HABER MERKEZİ - Hizbullah’ın Kurdistan'daki örgütlenmesini "AKP’nin Kürt Hamas’ı yaratma politikası" şeklinde değerlendiren PKK Lideri Abdullah Öcalan, “Halkımız bunlara karşı uyanık olmalı, muazzam bir örgütlenme geliştirmelidir” uyarısında bulunmuştu.
Cumhur İttifakı’nın Kürt karşıtlığı üzerinden 14 Mayıs 2023 seçimlerinde ittifak kurduğu, eski İçişleri Bakanı ve AKP İstanbul Milletvekili Süleyman Soylu’nun “devlet aklı” ve stratejik bir hamle dediği Hür Dava Partisi, bölgedeki faaliyetleriyle gündemde. Seçim kapsamında yapılan ittifakla yeniden hareketlenmeye başlayan Hür Dava Partisi, Hamas’ın İsrail’e yönelik 7 Ekim’de gerçekleştirdiği saldırıyla patlak veren savaşın ardından AKP’nin desteğiyle birçok kentte miting gerçekleştirmeye başladı. 1990’lı yıllarda Kürt katliamlarıyla bilinen Hizbullah’ın uzantısı olan Hür Dava Partisi, iktidar eliyle stratejik bir hamle olarak yeniden örgütlendiriliyor.
İktidarın bu politikası, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın önceki yıllarda ağır tecrit koşullarında tutulduğu İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde avukat görüşmelerinde yaptığı değerlendirme ve uyarıları hatırlattı. AKP’nin Kürt Hamas’ı yaratmaya çalıştığını belirten Abdullah Öcalan, bunun Kürtlerin tasfiye planlarının bir parçası olduğu uyarısında bulunmuştu.
‘HİZBULLAH’TAN BAĞIMSIZ DEĞİL’
İsrail-Filistin savaşının yeniden patlak vermesine yol açan saldırıda bulunan Hamas’ın uzantısı olan Hizbullah’ın saldırılarını hatırlattı. Bu durumun Siyasal İslam’ın devamı olduğunu, bugün AKP ile sürdürüldüğünü dile getiren Abdullah Öcalan, binlerce Kürt’ü katleden Hizbullah’ın da bunlardan bağımsız olmadığının altını çizdi. Bu ilişkilerin halka iyi anlatılması gerektiğini vurgulayan PKK Lideri, 13 Eylül 2007 tarihli avukat görüşmesinde, “Yaşanan vahşeti unutmamak gerekiyor. Diyarbakır’da insanlara arkadan yaklaşıp baltayla ya da enselerine tek kurşun sıkarak binlerce gariban Kürt yurtseverini öldürmediler mi? Bıraksalar hepimizi vahşice katlederler. Önce Bahriye Üçok, Uğur Mumcu gibi sol Kemalistleri katlettiler. Daha sonra devlet –ki, devletin tümünü zan altında bırakmak istemem- bazı valiler ve garnizon komutanları eliyle özellikle 92’de Hizbul-kontra olarak Kürtlere karşı kullandılar. Örneğin Batman Valisinin yaptığı buydu. Diyarbakır Mahkemesi yıllar sonra verdiği kararda, bu yöntemin ne kadar hatalı olduğunu belirtiyordu. Mahkeme bile bunu kabul edilemez bulmuştu. Halkımız bu tehlikelere karşı uyanık olmalıdır” diye belirtti.
‘KÜRT HAMASI YARATILMAK İSTENİYOR’
Devletin Hizbullah’ın saldırılarına göz yumduğunu ifade eden Abdullah Öcalan, 19 Eylül 2007 tarihli görüşmede, “Geçmişte Hizbulkontra olarak üzerimize sürüldüler. Binlerce yurtseveri katlettiler. Devlet de bunlara göz yumdu. Artık bugün mahkemeler bile bu tutumun yanlış olduğunu söylüyorlar. Hizbullah’ı kullanmakla hata ettik diyorlar. Bugünkü bu ekibin Hizbulkontra’dan hiçbir farkı yoktur; amaç tasfiyedir. AKP Kürt Hamas’ını yaratmaya çalışıyor. Hamas’ı çağırıp boşuna görüşmediler. Hamas nasıl FKÖ’yü tasfiye ettiyse, PKK’yi de FKÖ’nün akıbetine uğratmak istiyorlar” diye konuştu.
PKK’nin tasfiyesiyle bölgede doğacak boşluğu Kürt Hamas’ı ile doldurulmak istendiğini kaydeden Abdullah Öcalan, 27 Aralık 2007 tarihli görüşmede de bunun AKP eliyle yapılacağını ifade etti. PKK Lideri, bunun çözümsüzlük olduğunu vurgulayarak, “Ama bizim siyasetimiz çözümü sağlayacak en makul siyasettir” dedi.
‘BÜTÜN GÜÇLER SEFERBER EDİLMELİ’
PKK Lideri, Hizbullah’ın önce İlim Cemiyeti altında örgütlendiğini, daha sonra ikiye ayrıldığını belirterek, 9 Ocak 2008 tarihli görüşmede, “Önce on kişiydiler, sonra yüz kişi, binlerce kişi oldular ve Diyarbakırlıları satırlarla doğradılar. Şimdi sayıları daha çoktur ve daha tehlikelidirler. Velioğlu’nu, önce desteklediler, kullandılar, sonraki durumu da biliniyor. Bütün Diyarbakır güçlerini seferber ederek, iyi bir çalışma yapabilirler. Diyarbakır adına siyaset yapanlar bunu anlatmalı” şeklinde konuştu.
