Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı soruşturma kapsamında Mezopotamya Ajansı (MA) muhabiri Hakan Yalçın, 29 Aralık'ta Wan’daki evine düzenlenen baskınla “örgüt üyeliği” iddiasıyla gözaltına alındı. Yalçın’a,  Meletî’de öğrenci olduğu yıllarda üyesi olduğu derneğin faaliyetleri soruldu. Söz konusu dernekte “ideolojik eğitim” verilip verilmediği yönünde sorular yöneltilen Yalçın, ifade işlemlerinin ardından tutuklama talebiyle sevk edildiği Sulh Ceza Hakimliği'nce adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. 4 gün boyunca gözaltında tutulan Yalçın, algı operasyonlarıyla gazeteciliğin hedef alındığını söyledi. 

 

TERS KELEPÇELİ 7 SAATLİK YOLCULUK 

 

Wan’da bulunduğu eve sabah saatlerinde baskın yapıldığını ve ters kelepçe yapılarak gözaltına alındığını dile getiren Yalçın, bilgisayar ve telefonuna el konulduğunu söyledi. Dört yılda 4 defa “örgüt üyesi” iddiasıyla gözaltına alındığını hatırlatan Yalçın, “Bu defa Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen bir soruşturma kapsamında gözaltına alındım. Dört gün gözaltında tutulduktan sonra mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakıldım. Sözde ‘bir sıkıntı ve tehlikeli bir potansiyel’ olarak nitelendiriliyor ama dört yıldır bekletilen bir dosyaydı. Dört yıl boyunca hiçbir işlem yapılmazken, 29 Aralık’ta evime baskın düzenlenerek beni gözaltına aldılar” dedi.

 

Daha sonra Wan’dan Meletî’ye kadar ters kelepçeli bir şekilde götürüldüğünü anlatan Yalçın, durumun gazetecilere yönelik bir sindirme operasyonu olduğunu ifade etti. 

 

Yalçın, “Bugün aynı politika toplumun mücadele dinamiklerine de uygulanıyor. Toplumun mücadele dinamiklerinden biri olan Özgür Basın emekçilerine yönelik, yıldırma ve sindirme politikası geliştiriliyor. Dört günlük gözaltımızda bizleri tekli odalarda tuttular. Sürecin bütün aşamalarında kişiyi ‘izole etme ve devlet eliyle terbiye etme’ anlayışı geliştiriliyor. Biz gazeteciyiz ve gazetecilik faaliyetleri yürütüyoruz. Nerede olduğumuz belli ve bunu herkes biliyor. Adımıza hemen hemen her gün ajansımızda yayınlanan haberlerimiz mevcut. Dört yıl önce sözde ‘suç’ işlemişsem beni aramak yerine evime baskın düzenletiliyorsa, farklı bir politika yürütülüyor demektir” diye belirtti. 

 

'ALGI OPERASYONU YAPILIYOR'

 

Algı operasyonları yapılarak gazeteciliğin hedef haline getirilmek istendiğini ifade eden Yalçın, gazetecilik faaliyetlerinin kriminalize edilmesine izin vermeyeceklerini belirtti. Daha önce Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında 12 gazetecinin algı operasyonu yapılarak gözaltına alındığını hatırlatan Yalçın, “Ben de dahil olmak üzere 9 kişi tutuklandık. Gazetecileri ‘örgüt üyesi’ olarak lanse ettiler. Sanki çok gizli bir iş yapıyormuşuz gibi lanse ediliyor, bizim işimiz ve mesleğimiz gazeteciliktir, faaliyetlerimiz de ortadır.  Her alanda gazetecilik mesleğini ve Özgür Basın geleneğini sürdürmeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu. 

 

Gazetecilik faaliyetlerinden dolayı hala birçok gazetecinin tutuklu olduğu veya yargılandığını söyleyen Yalçın, Türkiye’de hemen hemen her gün gazetecilerinin evine baskın düzenlendiğini ve gazetecilerin adliye koridorlarında gidip geldiği en çetin süreci yaşadıklarını belirtti. Yalçın, son olarak 8 aydır tutuklu olan gazeteci Dicle Müftüoğlu’nun 18 Ocak’ta görülecek duruşmasına katılım çağrısında bulunrdu.