DEM Parti Grup Başkanvekili Koçyiğit: Yeni bir yol ayrımındayız

ANKARA - DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, “darbe muhtırasına” benzettiği Yargıtay’ın Can Atalay kararına dair, “Yeni bir yol ayrımındayız. Ya temel hak ve özgürlükleri savunacağız ya da bu büyük karanlık anayasal düzen bize dayatılacak" dedi. Koçyiğit, kararın Meclis’te okunmaması çağrısı da yaptı.

 
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, gündemdeki gelişmelere dair Meclis’te basın toplantısı düzenledi. Konuşmasına 8 yıl önce Şirnex’in Silopiya ilçesinde katledilen Kürt kadın siyasetçiler Sêvê Demir, Fatma Uyar ve Pakize Nayır’ı anarak başlayan Koçyiğit, “5 Ocak’ta Seve Demir, Pakize Nayır, Fatma Uyar bugün katledildi. Her konuştuğumuzda konuşmalara anmalarla başlıyoruz. Bu da bu ülkenin tarihi açısından çok üzücü” dedi. 
‘KÜRT VE ALEVİ OLDUĞU İÇİN ŞİDDETE UĞRADI’
 
Ardından Koç Üniversitesi yurdunda yaşanan işkence olayına değinen Koçyiğit, öğrencinin Kürt ve Alevi kimliğinden dolayı işkenceye uğradığını söyledi.  Koç Üniversitesi’nde yaşanan ve benzeri diğer saldırıların münferit olmadığını vurgulayın Koçyiğit, şiddetin kaynağının AKP-MHP iktidarı olduğunu ifade etti. Koçyiğit, “Koç Üniversitesinde bir üniversite öğrencisinin Alevi ve Kürt olmasının nedeniyle oda arkadaşları tarafından darp edilmesi ve ırkçı saldırıyla, nefret saldırısına maruz kalmasına ilişkin haberleri takip ettik. Ne yazık ki gereğinin yerine getirilmediğini, sürecin akamete uğratıldığını, saldırıya uğrayan öğrencinin okuldan uzaklaştırıldığını ve saldırganlarla ilgili hiçbir şekilde bir sürecin işletilmediğini görüyoruz. Yaşanan olay her gün Kürde, Alevi’ye, sosyaliste, devrimciye, kadına ve LGBT+ bireylerine yönelik nefret söylemlerinin bu ülkedeki şiddeti olağanlaştırıp yaygınlaştırıldığını ve hayatın her alanını şiddetle kuşattığını göstermesi açısından da önemli” diye belirtti. 
 
YARGITAY YARGISAL DARBEYE BİR KEZ DAHA İMZA ATTI 
 
DEM Parti Grup Başkanvekili, Yargıtay 3'üncü Ceza Dairesi’nin Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay hakkında ikinci kez “ihlal” veren Anayasa Mahkemesi (AYM) kararını tanımamasına da tepki gösterdi.
Koçyiğit, “Yargıtay 3’üncü Ceza Dairesi, 8 Kasım tarihinde yargısal bir darbe olarak nitelendirilen bir karara imza atarak bu kararın uygulanmayacağını ifade etti. Bunun üzerine Can Atalay’ın avukatları yeniden AYM’ye bireysel başvuru yaptılar. AYM bir kez daha ‘hak ihlali’ kararı verdi. Anayasanın 153/6 fıkrasının yani anayasa kararlarının yasama, yürütme ve yargı, gerçek ve tüzel kişileri bağladığına ilişkin fıkrasına atıf yaparak bu kararın derhal uygulanması gerektiğini ifade etti. Ama ne yazık ki bu karara da İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi uymak ve gereğini yerine getirmek yerine; topu bir kez daha Yargıtay 3’üncü Ceza Dairesine attı. Yargıtay 3’üncü Ceza Dairesi, bir yargısal darbeye imza atarak haddini ve sınırlarını aşan bir karara imza koymuş oldu” ifadelerini kullandı.
 
