BEDLÎS - Bedlîs’te 1990’lı yılların inceltilmiş politikalarının devrede olduğunu söyleyen DEM Parti Milletvekili Hüseyin Olan, yurttaşların yerel seçimlerde bu politikalara yanıt vereceğini vurguladı.
Bedlîs ve ilçelerinde 14 Mayıs 2023 genel seçimlerinin hemen sonrasında askeri operasyonlar arttırılırken, yurttaşlara dönük de gözaltı ve tutuklama furyası başlatıldı. Sadece Xîzan (Hizan) ilçesinde seçim sonrası onlarca kişi gözaltına alındı. 2 Temmuz’da Hûzeran, Akûnis, Govan, Lanîlan, Xûlepûr, Kekulan, Sûreh, Pertawan, Kuran ve Mezra Pisyan köylerinde sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Yine Tetwan’da 10 Ağustos’ta asker ve korucular tarafından ablukaya alınan Peyîndas (Söğütlü) köyü de ablukaya alındı, fiili yasak uygulandı. Her iki köyde de yapılan operasyonlarda çok sayıda kişi işkenceyle gözaltına alındı, bunlardan 5’i tutuklandı.
Bedlîs merkez, Xîzan ve Tetwan ilçelerinde 28 Kasım’da yapılan ev baskınlarında çocuk ve kadınların da aralarında olduğu 110 kişi, Bitlis Cumhuriyet Başsavcılığı’nın açık tanık beyanları gerekçesiyle gözaltına alındı. Gözaltına alınan 50 kişi, “örgüt üyeliği”, “örgüte yardım etmek" ve “örgüte finansman sağlamak” iddiasıyla tutuklandı.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Bedlîs Milletvekili Hüseyin Olan, siyasi soykırım operasyonların temel nedenin iktidarın 2023 seçimlerinde yaşadığı oy kaybının intikamı olduğunu söyledi.
Bedlîs Milletvekili Hüseyin Olan
ERDOĞAN’IN ‘NEDEN KAYBETTİK’ TEPKİSİ
14 Mayıs seçimlerinde iktidarın kentte ve birçok ilçede oy kaybı yaşadığını dile getiren Olan, iktidarın bu durumu hazmetmediğini ve kentte siyasi soykırım operasyonlarına başladığını söyledi. AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın partisinin bir toplantısında “Bitlis’te neden birinci parti olamadık” tepkisinde bulunduğunu aktaran Olan, “Kentte birinci gelmemeleri onlara dokundu ve fazla da zaman kaybetmeden Temmuz’un hemen başında kent üzerinde bir baskı politikası geliştirdiler. Xîzan ilçesinde Nêzarê Azê bölgesinde sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Sokağa çıkma süreci boyunca mevcut bölgede birçok tahribat gerçekleştirildi. 3-4 km uzunluğunda bir bahçenin içerisinde sözde yol açtılar. ‘Yol açtık’ dedikleri yer, köylülerin fındık, elma ve çeşitli sebze meyve ektikleri bir alandı. Ağaçlar tahrip edildi, sulama kanalları tahrip edildi ve bu nedenle köylülerin ekinleri kurudu” dedi.
KÖYÜN DOĞASINA ZARAR, KÖYLÜLERE İŞKENCE
Doğa tahribatının ardından köylülerin Hizan Kaymakamlığı’na gittiğini, kaymakamın “Biz sizin bütün zararınızı karşılayacağız, gerekirse tabulaştıracağız” dediğini kaydeden Olan, ancak bugüne kadar köylülerin zararının giderilmediğini sözlerine ekledi. Olan, şunları söyledi: “Bu keyfi tahribata ilişkin devlet mevkileri tarafından ne bir tazminat, ne bir dilekçe, ne de bir adım atılmamıştır. Sokağa çıkma yasaklarından sonra bölgede iki aya yakın keyfi bir şekilde fiili yasak devam ediyordu. Bu köyde yaşanan tahribat giderilmeden hemen sonra Peyîndas köyüne yönelik bir operasyon gerçekleştirildi. Burada da yine köylülere zarar verildi. Sokağa çıkmaları, yaylara çıkmaları engellenirken, hastalarını dahi hastanelere götürülmelerine izin verilmedi. Köylüler tarlalarının içinden işkenceyle darp edilerek gözaltına alındı.”
‘90’LI YILLARIN İNCELTİLMİŞ POLİTİKALARI’
Bu baskıların yanı sıra kent genelinde siyasi soykırım operasyonu yapıldığını ifade eden Olan, “50 yurttaşımızın tutuklandığı bu operasyonları doğru okumak gerekir. İktidar düpedüz Bedlîs’ten intikam aldı. Bu şekilde köylülerin hayvancılık yapmalarının önü alınmak isteniliyor, köylülere ‘bakın siz yaylara çıkarsanız, hayvan beslerseniz biz sizi tutuklarız’ mesajı veriliyor. Ortada ciddi bir delil de yok ve dosyalarının üzerinde gizlilik kararı var. Bu politika 90’lı yıllarda yürütülen politikaların daha da inceltilmiş halidir. 90’lı süreçlerde devlet köyleri yakarak, yıkarak zorla boşaltıyordu, şimdi daha taktiksel davranarak, köyde yaşama şartlarını ortadan kaldırıyor” diye konuştu.
‘KÖYLER İNSANSIZLAŞTIRILMAK İSTENİYOR’
Devlet eliyle köylerin insansızlaştırılmaya çalışıldığını vurgulayan Olan, iktidarın yarattığı baskı iklimini “intikam” olarak nitelendirdi. Olan, şöyle devam etti: “Bedlîs tarih boyunca devletin üzerinde durduğu bir kent oldu. Çok ciddi ve ince bir politika yürütülüyor. Halkın iktidara biat etmesi isteniliyor. 2014 yılında yerel seçimlerde parti olarak kentte ciddi bir başarı elde ettik. O başarıdan sonra farklı gerekçeler öne sürerek, kayyım atamaları başladı. Kazanımlarımız gasp edilerek, bizi yıldırmak istediler. Devlet her ne kadar kentin üzerinde farklı bir politika uyguluyorsa bile, Bedlîs Kurdistan tarihinde önemli bir yere sahiptir ve iktidarın politikalarına boyun eğmez. Bedlîs, sistemin zalimliklerine, baskılarına, imha ve inkar politikalarına tarihten bugüne direnen bir kenttir.”
‘HALK BU POLİTİKALARA CEVAP OLACAK’
Bedlîs halkının Kürtlük misyonunu bu seçimde de iktidara göstereceğini söyleyen Olan, “Halk, kendi yerellerini yönetme ruhuyla tekrar bu dönemde kentine sahip çıkarak belediyelerini alacak. Halk, hem iktidara hem kayyımlara hem de 2023 yılı içerisinde devletin kent üzerinde yürüttüğü bütün politikalara sandıkta güçlü bir şekilde cevap olacaktır. Bizler halkımıza ve mücadelemize inanıyoruz. Kent kent, mahalle mahalle, sokak sokak çalışmalar yaparak halkımızlar buluşacağız. Yerellerimizi kentlerimizi yeniden hep birlikte yöneteceğiz” şeklinde konuştu.
MA / Ruken Polat