AMED - Kürtlere dönük hafızasızlaştırma politikalarıyla asimilasyonun derinleştirildiğini ifade eden Ma Müzik eğitmeni Ferhat Ertaş, “Buna karşı büyük bir sahiplenme gerekir” dedi.
İmralı tecridi ve Kürt sorununda çözümsüzlük yaşamın tüm alanlarını olumsuz yönde etkiliyor. Söz konusu etkenler kültür sanat alanına yasak, sansür, gözaltı, tutuklama ve daha birçok baskı uygulaması olarak yansıyor. Ma Müzik eğitmenlerinden Ferhat Ertaş, tecrit ve Kürt sorunundaki çözümsüzlüğün kültür ve sanat alanına “hafızasızlaştırma” olarak yansıdığını söyledi.
TECRİDİN KÜLTÜRE YANSIMASI
Kültürel, siyasal, ekonomik başta olmak üzere her açıdan Kürtlere dönük saldırıların sürdüğünü dile getiren Ertaş, “Kürtlerin sokaklarının isimleri değiştiriliyor. Tarihimize baktığımızda, büyüklerimiz çocuklarına isim vermişler ama izin verilmemiş. Niye? Kürtçe olduğu gerekçesiyle. Kürtlerin, Kürt gibi yaşamasını istememişler” dedi. Kürtlerin yıllarca müziklerinden dillerinden baskıyla uzaklaştırılmaya çalışılmasını yanı sıra birçok Kürtçe eserin Türkçeye çevrildiğine dikkat çeken Ertaş, “Sırf o kültürü dejenere etmek için doğrusundan uzaklaştıracak çalışmalar yürütülmüş” dedi.
‘İNSANLIĞA KARŞI SUÇ’
Tüm bunların İmralı tecrit sisteminin bir sonucu olduğunu dile getiren Ertaş, tecridin insanlığa karşı suç olduğunu kaydetti. PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın halkların birlikte yaşamını esas alan paradigmasının önüne geçilmek istendiğini kaydeden Ertaş, “Bugün tecride karşı açlık grevleri var. Çok güçlü bir irade görüyoruz. Cezaevlerinde çok büyük bir direniş gerçekleşiyor. İnsan genel çerçeveye baktığı zaman, sadece yaşamsal haklar isteniyor. Biz de bir Kürt olarak rengimizle, kültürümüzle, sesimizle, dilimizle yaşamak istiyoruz. Mücadelemiz, direnişimiz bunun içindir. Her sömürgecilik bir direnişi doğurur” ifadelerini kullandı.
‘SORUNUN ÇÖZÜMÜ BELLİ’
Tecridin bir diğer yansımasının kültür sanat etkinliklerinin engellenmesi olduğunu vurgulayan Ertaş, “Bugün rahatça sokaklarda şarkı söyleyemiyorsak ya da sokaklarda uyuşturucu, fuhuş artıyorsa, bunun sebebi tecrit sorunudur” diye belirtti. Türkiye’de Kürt sorununun çözümü için samimi bir yaklaşım olmadığını söyleyen Ertaş, “Herkes Kürt sorununu çözmek için geldiğini söylüyor ama sonra kendisi sorun oluyor. Bu sorunun muhatabı da belli, kimin bu sorunu çözeceği de bellidir” diyerek, PKK Lideri Abdullah Öcalan’a işaret etti.
‘HALKIN HAFIZASINDA KALACAĞIZ’
Herkesin kültürüne ve varlığına sahip çıkması gerektiğini vurgulayan Ertaş, “Halkın hafızasını canlı tutacağız. Eğer halk olarak rengimizle Kürtlüğümüze dönmezsek, biz de tarihte yavaş yavaş yok olmaya doğru giden halklar gibi olacağız. Bunun için büyük bir sahiplenme gerekir. Bu saldırılara karşı panzehir geliştirmek gerekir. Varlığımızın, bilgimizin, Kürtlüğümüzün ilerlemesi panzehrimizdir. Dünyanın neresinde olursak olalım, anadil hakkımızı müziğiyle, eğitimiyle, oturup kalkmasıyla savunacağız. Bizi tarihimizden koparmalarına izin vermeyeceğiz. Şarkılarımızla, sesimizle, rengimizle halkın hafızasında kalacağız” diye konuştu.
MA / Rukiye Adıgüzel