KÜRT MESELESİNİN ÇÖZÜMSÜZLÜĞÜ DARBE MEKANİĞİNİ CANLI TUTUYOR 
Koçyiğit, konuşmasının devamında şu açıklamalarda bulundu: 
“Bu kararın detaylarına politik olarak bakış açımızı ifade etmeden önce bu kararın ve bu sürece nasıl geldiğimizi kısaca özetlemek istiyorum. Biz bu darbe sürecini çok uzun bir süredir yaşıyoruz. Aslında Kürt sorunundaki çözümsüzlük meselesinin sürekli darbe mekaniğini canlı tuttuğunu çokça ifade ettik.
 
24 TEMMUZ 2014 MGK KARARLARI 
 
Ama bu darbe mekaniğinin bugün son 7-8 yıllık sürecin başlangıcını oluşturan 30 Ekim 2014 tarihindeki MGK kararı ve ardından 24 Temmuz 2015 tarihinde barış ve çözüm sürecinin yok edilerek yeniden Kürt sorununda güvenlikçi anlayışın devreye girmesiyle başladığını ifade etmek gerekiyor. Bu başlangıcın bir gerekçesi de HDP’nin 7 Haziran başarısı olduğunu altını çizmek gerekiyor. Bu ülkede Kürtlerin, demokratların, sosyalistlerin ittifakıyla 80 milletvekilinin Meclis’e girmesi müesses nizamı ve onun bekçilerini oldukça ürküttü. Hızlı bir şekilde kırmızı alarm vererek Kürt düşmanı bir ittifakı hayata geçirdiler ve o gün bugündür de başta Kürt halkı olmak üzere demokratik siyasete ve tüm alanlara saldırılar olduğunu biliyoruz. 
 
‘ANAYASAYA AYKIRI AMA EVET DİYECEĞİZ’ DİYENLERİN PAYI VAR
 
Ne yapıldı? 20 Nisan 2016 tarihinde bu Meclis anayasaya aykırı olduğu halde milletvekillerinin dokunulmazlığı kaldırdı. O zaman ‘anayasaya aykırı ama evet diyeceğiz’ diyenlerin bugünkü anayasal krizde, devlet krizinde emeklerinin olduğunun altını çizmemiz gerekiyor.  O gün bu yargısal darbeye bu hukuksuzluğa geçit verilmeseydi, sırf Kürt’tür diye, sırf demokratik siyaseti temsil ediyor diye HDP’li milletvekillerinin dokunulmazlıkları kaldırılmasaydı bugün belki de bunları konuşmuyor olacaktık. 
 
BU DA YETMEDİ HDP’Yİ KAPATMA DAVASI AÇTILAR 
 
Ama sadece bununla da sınırlı kalmadı. Hatırlatalım, 4 Kasım 2016 tarihinde eş zamanlı olarak eş genel başkanlarımızın ve milletvekilli arkadaşlarımızın içinde olduğu birçok arkadaşımız gözaltına alındı, tutuklandı ve cezaevine konuldular. Bununlar da yetinmediler. 2016 yılındaki darbe girişiminden sonra ilan edilen OHAL eliyle aslında KHK’ler eliyle bir siyasi mühendislik yapmaya çalıştılar ve bununla da bir bütün olarak sistemi değiştirmek istediklerini göstermiş oldular. Bu da yetmedi. HDP’ye kapatma davası açıtlar, Kobani kumpas davasıyla 108 arkadaşımızı en ağır suçlarla yargılamaya çalışıyorlar ki hali hazırda Kobani kumpas davası devam ediyor ve bütün bunların aslında yeni kurulmak istenen rejimin, sistemin taş ayakları olduğunu bütün bunların bir büyük planın parçası olduğunu ama ilk elden kendileri açısından sorun teşkil eden Kürtleri devrimcileri sosyalistleri aslında bu ülkenin direniş odağını yok etmek istediklerini çok iyi biliyoruz. 
 
