MÊRDÎN - Mêrdîn’de bir hakimin, öğretmen eşinin şikayeti üzerine gittiği okulda 3 öğrenciyi gözaltına aldırdığı belirtildi. Başsavcılık olayı yalanlarken, Mêrdîn Barosu'ndan HSK'ye "gerekli işlemler yapılmalı" çağrısı yapıldı.
Mêrdîn’de bir öğretmenin, öğrenciler ile tartışması sonrası hakim olan eşine haber verdiği, hakim eşinin polislerle birlikte okula geldiği ve 3 öğrenciyi gözaltına aldırdığı iddia edildi. Gözaltına alınan öğrencilerin ise karakoldaki ifadelerinin ardından serbest bırakıldığı belirtildi.
Mardin Cumhuriyet Başsavcılığı ve Mêrdîn Barosu’ndan konuya dair açıklama yapıldı.
SAVCILIK HABER YAPANLARI HEDEF ALDI
Başsavcılık açıklamasında, “Öğretmen eşi olan hâkim, polislerle birlikte okul bastı, öğrenciler gözaltına alındı” yönündeki haberlerin gerçeği yansıtmadığı iddia edildi. Açıklamada, hakimin, şikayet üzerine başlatılan soruşturmanın ardından eşine destek amacıyla okula gittiği öne sürüldü. Açıklamada, “şikâyetçinin eşi hâkim sıfatıyla değil, eşine destek olmak için okula gitmiştir” denildi.
Açıklamada, "Soruşturmada görev alan polis memurları öğretmen eşinin hâkim olarak görev yaptığından dahi haberdar değillerdir. Olayın yerel basına yansıması üzerine, Cumhuriyet Başsavcılımızın kimseye ayrıcalık ve imtiyaz tanınmayacağı, yalnızca yasal mevzuatın uygulanacağı yönündeki sözlü talimatlarına rağmen, kimlik tespitleri yapıldıktan sonra ailelerine teslim edilen çocuklarımızın, ısrarlı bir şekilde gözaltına alındıkları ve hâkimin polislerle birlikte okula baskın yaptığı yönündeki tezvirat içeren haberler gerçek dışı, görev yapmakta olan bir hâkim meslektaşımız nezdinde yargıyı itibarsızlaştırma gayretinden öteye geçmeyen, herkesin malumu olan çarpık bir zihniyetin ürünüdür” ifadelerine yer verildi.
Açıklamada ayrıca haberleri yayanlar hakkında “kamuoyunda panik ve endişe yaratmak" suçlamasıyla soruşturma başlatılacağı aktarıldı.
BARODAN HSK’YE ÇAĞRI
Mêrdîn Barosu ise, Hakimler ve Savcılar Kurulu’na (HSK) "gerekli işlemleri başlatma" çağrısı yaptı. Açıklamada, "Mêrdîn'de bir ortaokulda öğretmen ile altı öğrenci arasında yaşanan tartışma sonrasında, öğretmenin olayı Mardin Adliyesinde hâkim olarak görev yapan eşine aktardığı ve hâkimin çok sayıda polis aracı eşliğinde okula gittiği, okul çıkışında üç öğrenciyi kimlik tespiti amacıyla karakola götürdükleri, diğer üç öğrencinin ise aileleri ile karakola gittikleri bilgisi tarafımıza ulaşmıştır. Okul yönetimi ile yapılan görüşmeler neticesinde olayın idareye aktarılmadan okul çıkış saatinde gerçekleştiği tarafımıza bildirilmiştir. Bir hakimin sırf öğretmen olan eşi için çok sayıda polisle ve yine polislerin de böylesi bir olay için kalabalık bir şekilde okula gitmesi ve kimlik tespiti amacıyla çocukları karakola götürmeleri yargının ve kolluğun geldiği vahim durumu göstermektedir" bilgilerine yer verildi.
Baro açıklamasında, "Suç teşkil eden bu uygulama hakkın ve görevin kötüye kullanılması niteliğinde olup basite indirgenemez. Bu uygulama hakimlik vakarını ve güvenilirliğini ağır bir biçimde zedelemiştir. Bu tarz olaylar kamusal görev zırhı ardına saklanan hukuk tanımazlıkların önünü açmaktadır. Yargılama faaliyetlerini kamu adına takip etmek görev ve sorumluluğu bulunan bir hakimin ve kamu görevlisi polislerin bizzat varlık sebeplerini yok eden be suç teşkil eden bu tavrı ülkemizde hiç kimsenin hukuki güvenliğe sahip olmadığını göstermektedir" denildi.
Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi: "Çocuklara yönelik bu olay makamdan alınan güç sarhoşluğunun ve cezasızımla politikasıyla oluşan dokunulmazlık düşüncesinin yansımasıdır. Kamusal görev makam ve gücün arkasına sığınan hukuk tanımazlığa karşı hukuksuzluğun bertaraf edilmesi ancak emsal bir caydırıcılık ile mümkündür. Hâkimler ve Savcılar Kurulu bu hukuksuzluğa sebebiyet veren hakim hakkında gereğini hemen yapmaz ve 'mesleki dayanışma' ile hareket ederse işini hakkıyla yapan binlerce yargı mensubunun güvenilirliğini bizzat kendi elleriyle yok edeceğini de kabul etmelidir. Çocuklara yapılan hukuka aykırı bu muamelenin yakından takipçisi olacağımızı ve öğrencilere hukuki her türlü yardımı sağlamaya hazır olduğumuzu, yargı yetkisi kullanılarak gözdağı verilemeyeceğini, yargı yetkisinin keyfi şekilde kişisel tatmin aracı olarak kullanılamayacağını bildiririz.”