkesin üzerine düşeni yapması gerektiğini kaydeden Aslan, şunları söyledi: “Bu insanlık sorunu bütün dünyanın sorunudur. Nerede olursa olsun, bir zulüm, haksızlık, adaletsizlik varsa ülkelerin, devletlerin buna karşı çıkması lazım. Bugün her yerde savaşlar var. Bunlar hep adaletsizlikten ve sessizlikten kaynaklanıyor. Bu 4 tutsağın ilk önce fiziki özgürlüklerine kavuşması lazım. Kendine insanım diyen, adaleti, hukuku savunuyorum diyenler üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirmeli. Neden konu Kürt olunca Türkiye’de insan hakları bitiyor. Konu Kürt olunca herkesin gözü ve kulağı kapalı. Kendine ben insanım diyen herkes üzerine düşeni yapmalıdır.”
MA / Müjdat Can