BU ÜLKE 7 HAZİRAN 2015’TEN BERİ KARANLIĞA GÖMÜLDÜ 
 
İşte bu nedenle bu ülke 7 Haziran 2015 ten bu yana karanlığın içine gömülmüş durumda. Bu karanlığı bizim dışımızda aydınlatmaya çalışan da yok ne yazık ki. Bu nedenle bu kadar darbelere maruz kalmış, yargısal darbelere maruz kalmış bir parti olarak bugün yaşanan sürecin aslında çok önceden geldiğini ifade etmiştik. Bugün de bunun altını bir kez daha çizmemiz gerekiyor. Tabi ki yargıdaki mesele sadece bize yönelik kumpaslar ve darbelerle sınırlı değil. Aslında liyakatsizliğin başını alıp gittiği, çürümenin olduğu, yargıda borsaların konuşulduğu, yargısal çürüme sürecinin içinden geçtiğimizi ifade etmemiz gerekiyor. 
 
MEHMET UCUM BUNU KİMİN ADINA SÖYLÜYOR?
 
Mehmet Uçum şöyle diyor; ‘Biz Başkanlık sistemine geçtik, kendimiz açısından yeni bir düzeni kurduk ama bu düzenin içerisinde hali hazırda önümüzde engeller var. AYM bazen hoşumuza gitmeyen kararlar alıyor. Onun için AYM’nin de Anayasa’nın da değiştirilmesi gerekiyor.’ Yani AYM’nin itibarsızlaştırılması, yetkilerinin gasp edilmesi gerektiğini ifade ediyor. Mehmet Uçum bunu kimin adına söylüyor? Çünkü dün AKP Sözcüsü Ömer Çelik’in bir açıklaması vardı. Yine Erdoğan’ın da aynı şekilde yaptığı açıklaması vardı. Bu tartışma ve çelişkide, iki yüksek yargı kurumu arasındaki çelişkide ‘hakemim’ diyordu. Öncelikle şunu söyleyelim. Bu bir maç değil. Eğer bu, topluma karşı bir maç ise bütün muhaliflerin elini, kolunu bağlamışsınız, kaleciyi kale duvarına sabitlemişsiniz ve tek taraflı oynadığınız şikeli bir maçtır. Eğer hakemsen, Mehmet Uçum’un açıklamalarını kim yazıyor? Mehmet Uçum kim adına konuşuyor, diye de sormamız lazım. Mehmet Uçum, Yargıtay 3’üncü Ceza Dairesinin 8 Kasım'da verdiği ilk kararında da son kararında da açık ve net bir şekilde AYM’ye parmak sallıyor, tehdit ediyor. Aslında AYM’yi birçok konuda suçluyor. 
 
SARAYIN NERDE DURDUĞUNU BİLİYORUZ
 
Sadece yeni bir hukuksal düzenin kurulması gerektiğini ifade etmiyor. Henüz HDP kapatma davasında karar vermediği için son yerel seçimde HDP’ye yapılan hazine yardımı nedeniyle AYM’yi terörün finansmanıyla suçlayacak akıldan, izandan, sağduyudan yoksun açıklamalar yapıyorlar. Bir karar vermeleri gerekiyor. Bu tartışmanın içinde Saray’ın nerede durduğunu çok iyi biliyoruz. Saray bizzat taraftır. Kendi yeni rejimini kurmak, tek adam rejimini sağlamlaştırmak açısından bu iktidara dikensiz gül bahçesi yaratmak açısından Saray’ın taraf olduğunu, Erdoğan’ın taraf olduğunu biliyoruz. Tek taraf olanlar onlar değil, özellikle grup ve kürsü konuşmalarında AYM’ye parmak sallayanlar, partimizin kapatılması için oradan emir ve talimat verenler ve bugün aslında Yargıtay’ın birçok dairesinde ve özellikle 3’üncü Ceza Dairesinde etkin olduğunu bildiğimiz siyasi partinin de bu işin bir tarafı olduğunu ve siyasi mühendislik yaparak ülkeyi başka bir yere taşımaya çalıştığını da çok iyi biliyoruz. 
 
