HABER MERKEZİ – AYM’nin Can Atalay’a dair kararının tanınmamasıyla iktidarın yerel seçim sürecinde muhalefeti zayıflatmaya dönük yeni hukuksuzluklarının yolunu açacağı uyarısında bulunan Demokrasi İçin Birlik (DİB) Platformu, buna karşı ortak tutum sergilemelerini istediği muhalefet partilerine demokratik protestoların yolunu açma çağrısı yaptı.
Demokrasi İçin Birlik (DİB) Platformu, TİP Hatay Milletvekili Can Atalay’ın Anayasa Mahkemesi’nin ikinci kez verdiği “ihlal” kararına rağmen hapiste tutulması üzerine Meclis içindeki ve dışındaki bütün muhalefet partilerine halkın tepkilerini ifade edeceği demokratik protestoların yolunu açma çağrısında bulundu.
2-3 Ocak tarihlerinde bütün muhalefet partilerine gönderilen ve “Muhalefetteki Tüm Siyasi Partilere Açık Çağrı” başlığı ile taşıyan çağrı metninde, “Can Atalay nezdinde Anayasa’nın pervasızca çiğnenmesine izin vermek, ülkeyi seçimsiz yönetmek isteyen iktidara alan açmaktır” denildi.
‘YENİ HUKUKSUZLUKLARININ YOLU AÇILACAK!’
Can Atalay’ın Anayasa Mahkemesi’nin ikinci kez karar vermesine rağmen hapiste tutulmasının, artık kendini anayasaya ve hukuka bağlı saymayan bir yönetim tarzının yerleştiğinin göstergesi olduğu belirtilen metinde, “Konuyu Yargıtay ile Anayasa Mahkemesi arasında bir yetki çatışmasına dönüştürmek ya da yalnızca iktidarın her gün bir yenisine imza attığı anayasa ihlalleri ve hukuksuzluklardan biri saymak yanlış olacaktır. Eğer Can Atalay nezdinde bütün yurttaşlara yapılan bu hukuksuzluk ve hak ihlaline karşı muhalefet, aralarındaki fark ve çatışmaları bir yana koyarak seçme seçilme hakkını, Anayasayı ve demokrasiyi savunamazsa, yerel seçim sürecinde iktidarın, muhalefeti zayıflatmak için yapacağı yeni hukuksuzluklarının da yolu açılmış olacak” uyarısında bulunuldu.
‘ANAYASA VE HUKUK DEVLETİ ESASLARI ETRAFINDA KENETLENMELİ’
Yine seçim sürecinin bütün muhalefet tarafından anayasa ve hukuk devleti esasları etrafında kenetlenen bir anlayışla savunulamaması halinde, seçimle kazanılacak yerel yönetimlere iktidar tarafından el konmasının engellenemeyeceğine de ifade edildi.
İktidarın giderek pervasızlaşmasında muhalefetin yeterince etkili olamamasının, yurttaşları seçimlerde oy veren sessiz izleyicilere indirgemesinin rolünün yadsınamayacağı eleştirisinde bulunulan metnin devamında şu ifadeler yer aldı:
“12 askerin acı kaybından sonra AKP ve MHP ile iktidarının ölümlere neden olan politikalarını meşrulaştırmamak için ortak bildiriyi imzalamayan Cumhuriyet Halk Partisi ve Genel Başkanı Özgür Özel adeta linçe tabi tutuldu. İktidar tarafından hedef gösterildi.
Anayasa güvencesi altındaki DEM Parti’nin Ankara’daki merkezinin önünde toplanan kalabalık, ceset torbalarıyla gösteri yaptı. DEM Parti’ye hukuksuz gözaltı ve operasyonlar sürüyor.
Bütün bunlar artık Anayasa Mahkemesine bile tahammül edemez hale gelmiş iktidarın muhalefeti elindeki bütün imkânlarla etkisizleştirmeye çalışacağının açık göstergeleri.
Değerli siyasi parti yöneticileri
Can Atalay’ın milletvekilliğinin savunulması, Anayasa’nın seçme ve seçilme hakkının ve demokrasinin savunulmasıdır. Hukuk devletinden ve demokrasiden yana olan bütün Muhalefet partilerine, Meclis’te ve Meclis dışında demokratik protesto eylemleri organize ederek, yurttaşların bu konuda demokratik tepkilerini ortaya koyacakları yolu açmaları için çağrı yapıyoruz.
‘ORTAK TUTUM ALINMALI’
Hatırlatıyoruz: İktidar tarafından yapılan ve yapılacak bütün hukuksuzluklara karşı muhalefet partilerinin Meclis’te ve Meclis dışında ortak bir tutum alması, temel hukuk kuralları ve anayasanın çiğnenmesine izin vermemesi, yerel seçimlerin ülkemizi iyice karanlığa boğacak bir biçimde sonuçlanmamasının tek güvencesidir.
2024 yılının ülkemize barış, demokrasi, refah getireceğine dair umut ve inancımızla, saygılarımızla.”