‘HAMAS’IN İSLAMİYET’LE İLGİSİ YOK’
Hamas’ın İslamiyet’le çok ilgisinin olmadığını dile getiren Abdullah Öcalan, 21 Ocak 2009 tarihinde gerçekleştirilen görüşmede, şunları söyledi: “Hamas, ne diye provokatif amaçlı iki füze atıyorsun? Senin gücün var mı? Hayır. İsrail’in gücü var mı, güçlü silahları var mı? Var. O halde sen İslamiyet’e değil, başka şeye hizmet ediyorsun. İslam için savaş böyle mi olur? Hz. Muhammed’in savaşları böyle miydi? Hz. Ali’nin yaptığı savaşlar böyle miydi? Hayır. Hz. Muhammed ve Hz. Ali’nin savaşları yüce amaçlıdır, devrimci niteliklidir, ideolojik içeriklidir. Hamas’ın savaşı sadece kendisinin iktidarı içindir. Ben buna karşı-İslam da demiyorum. Bunlarınki iktidar-İslam’dır. İslam’ı kendi iktidarları için kullanıyorlar. Ben burada İsrail’i övmüyorum, İsrail ile ilgili çözümlemelerim, düşüncelerim biliniyor. Bunların anlayışlarını, amaçlarını anlamak için söylüyorum. AKP de öyledir. AKP’nin İslam anlayışı iktidar-İslam’dır. Gerçek İslamiyet ile alakası yoktur. Bu İslam anlayışı sonradan oluşturuldu. Kendi iktidarlarını oluşturmak için, iktidarda kalmak için İslamiyet’i kullanıyorlar. Daha fazla para kazanmak için, daha fazla iktidarda kalmak için dini kullanıyorlar. İran’ın İslam anlayışı da aynı şekildedir. Kendi iktidarlarını sağlamlaştırmak, iktidarda kalmak için İslamiyet’i kullanıyorlar.”
‘HALKIMIZ UYANIK OLMALIDIR’
Hizbullah’ın bölgede yeniden hareketlendiğine dikkat çeken Abdullah Öcalan, 9 Eylül 2009 tarihli görüşmede, şu uyarılarda bulundu: “Bunlar yeniden harekete geçip, bölgede cinayetlere başlayabilirler. Biliyorsunuz bunlar daha önce 90’lı yıllarda Silvan’ı darmadağın ettiler. Bunlar faşisttirler, katiller. Öyle arkadan vururlar, haberiniz bile olmaz. Halkımız bunlara karşı uyanık olmalı, muazzam bir örgütlenme geliştirmelidir.”
HİZBULLAH’IN SİLAHSIZ HALİ
Kurdistan’da yapılan örgütlenmelerin Hizbullah'ın silahsız hali olduğunun altını çizen Abdullah Öcalan, 1 Kasım 2010 tarihli görüşmede ise şu uyarılarda bulundu: “Bu çok ciddidir, silahsız Hizbullah'ı oluşturuyorlar. Zamanla İslam dinini amaçları için kullanmaları çok tehlikeli bir karaktere bürünebilir. AKP'nin amacı kendi Hamas'ını yaratmaktır. Hamas tarzı örgütlenmeler bölgeyi ele geçirirse, kendisi de artık kontrol edemez ve bunlar sadece bizi tasfiye etmeye çalışmakla kalmazlar, bütün bölgeyi kontrolleri altına alabilirler. Filistin'de de böyle yaptılar, El Fetih'ten iktidarı nasıl aldılar? Bu Hamas zihniyetinin Filistin'de yaptıklarını görmediniz mi? İktidarı ele geçirme sürecinde insanları binaların tepelerinden aşağıya attılar. Aynı süreç bölgede de tekrarlanmak isteniyor. Bunların dinle bir alakası da yoktur. Böyle sahte İslam’la yapmaya çalışıyorlar.”
‘AKP’NİN ASIL AMACI TASFİYE'
Hizbullah’ın “derin” olarak tanımladığı organizasyonun küçük kısmı olduğunu belirten Abdullah Öcalan, arkasındaki derin güç ve planlara işaret etti. PKK Lideri, 2 Şubat 2011 tarihli görüşmede, “AKP'nin asıl amacı tasfiyedir. Bu açık ve nettir. Bugüne kadar klasik yöntemlerle Kürtleri tasfiye edemediler, şimdi yeni yöntemler geliştiriyorlar. Bunlar yeni soykırım politikalarıdır. İşte ordunun bir kısmı savaşı istemiyor, savaştan bıkmış, ağır ve hantal bir duruma gelmiş, bunlarla istediği savaşı veremiyor, daha hareketli işte 50 bin kişilik kendisine bağlı özel ordu kuruyor, her birine bir buçuk iki milyar maaş da vereceklermiş. Yine 15 bin kişilik imam ordusunu da bölgeye gönderiyor ki bunlar da klasik anlamda imam değildir, özel görevlidir. Yeni karakollar da kuruluyormuş herhalde. İşte paralı ordu kurmadı mı, özel görevli imamlar atamadı mı, Hizbullah'ı tahliye ederek yedek güçler oluşturmuyor mu? Kürtlerin tasfiyesi çeşitli şekillerde yürütülüyor.”
MA / Özgür Paksoy