SESSİZ KALMAK MÜMKÜN DEĞİL
 
Artık ortada bir anayasasızdık hali var. Ne yazık ki AYM’de bu anayasasızlaştırma meselesinde bir taraftı. Bu sürece katkı koydu. Bu sürecin parçalarını oluşturan bir yerde duruyordu ama gördüğümüz meselenin çok daha ileri boyuta gittiğini, Yargıtay’ın sadece AYM’ye değil, aynı zamanda halka, Meclis’e, Meclis Başkanı’na da parmak sallayan had bildiren bir noktaya taşındığını görüyoruz. Bunu kabul etmek, buna sessiz kalmak mümkün değil. 
Biz de bunu kabul etmeyeceğiz, sessiz kalmayacağız. Bu anlamıyla bu siyasi krizin bizim açımızdan bir yönüyle de aslında yaratılmak istenen bir kriz olduğuna dair de açıkçası şüphelerimiz olduğunu ifade etmemiz gerekiyor. Yani bir danışıklı dövüşün, bir kavganın seyircisi pozisyonuna da bütün toplumu ve siyasi getirmek isteyen bir anlayışı olduğunu da görüyoruz. 
 
FAŞİZMİ KURUMSALLAŞTIRAN ANAYASA YAPMAK İSTİYORLAR 
 
Buradan ifade edelim; dün Ömer Çelik’in açıklamalarında bütün bu krizin asıl nedeninin mevcut anayasa olduğunu, mevcut anayasa durduğu sürece bu krizlerin de artarak devam edeceğini ifade etmiş. Şunu söyleyelim; yeni bir anayasa tartışması Türkiye’nin en temel tartışmalarından biridir. Biz de yeni demokratik çoğulcu, özgürlükçü, özgürlükçü laiklik ilkesine sahip bir toplumsal sözleşmenin, anayasanın yapılması gerektiğini çokça ifade ettik. Ama bu anayasa meselesinde AKP’nin kafasının arkasındaki anayasanın asla çoğulcu, demokratik anayasa olmadığını tam da bu sürecin içerisine bakarak görebiliriz. 
 
DAHA OTOKRAT, DAHA DESPOTİK YASA YAPMAK İSTİYORLAR
 
Yapmak istedikleri şey, yeniden 12 Eylül Anayasasını aratacak. Daha otokratik, daha despotik daha bütün temel hak ve özgürlükleri tırpanlayan bir anayasa yapmak istiyorlar. Bu yeni yönetimi daha kalıcı hale getiren, faşizmi gittikçe kurumsallaştıran bir anayasa yapmak istiyorlar. Bu anlamıyla da bu krizi yeniden Allah’ın bir lütfu olarak gördüklerini ve bu kriz üzerinden de yeni anayasa tartışmalarını ilerletmeye çalıştıklarını açık ve net bir şekilde görüyoruz. Bu anlamıyla da buna geçit vermemek gerektiğini ifade edelim. 
 
GELİN DARBEYE HEP BİRLİKTE DİRENELİM
 
Şimdi bu bir karanlık dehliz, bu bir karanlık eşik…Türkiye çok yakın dönemde aslında birçok dönemeçten geçti. Örneğin; 7 Haziran 2015 bu eşiklerden birisiydi. Türkiye halkları bir taraftan barışın, demokrasinin tercihini yapmıştı. Türkiye halkları gerçekten o yoldan gidilseydi, bugün Türkiye bambaşka bir yerde olurdu. Ama diğer taraftan güvenlikçi, savaştan, askeri operasyonlardan medet uman, yeniden Kürt sorununun çözümsüzlüğünden beslenen bir yol vardı. Ne yazık ki AKP iktidarı bu yolu tercih etti. O gün bugündür de Türkiye ne yazık ki düze çıkamıyor. 
 
YENİ BİR YOL AYRIMINDAYIZ
 
Şimdi yeni bir yol ayrımındayız. Ya hep beraber bu ülkedeki yurttaşlar olarak, bu ülkedeki siyasetçiler olarak, bu ülkedeki her bir yurttaşın temel hak ve özgürlüklerini savunacak, anayasal devlet düzenini savunacağız ya da bu büyük karanlık ve kötülük kendini gittikçe büyütecek ve bütün ülke sathına yayılarak yeni bir anayasal düzeni bize dayatacak. Bunun içerisinde her birimiz kaybolup gideceğiz. O anlamıyla biz bütün çağrımızı bütün Türkiye halklarına yapmak istiyoruz; gelin bu darbeye hep beraber direnelim. Bu çağrımızı Meclise yapmak istiyoruz. Meclis iradesine, halkın kendisine verdiği temsile sahip çıkması gerekiyor. Meclisin onuruna sahip çıkması gerekiyor. Bugün Yargıtay 3’üncü Ceza Dairesi, meclise parmak sallıyor. Bugün Yargıtay 3’üncü Ceza Dairesi meclise kayyım olarak atanmak isteniyor. Bu kayyımca anlayışa karşı biz meclisin onuruna, haklarına toplum adına Türkiye halkları adına sahip çıkması gerektiğini ifade ediyoruz. 
 
MECLİS BAŞKANI’NA ÇAĞRI YAPIYORUZ
 
Meclis Başkanına çağrı yapıyoruz; Yargıtay’ın kararı asla ama asla Meclis’te okunmamalıdır bu yargısal krizin Yargıtay 3’üncü Ceza Dairesinin kararının geçmişteki darbe muhtıralarından bir farkının olmadığını altını çiziyoruz. Bu kararın 28 Şubat muhtırasından 27 Nisan e-muhtırasından hiçbir farkı olmadığını ifade edelim. O gün ‘bize karşı darbe yapılıyor diye bağıranlar’ ve o günün mazlumları bugünkü darbenin başında olup bütün topluma darbe yapıyor. Sayın Numan Kurtulmuş'a çağrı yapıyoruz, asla ama asla Yargıtay 3’üncü Ceza Dairesinin kararı bu Meclis’te okunmamalıdır. Sizden de Meclis iradesini sahip çıkacak bir tutumu beklediğimizi ifade etmek istiyoruz.
 
CAN ATALAY NEDEN TUTULUYOR
 
Bu işin bütün bu sürecin mağduru olan Hatay halkının iradesi olan Can Atalay var. Can Atalay hali hazırda hepimiz gibi milletvekili olarak seçildi ama ne yazık ki yemin edemedi, milletvekili görevlerini yerine getirmiyor. Neden tutuluyor? AKP’nin aslında emelleri için. AKP’nin bir yeni Türkiye inşası için aslında orada, cezaevinde rehine pozisyonunda tutulmaya devam ediyor. Burada da bir kez daha AYM kararının derhal uygulanması ve Hatay Milletvekili Can Atalay'ın derhal serbest bırakılması çağrısını yenilemek istiyoruz. Bu ülkedeki bütün toplumsal kesimleri darbeye karşı demokratik, barışçıl gösteri hakkını, darbeye karşı direnmeye, ülkeyi karanlıktan çıkarıp aydınlığa taşımak için elin taşın altına koymaya davet ediyorum.”
 
 
 

Diğer başlıklar

05/01/2024
17:37 Antalya ve Adana’da Can Atalay için eylem: AYM kararı derhal uygulansın
17:35 'Kürt müsün' diye soran ırkçı grubun saldırısına uğradı
17:30 Tahir Güven cinayeti davası: Ajanlığı kabul etmediğim için suç yaratıldı
17:24 Filistin Sağlık Bakanlığı: Öldürülenlerin sayısı 22 bin 600’e çıktı
17:11 Barolar Birliği'nden Yargıtay üyeleri hakkında ceza soruşturması talebi
16:38 İHD'den Barış Nöbeti: Cezasızlıktan vazgeçin
16:26 TÜGVA ders saatinde sınıflarda propaganda yaptı
16:17 Yargıtay Başkanı Akarca: AYM ile derin görüş ayrılıklarımız olduğu gerçek
15:43 Katledilen 6 kadın anıldı: Diz çökmedik
15:25 Ekrem İmamoğlu yeniden İBB adayı
15:18 Tutsak yakınlarıyla birlikte ‘özgürlük’ nöbeti tuttular
15:09 Gülistan Doku'nun ailesi Dêrsim'de: Bu karanlık son bulsun
15:02 Torpil yazışmaları haberlerine yayın yasağı
14:54 Akarsel’in 'Nisan' kitabı için etkinlik düzenlendi
14:26 Adliye önlerinde 'deprem' nöbeti: Tüm sorumlular yargılanmalı
14:14 DEM Parti Eş Genel Başkanlarından Demirtaş ve Mızraklı’ya ziyaret
14:01 Kobanê Davası'nda 'BM Genel Sekreteri de mi KCK’den talimat aldı?' sorusu
13:23 İran'daki saldırıda yaşamını yitirenlerin sayısı 89'a yükseldi
12:59 Mêrdîn'de 'okul basan hakim öğrencileri gözaltına aldırdı' iddiası
12:48 MKG’nin 2023 raporu: 168 gazeteci yargılandı, 10 gazeteci tutsak
12:44 Şirnex sis altında!
12:03 Savcılık ve cezaevine Abdullah Öcalan başvurusu
11:47 30 yıl sonra tahliye edilen İldem'i torunları karşıladı
11:40 Hespist köyündeki abluka kalktı
11:37 Sincan Cezaevi’nde 11 kadının tahliyesi ertelendi
11:28 Japonya'da depremde yaşamını yitirenlerin sayısı 94'e çıktı
11:13 Amed’de 3 kişi gözaltına alındı
11:05 DEM Parti Grup Başkanvekili Koçyiğit: Yeni bir yol ayrımındayız
10:53 İran rejimi Kürt yönetmenin cenazesinin defnedilmesine izin vermedi
10:26 Bir sigara grubuna daha zam
10:00 Can Atalay’ın avukatı: Yargıtay kararı siyasi iktidarın darbesidir
09:40 İktidar medyasından her güne bir ‘son dakika’ yalanı
09:30 Qers’te otobüs kazası: 2 ölü, 8 yaralı
09:08 40 gündür 'Öcalan’a özgürlük, Kürt sorununa çözüm' talebiyle eylemdeler
09:07 Gazeteci Ahmet'in annesi: KDP, 73 gündür oğlumu görmeme izin vermiyor
09:05 Zamlar nedeniyle bayat ekmek satışlarında artış
09:04 Gençliğin sesi Vodvil 1 yaşında
09:02 Sêvê Demir’in annesi: Kızımın davası herkesin davasıdır
09:00 Meletî’de depremin enkazı tehlike saçıyor
09:00 05 OCAK 2024 GÜNDEMİ
08:48 Wan ve Bedlîs'teki okullara kar tatili
04/01/2024
23:37 Kaçırılan kadın için savcılık kararına rağmen 6284 uygulanmadı!
22:49 DEM Parti Meclis’i ‘tarihi sorumluluk’ almaya çağırdı
22:32 DEM Parti'den Koç Üniversitesi’ndeki ırkçı saldırının aydınlatılması için çağrı
22:17 Kocaeli'de gazeteci Dağaşan boşandığı erkek tarafından katledildi
20:07 Kerkük’te silah zoruyla Kürtlerin evleri boşaltılıyor
20:00 İran’daki patlamayı DAİŞ üstlendi
19:12 IRNA: Kirman'daki patlama intihar saldırısı
17:40 Demirtaş: Nerede nasıl yanlış yaptık, masa etrafında oturup konuşalım!
17:27 Marmaris halkı yerel seçimlere dair tutumunu açıkladı
17:03 İmar planındaki 'sanayi alanı' işaretine itiraz
16:18 30 yıllık tutsak Mehmet İldem tahliye oldu
16:06 İran'daki saldırıda 84 ölü, 284 yaralı
15:36 Adalet Nöbeti: Barış için Abdullah Öcalan’ın özgür olması gerekiyor
15:25 'İdrak gücü zayıf' diyerek tahliye etmediler
15:01 Adliyelerde deprem davaları için yarın nöbet tutulacak
14:52 Demokratik Modernite davası ertelendi
14:25 Ördükleri kazakları İmralı’ya gönderdiler
14:17 9 milletvekili için fezleke hazırlandı
14:11 Fail ‘pişmanlık’ üzerinden kendini savundu
14:10 Dev Sağlık-İş: Sağlıkçılar zorla emekli edilmek isteniyor
13:52 Emekliler: En düşük emekli aylığı 23 bin 802 lira olmalı
13:41 DİB'ten muhalefete çağrı: Demokratik protestoların yolunu açın
13:40 Demirtaş: Devlet şu an MHP’dir, küçük ortağı AKP’dir
13:26 Katledilen 9 yaşındaki Gina'nın davası ertelendi
13:06 Özgür Gündem davası ertelendi
12:42 Saldırı sonrası İranlı yöneticilerden sert mesajlar
12:38 Adalet Bakanı Tunç'tan Can Atalay açıklaması
12:23 Eğitim Sen yeni yönetimini belirledi
12:13 Sansürlendikten sonra İmralı'ya gönderilmesine izin verildi
11:55 İSİG: Aralık'ta 154 iş cinayeti yaşandı
11:29 DFG raporu: 280 gazeteci yargılanıyor, 57 gazeteci tutuklu
11:25 Havuz medyasının ‘son dakika’ yalanlarına bir yenisi eklendi
11:21 Abdullah Öcalan’ın avukatlarından görüşme başvurusu
10:10 Bir sigara grubuna zam
10:00 Kerkük ve Musul’u paylaşım planları
09:55 Binlerce Aysel İnisiyatifi: Hasta tutsaklar için her kesimden itiraz yükselmeli
09:53 KDP yönetiminden 72 gündür kayıp olan gazeteci için açıklama yok
09:43 'Öcalan’a özgürlük' isteyen tutsaklar 39 gündür açlık grevinde
09:32 Ahmet Türk: Kürtler hazır, diyalog kapıları açık olmalı
09:23 6 saniyelik kaydın kime ait olduğu 2 yıldır netleştirilmedi
09:21 Gülistan Doku'dan 4 yıldır haber yok: Failler de koruyanlar da belli!
09:18 İzmir’de eğitimdeki sorunlar katlanıyor
09:17 13 yaşındaki çocuğu ezerek öldüren kaymakamın cezası onandı
09:15 6 kentte ‘özgürlük’ talepli eylem: Barışa katkı sunmalı
09:09 Olan: Bedlîs’te 90’ların inceltilmiş politikaları devrede
09:05 Colemêrgliler kirli hava soluyor
09:04 Sınırdaki esnaf borcu borçla kapatıyor
09:01 Kızının mücadelesini devraldı: Katilleri tanıyoruz
09:00 04 OCAK 2024 GÜNDEMİ
08:41 Ay ve Ölçay’ın cenazeleri toprağa verildi
03/01/2024
22:44 Reisi’nin Türkiye ziyareti iptal edildi
21:27 DEM Parti’nin ön seçimleri 13-14 Ocak'ta
20:59 Eyn Îsa ve Qamişlo’da saldırılara karşı eylem: Direniş sürecek
19:29 Adana’da ekmek 8 TL oldu
19:22 TİP Adana'da oturma eylemini sürdürdü: Atalay serbest bırakılsın
18:54 BTS İzmir: TÜGVA mitingine katılım için milli eğitim müdürlüklerine yazı gönderildi
18:03 Doğan’dan tüm siyasi partilere çağrı: Sınır tanımaz hukuksuzluğa hep birlikte dur demeliyiz
16:57 Demirtaş fotoğraf gösterdi: Burası Gazze değil Cizre
16:24 Kasım Süleymani anmasında patlama: 103 ölü, 170 yaralı
16:12 Yargıtay ikinci kez Can Atalay kararını tanımadı
15:30 İran’da Kasım Süleymani'yi anma töreni sırasında art arda patlama
15:25 Sanıkları korucu olan tecavüz yargılamasına yeniden başlandı
15:16 Depremde 72 kişinin hayatını kaybettiği İsias Oteli davası başladı
15:02 Barış Anneleri 'özgürlük' eyleminde
14:40 KESK’ten TÜİK’e tepki: Sahte rakamlarla ekmeğimizle oynama
14:35 Bir yılda 385 kadın katledildi
14:27 DİSK-AR: Enflasyon farklı sınıflarda farklı ölçülerde hissediliyor
14:22 Demirtaş: Demokratik Özerklik, Kürt sorununun bitirilmesinin bir vaadidir
14:01 Grevdeki Sputnik çalışanları işverenin şikayetiyle karakola çağrıldı
13:50 Selahattin Demirtaş'tan taziye mesajı
13:44 Kürt, Alevi ve mültecilere dönük en az 208 saldırı yaşandı
13:21 Hesekê'de ABD üssüne saldırı
11:55 DEM Partili Meclis Üyesi: Belediyenin taşınmazları batan geminin malları gibi dağıtılıyor
11:43 2023'te en az 48 kolber katledildi
10:58 Japonya'daki depremlerde can kaybı 64'e yükseldi
10:31 İzmir'de uçak seferlerine sis iptali
10:28 Memur ve emeklinin zam oranı belli oldu
10:25 DEM Parti MYK’si seçim gündemiyle toplandı
10:23 TÜİK'e göre 2023 enflasyonu yüzde 64,77
09:36 ENAG: Yıllık enflasyon yüzde 127 oldu
09:32 Gazateci Süleyman Ahmet 71 gündür kayıp, KDP yönetimi suskun
09:27 Fatma Uyar’ın mücadelesini annesi sürdürüyor
09:25 Şavluk: 'Özgürlük' kampanyası sahiplenilmeli
09:22 Cezaevlerindeki açlık grevi eylemi 38’inci gününde
09:17 Cizîr’de katledilen 13 ismin dosyası AİHM’e taşınacak
09:16 Çölyak hastası tutsağa gerekli beslenme koşulları sağlanmıyor
09:06 Ekonomist Şahinöz: Asgari ücretteki artış 4-5 ayda sıfırlanacak
09:04 TÖP Sözcüsü Gözen: 2024 işçi direnişleriyle geçecek
09:03 28 yıldır barış mücadelesi veriyor
09:01 Depremzedeler 11 aydır konutlara yerleşmeyi bekliyor
09:00 03 OCAK 2024 GÜNDEMİ
08:54 Sultanbeyli'deki yatılı Kuran Kursu’nda yangın çıktı
08:49 KCDP 2023 raporu: Bir yılda 315 kadın katledildi
08:35 Forkliftin altında kalan Suriyeli işçi hayatını kaybetti
02/01/2024
23:16 Avrupa'da faizin en yüksek olduğu ülke Türkiye
21:41 Sokak hayvanları için eylem: Valilik yasayı deliyor
20:51 Japonya’daki depremde yaşamını yitirenlerin sayısı 55’e yükseldi
19:46 Beyrut'ta patlama meydana geldi
18:40 Şavlığ’ın cenazesi 6 ay sonra ailesine verildi
17:44 Muhabirimiz Yalçın serbest bırakıldı
17:41 Demirtaş: Biz Kürtler olarak itaat etmiyoruz!
17:21 AKP’li Akdeniz Belediyesi borçlarına karşılık 14 taşınmazı devretti
16:58 Can Atalay için oturma eylemi
16:53 Eğitim Sen: Yurt ücretlerine yüzde 142 zam yapıldı
16:49 Agirî’de ırkçı paylaşım yapan Tuba Işık’a tepki
15:52 Afyon'da 11 JES sondajı için süreç başladı
15:49 Adalet Nöbeti eylemcileri: Talebimiz net, Öcalan'a özgürlük!
15:11 Sağlık çalışanları mobbing ve tehditleri protesto etti
14:59 Gazeteci Hakan Yalçın tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi