Demirtaş: Biz Kürtler olarak itaat etmiyoruz!

img

ANKARA - Cizre bodrumlarındaki katliamın ardından kolluk kuvvetlerinin yazılamalarını hatırlatan Selahattin Demirtaş, duvarlarda “Türk isen öğün, değilsen itaat et “diye yazıyor. Bunu bir Kürt yapsa lanetleriz, Yüzyılın özeti budur. Siz Türk olarak övünüyor musunuz bilmiyorum ama biz Kürtler olarak itaat etmiyoruz” dedi.

DAİŞ’in Kobanê’ye yönelik saldırılarına karşı 6-8 Ekim 2014 tarihinde gerçekleşen protesto eylemleri gerekçe gösterilerek, Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları ve Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de aralarında bulunduğu 18’i tutuklu 108 kişi hakkında açılan Kobanê Davası, HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın esasa dair savunmasıyla devam etti. 
 
Duruşmaya Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Milletvekilleri ve Emek Partisi (EMEP) Dîlok Milletvekili Sevda Karaca ile çok sayıda siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu temsilcisi katıldı.
 
‘KÜRDİSTAN’IN İLK BÖLÜNMESİ’
 
Verilen aranın ardından savunmasını sürdüren Demirtaş, Kürt ve Türk halklarının tarihsel ilişkilerine değinerek, “Türkiye’de Kürt varlığı tanınmıyor. İki ayrı halkın tarihi, iki ayrı halkın sosyolojisinden bahsediyoruz. Neden tarihlerimiz birbiriyle çatışıyor bugün nasıl bunları çatıştırmadan düzenleyebiliriz onları anlatacağım. Kürtlerin tarihi anlatılmıyor. Kürtlerin tarihi yaşadığı acılar bilinmez. Bir Kürtler bir de onları yakından takip eden dostları bilir. İnkılap tarihi kitaplarında birkaç yerde Kürtlerden bahsedilir o da zararlı cemiyetler olarak bahsedilir. Kürtlerden hiçbir yerde iyi bir şekilde bahsedilmez. 1514 yılında gerçekleşen Çaldıran Savaşı ile Kürtlerin coğrafyası ikiye bölündü. Kürt tarihinde de tartışmalı bir kişilik olan İdrisi Bitlisi hem Yavuz Selime danışmanlık yapar hem de savaşın akıl hocalığını yapar. Çaldıran Savaşı Osmanlı’nın zaferi ile sonuçlanır ve Kürdistan coğrafyası defakto olarak ikiye bölünür. Daha sonra bunun resmileşmesini 1639’da Kasrı Şirin anlaşmasıyla görürüz. Ama aşağı yukarı 1514 yılından beri Kürdistan coğrafyasının 3’te biri İran Safevi Devleti’nin sınırlarındadır” diye konuştu. 
 
 ‘KÜRTLER OSMANLI’DA ÖZERK OTONOM YAPILARA SAHİPTİ’
 
Osmanlı döneminde gerçekleşen Kürt isyanlarına dikkati çeken Demirtaş, Abdülhamit döneminde Kürdistan madalyası bastırıldığını ve Kürtlerin özerk ve otonom örgütlenmelere sahip olduğu bilgisini hatırlattı. Demirtaş, şöyle devam etti: “Kürtler bütün yaşadıklarını yazılı tarihle değil ama sözlü tarih ve dengbêjler yoluyla bugüne taşımıştır. Kürtlerin hafızalarında o dönemlerde dahil her şey canlıdır. Mir Bedirxan ihanete uğrayarak yenilgiye uğrar. Bedirxan dönemi Kürt, Kürdistan tarihi açısından önemlidir ve kimi fezlekelerde geçtiği için değineceğim. Bedirxan beyliği ortadan kaldırılırken Kürtçe ve Kürdistan yasaklanmıyor. Kürdistan emirliği Osmanlı tarafından kabul ediliyor. Hamidiye alayları ile Kürtler kendi örgütlenmelerini korur ama verdikleri zararlar daha büyüktür. Bugünkü koruculuk sistemine benzer. Kürt aşiretleri Hamidiye Alayları eliyle birbirlerine zulmederler. Hamidiye Alayları, Kürdistan tarihinde olumsuz bir role sahiptir ama bunu olumlu bulan Kürt İslamcılar da vardır. Ben olumlu bulmuyorum” dedi.
 
‘KÜRT SORUNU EMPERYALİSTLERİN BİZE ARMAĞANIDIR’
 
Kürdistan tarihine dair anlatımlarını sürdüren ve Skyes-Picot Anlaşması’na da değinen Demirtaş, günümüzdeki sınırların büyük oranda Skyes-Picot anlaşmasıyla belirlendiğini söyledi. Kurdistan’ın 1514 tarihinde fiilen ikiye, 1916’daki anlaşma ile 4’e bölündüğünü kaydeden Demirtaş, “Kürdistan’ın bölünmesiyle emperyalistlerin bize armağanıdır ki daha sonra kendi hatalarımızla bu sorunu büyüttük.  24 Temmuz 1923 tarihinde Lozan Antlaşması’nın imzalanmasında da Kürtlere yönelik hükümler yer almaz. Kürtlere dair herhangi bir hüküm yoktur. Çünkü İsmet İnönü, ‘ben Kürt ve Türk halkının temsilcisiyim’ der. Kürt mebuslar da bunu teyit eder. Lozan Antlaşması bir başarı olarak görülür” diye konuştu.
 
‘ŞEYH SAİT İSYANI VE DERSİM KATLİAMI’
 
Demirtaş, 1925’te gerçekleşen Şeyh Sait isyanına işaret ederek, Şeyh Sait’in kafasında büyük bir isyan fikri olmadığını ancak Azadî Örgütü’nün teşvikiyle ve yanlış anlaşılma sonucu isyanın patlak verdiğini belirtti. Demirtaş, şunları anlattı: “Kürtler Türklerle birlikte hareket etmemiş olsaydı kaderimiz nasıl olurdu bilemiyorum. Birlikte hareket etmeyi seçtiğimiz için bugün trajedi yaşanıyor. 1925 çok önemlidir Türk Kürt ilişkilerinin önemli bir kırılma noktasıdır. Yeni tarih yazımında Kürtler arkadan vurdu yazımına kadar giderler. Burada kandırılan Ankara değil Şeyh Sait ve arkadaşlarıdır. Hepsi halifeliğin devamı için savaştılar hepsine özerklik sözü verildi. Bunlar tarihi gerçekler. İki ayrı anlatı ve iki ayrı duygu kırılması var. Biri için vatana ihanetle suçlanan öteki için kahramandır. Sabah anlattığım tehlike kodları Kürtler için başka Türkler için başkadır. Ağrı isyanı da kanlı bir şekilde bastırıldı. Zilan Deresi’nde Kürtler katledilir ve orası uzun süre yerleşime kapatılır. 1930’da Ağrı İsyan başlatılırken Barzani öncülüğünde Irak’a karşı isyan başlar. Dersim Katliamı da Alevi Kürtler açısından kırılma noktasıdır. Dersim bir isyan değildir. Şeyh Sait isyanı Sünni Kürtler için, Dersim Katliamı da Alevi Kürtler için kırılmadır. Dersim’de bir isyan hazırlığı da yoktu. Dersim Kürt Aleviliğin yaygın olduğu bir bölgedir. Dersim bölgesi özerktir ve oradaki katliamın nedeni de bu özerkliği dağıtmaktır. İsmet İnönü’nün hazırladığı raporlar nedeniyle Dersim katliamı kararı alınır ve ‘çıban’ olarak görülür. Seyid Rıza vatan haini olarak nitelendirilir, İsmet İnönü raporunda Şeyhlik düzeninin kaldırılmasını söyler ama Dersim’de şeyhlik yoktur. Eylül’de Seyit Rıza yakalanır ve 6 kişi ile kendi oğluyla birlikte katledilir. Seyit Rıza Aleviler ve Kürtler için önemli bir simgedir. Bunu Kürtler bilir, Aleviler bilir. İstendiği kadar yasaklanmış olsun, gerçekler kendi içerisinde anlatılmaya devam edilir. 
 
TÜRKİYE KÜRTLERİ İMZASI ANKARA’NIN TÜYLERİNİ DİKEN DİKEN ETMİŞTİR
 
Bu katliamların ardından 49’lar vakasına kadar Kürtlerde yaprak kımıldamaz. Musul’da içinde Kürtlerin de olduğu bir grup tarafından Türklerin katledilmesi duyulunca Ankara’da siyasetin havası gerilir ve orada öldürülen Türkmen kadar Kürdün öldürülmesi CHP’li bir milletvekili tarafından teklif edilir. O dönemde ‘Türkiye Kürtleri’ olarak imza toplanır. Bu bütün o sessizlikten sonra Kürtler adına atılan ilk imzadır. Dersim ve Ağrı katliamların ardından Kürtlerin asimile edildiğine inanılır. Ankara’da tartışmalara sebep olan bu dilekçe sonrasında aralarında Ape Musa’nın da olduğu 50 Kürt ileri geleni, öğrenci, aydın tutuklanır. Yargılamalar uzun sürer. En son zaman aşımından dava düşer. Bu dava Kürtlerin hafızasında önemli yer bırakır. Onların tek suçu imzaladıkları dilekçeye Türkiye Kürtleri yazmalarıdır. Bu tabir, Ankara’nın tüylerini diken diken etmiştir. 
 
Cumhuriyet döneminde yaşanan diğer katliamlara ve PKK’nin kuruluşuna değinen Demirtaş, 1990 yılında HEP’in kurulmasıyla Kürtlerin demokratik siyasete attığı ilk adıma dikkat çekti ve sonrasında yaşanan faili meçhul cinayetleri, parti kapatmaları Türkiye ve PKK arasındaki müzakere süreçlerini, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın barış çağrılarını ve gelişen siyasal süreci kronolojik şekilde anlattı.
 
‘BUGÜNKÜ KEMALİZMİ MUSTAFA KEMAL BİLE TANIMLAYAMAZDI’
 
Yakın Türk tarihinin birçok düşünce biçiminden etkilendiğini dile getiren Demirtaş, “Jön Türkler faşizmden, sosyalizme, komünizmden siyasal islama kadar her düşünce akımını takip etti. Bütün bunları karışınca ortaya çorba çıktı. Kemalizm de bütün bu akımlar arasında bocaladı. Yaşasaydı bugünkü Kemalizmi herhalde Mustafa Kemal’in kendisi bile tanımlayamazdı. Cumhuriyet’in kuruluş döneminde faşizm ve komünizm revaçtaydı. Türklük de o mertebeye çıkarılmak istendi. O yüzden her İtalya ve Sovyet Rusya’ya ziyaretler yapılır. Kadro diye bir doktriner dergi çıkarılır ve o dergide faşizm övülür” dedi. Türklük tanımının dönemsel olarak değiştiğine dikkat çeken Demirtaş, “Bazen herkes Türk’tür, bazen sadece Türkler Türk’tür. Bazen Kürtler Kürt’tür, bazen Türk. Bazen de Kürtler yoktur. Bazen bütün dünya Türk’tür. Bazen Kıbrıs ve Azerbaycan Türk’tür. Duruma göre, ihtiyaçlara göre değişen pragmatist bir Türklük tanımından bahsediyoruz” şeklinde ifadeler kullandı. 
 
‘80 DARBESİ BÜTÜN KURUM VE KURULUŞLARIYLA BUGÜN DEVAM EDİYOR’
 
Türkiye’de sol-sosyalistlerin “vatan haini” olarak yansıtılmaya çalışıldığını aktaran Demirtaş, “Bu büyük bir yalandır. Solun hataları vardır ama hiçbir zaman vatan haini değildir, bu halk için her zaman en büyük bedeli ödemiştir. 80 darbesinin asıl hedefi soldur. Kemalist devrim yaptığını iddia eden Kenan Evren Alevi köylerine camiler inşa ederek ve pek çok benzer uygulamalarla solun yerine İslamcı bir anlayış yerleştirmiştir. Bu darbe Kemalist bir darbe değil yeşil İslamcı bir anlayışın sonucudur. 80 darbesi henüz bitmiş değildir, 80 darbesi bütün kurum kuruluşları ve zihniyeti ile devam ediyor” dedi.
 
‘20’Lİ YAŞLARINDAKİ GENÇLER DÜNYAYI SARSACAK TEORİLER YAZDILAR’
 
Demirtaş, şöyle devam etti: “1968’lerde öğrenci hareketleri başlayana kadar Kürtler sindirilir, aleviler sindirilir, solcular sindirilir, Cumhuriyetin 3 temel tehdidi sindirilir. CHP’nin kafası Cumhuriyetin başından beri karışıktır halen de böyledir. Ortanın solundan ortanın sağına kadar savrulur durur. Deniz Gezmiş ve arkadaşları Hüseyin, Yusuf mesela Mahir Çayan vardır, Kürt hareketinde Mazlum Doğan 24 yaşındadır, İbrahim Kaypakkaya 24 yaşındadır. Bunların hepsi büyük teoriler yazarlar. O yıllarda Türkiye’nin 20’li yaşlarındaki gençleri dünyayı sarsacak teoriler yazdılar ve bunları hayata geçirmek için pratiğe geçtiler. Sonrasında sol kendi içerisinde fraksiyonlara ayrıldı, paramparça oldu ancak o döneme damgasını vuran gençler bugün halen Türkiye sol sosyalist hareketinin öncülüğünü yapıyorlar. TİP’in varlığı Mehmet Ali Aybar, Behice Boran, bunların Kürt hareketiyle ilişkileri kendi içlerinde kıpır kıpır bir tartışma yürütürler. Belki iktidara gelemiyorlar da Türkiye’deki ana vicdanı bozulan erdem sözleşmesini yeniden kurmaya çalışan en önemli düşünce akımlarıydı bunlar. Hikmet Kıvılcımlı, Mihri Belli yeniden sol ve sosyalist tartışmalarını topluma taşımaya çalışmalarının yanı sıra Cumhuriyetin hatalarıyla yüzleşmeye çalıştılar. Bu Türkler için ilkti.
 
ONLARIN EMEĞİNE VE TARİHSEL MİRASINA SAYGILIYIZ
 
Mahir Çayan Kürt halkının kendi kaderini tayin hakkını en net ifade eden öncülerden biridir. İbrahim Kaypakkaya aynı şekilde. Bunlar Türk halkının değerleridir. Bunları bugün terör örgütleri diye anıyorlar asıl bunlara kıymet vermelidirler ki. ‘Topal Osman’ı anacağınıza bunları anın’ diyecem ama nerden anlayacaklar. Bunlar anti emperyalistilerdi. Kürt halkının dostlarıydılar. Biz Kürt halkı olarak geri dönüp baktığımızda o dönemin anlaşılmayan şeyin ne olduğunu çok iyi anlıyoruz. Kaypakkaya 24 yaşında Kürtlerin tarihini Kürtlerden daha cesur sahiplenebiliyordu. Deniz Gezmişler idam sehpasına giderken yaşasın Kürt ve Türk halkının kardeşliği diye slogan atabiliyorlardı. Onların takipçileri bugün bizimle HDP’de siyaset yürütüyorlar. Maalesef sol 80 darbesinden sonra uzun yıllar kendisine gelemedi. Nasıl ki Kürtler demokratik siyaset yapmaya çalıştıysa sosyalistler de bu yollar çok sayıda parti kurdu. Örneğin ESP İslamcılardan çok daha sert ve net bir şekilde 28 Şubat darbesine karşı tavır sergiledi demokrasiyi savunmak adına. Bütün bu onurlu insanlar bu mahkemelerde yargılandılar. İşkencelerde katledildiler geri adım atmadılar. Bugün bizimle hareket ediyorlar çünkü ortak ve onurlu yaşamın ancak böyle mümkün olduğuna inanıyorlar. Bu bizim için büyük bir onur ve gururdur. Onlar bizi gururlandırdılar biz de ortak mücadeleden vazgeçmeyerek onların emeğine ve tarihsel mirasına saygılıyız.”
 
‘BUNLARIN HEPSİ İFTİRA’ 
 
Demirtaş, devamında hakkında hazırlanan ve iddianamede yer alan sekiz adet fezlekeye dair savunma yaptı. 10 No’lu fezlekede, “Kandil’de örgüt yöneticileriyle fotoğraf çekme” suçlamasıyla karşı karşıya kaldığını belirten Demirtaş, “Propaganda amaçlı değil, barış sürecinin ciddiyetini, olabilirliğini göstermek amacıyla yapılan sosyo-psikolojik bir çalışmaydı. Türkiye’de artık silahların susacağını göstermek için çekilmiş bir fotoğraftı” diye ifade etti. 17 nolu fezlekede oturma eylemi sonrası izin alınmadan toplantı-yürüyüş gerçekleştirdiği iddiasının olduğunu belirten Demirtaş, “Örgütün çağrısıyla yaptığım iddia edilmiş, partinin eş genel başkanı olarak partinin programı yetmiyor mu ki örgütten talimat alacağız. Bunların hepsi iftira” dedi.
 
‘KÜRTLERİN KENDİ ŞEHİRLERİNDE OTURMASI DAHİ TERÖR EYLEMİ…’
 
Demirtaş, 2011 tarihinde Amed’de gerçekleşen yürüyüşü konu alan 18 No’lu fezlekeye dair “Bize yönelik şiddet suçlaması yok ama partimize dönük saldırılara karşı gösterilen müsamaha bize gösterilmemiş, dava açılmış. 2911 ya da örgüt propagandası gerçekleşmemiş” sözlerini kullandı. Demirtaş, 19 No’lu fezlekede ise Dağkapı’da Kürt sorunundaki çözümsüzlüğe karşı yapılan oturma eyleminin kriminalize edildiğini belirterek, “Kürtlerin kendi şehirlerinde oturma eylemi yapması dahi terör eylemi olarak nitelendirilmiş. İfade özgürlüğüne aykırıdır. Bir diğer fezleke demokratik çözüm çadırıdır. Bir halk çözüm istiyorum diye nasıl suçlama konusu olur. Bu sabahtan beri anlattığım trajedinin bir başka örneğidir. Ortada bir suç yok hakkı ihlal edilenler Kürtler” dedi. 2011 yılındaki Lice Kültür Sanat Festivali’nde yaptığı bir konuşmanın konu olduğu fezlekeye dair ise Demirtaş şunları söyledi: “Savcılar nerede ‘direniş’ sözcüğü varsa altını çizmiş. Cımbızlayıp alınmış cümlelerim. Sanki biz silahlı direnişi selamlamışız gibi o şekilde ele alınmış. Direniş eşittir terör. Bizim jargonumuz farklı, tarih bilincimiz farklı, kullandığımız kavramlar farklı” diye belirtti. 
 
‘BARIŞ İÇİN DİRENİYORUZ’
 
Demirtaş, “Barış için direniyoruz bu savaşı bitireceğiz bunun için direneceğiz demişiz’ bunun altını çizmişler. Biz direniyoruz, hapiste direniyoruz, parlamentoda direniyoruz. Zulme karşı direniş haklıdır meşrudur. Gece gündüz Gazze için direniş çağrısı yapıyorsun. Hilafet çağrısı yapıyorsun o niye suç değil, biz özerklik isteyince niye suç. Onlarınki barışçıl e bizimki de barış. Türklerin ve Kürtlerin hafızası başka aktı. Yüz yılda iki ayrı korku ve travmaya sahip halk aynı ülkenin çatısı altında mecburlar, mahkumlar ve aynı zamanlarda cezalılar. Bizim için ceza gibi Türkler için de ceza gibi. Başka bir çaremiz de yok. Türk devletinin Kürtlere bakışı şöyle ya benimsin ya kara topraksın. Slogan yasak, pankart yasak siyaset yasak sivil toplum örgütü yasak dağ gidince terörist. En çok barış isteyenler en çok baskıya maruz kalıyor. En çok korkulan şey HDP’nin barış çizgisidir. Resmî ideolojinin kodlaması ve gerçek tarih başka bir şey. Türkiye’nin yüzde 80’i bu çelişkinin farkında. İnsanların çoğu devletin resmî ideolojisi ile çelişir, öyleymiş gibi görünür. İşini kaybetmemek için. Herkeste kişilik bölünmesi var. Devletle iyi geçin kendi düşünceni kendi içinde yaşa, özel yaşamında yaşa. Burjuvazi ve aydınlanmadan nemalanmış ulusalcıların oluşturduğu yüzde 10’luk kesim hariç” diye belirtti. 
 
 ‘EY SAVCI SEN KİMSİN; BEN KÜRDİSTAN'IN KALBİNDE KONUŞMUŞUM!’
 
Parlamento’da Kürtçe konuşmaların engellenmesine de tepki gösteren Demirtaş, “Yahu Süryanice bile konuşturmadılar. 2023 yılından söz ediyoruz utanç verici bir şey. Özür dilenip el üstünde tutulması gereken inançlar halklar bunlar ama utanmadan hakaret ediyorlar. Yahu bunu alkışlamanız gerekiyor. Bunu yapması gereken adam ırkçı faşist hezeyanlarla Süryanice konuşanı kovmaya çalışıyor. Anlattığım şey 1800’lerden değil. 1800’lerden anlatmaya başladım. Bitmiyor aynı zihniyet devam ediyor. Bunu yapan kim en zengin milletvekili. Kürtçeye Süryaniceye iki kelime tahammül edememenin adı faşizmdir ırkçılıktır. Bu fezlekeler işte bu zihniyetle hazırlanmış. Savcının bu fezlekeyi fırlatıp atması lazım. Ama ne yapıyor kabul ediyor, Ey savcı sen kimsin ya? Ben anavatanımda Kürdistan'ın kalbinde Amed’te bunları konuşmuşum sen fezleke hazırlıyorsun” şeklinde konuştu.
 
ÇÖZÜM: KÜRDÜN OLDUĞU GİBİ KABUL EDİLMESİ 
 
 “Hepimiz Erdoğan’ın hayranı mı olacağız, O zaman biz biz olmayız onurumuzu kaybederiz” diye devam eden Demirtaş,  “Kürt sorunun bir tek çözüm yolu var Kürdün olduğu gibi kabul edilmesi. Türk neyse o, biz Türkçe şekil vermeye çalışıyor muyuz? Bunu yapma hakkımız da yok. Zihniyet olarak böyle bir düşüncemiz yok. Türk, Fatih Sultan’ı anmasın, anarsa savcı soruşturma açar. İstanbul Fethi’ni anmayın. Biz kendi tarihteki büyüklerimizi andık diye yargılanıyoruz. Qazi Muhammed’i andık diye suçlama yapılmış, Kürtler kutuplarda hak elde etse bile ona karşı çıkarlar. Bir iblo yapsa deseler ve Kürtlerin evidir Türkiye Cumhuriyeti Devleti kutuplara nota verir. Bahçeli derki derhal tuzla buz edilmeli. Omuz üstünde baş konulmamalı, Türkün gücü gösterilmelidir diyecek., Yapılmadı mı” şeklinde ifadeler kullandı. 
 
‘BİRLİKTE YAŞAMAYA VARIZ AMA…’
 
Kürdistan’da yapılan katliamlardan sonra kolluk güçlerinin yaptığı yazılamaları ve paylaştığı fotoğrafları gösteren Demirtaş, “Bunları ben yazmadım. Bunu bir Kürt yapsa lanetleriz” dedi. Bir yazılamadaki “Türksen övün değilsen itaat et” ibaresini okuyan Demirtaş, “Yüzyılın özeti budur. Siz Türk olarak övünüyor musunuz bilmiyorum ama biz Kürtler olarak itaat etmiyoruz. Birlikte yaşamaya varız ama bu zihniyete karşı sonuna kadar direneceğiz” dedi.
 
Duruşma yarın saat 10.00’da Demirtaş’ın savunmasıyla devam edecek.
 
 

Diğer başlıklar

05/01/2024
17:37 Antalya ve Adana’da Can Atalay için eylem: AYM kararı derhal uygulansın
17:35 'Kürt müsün' diye soran ırkçı grubun saldırısına uğradı
17:30 Tahir Güven cinayeti davası: Ajanlığı kabul etmediğim için suç yaratıldı
17:24 Filistin Sağlık Bakanlığı: Öldürülenlerin sayısı 22 bin 600’e çıktı
17:11 Barolar Birliği'nden Yargıtay üyeleri hakkında ceza soruşturması talebi
16:38 İHD'den Barış Nöbeti: Cezasızlıktan vazgeçin
16:26 TÜGVA ders saatinde sınıflarda propaganda yaptı
16:17 Yargıtay Başkanı Akarca: AYM ile derin görüş ayrılıklarımız olduğu gerçek
15:43 Katledilen 6 kadın anıldı: Diz çökmedik
15:25 Ekrem İmamoğlu yeniden İBB adayı
15:18 Tutsak yakınlarıyla birlikte ‘özgürlük’ nöbeti tuttular
15:09 Gülistan Doku'nun ailesi Dêrsim'de: Bu karanlık son bulsun
15:02 Torpil yazışmaları haberlerine yayın yasağı
14:54 Akarsel’in 'Nisan' kitabı için etkinlik düzenlendi
14:26 Adliye önlerinde 'deprem' nöbeti: Tüm sorumlular yargılanmalı
14:14 DEM Parti Eş Genel Başkanlarından Demirtaş ve Mızraklı’ya ziyaret
14:01 Kobanê Davası'nda 'BM Genel Sekreteri de mi KCK’den talimat aldı?' sorusu
13:23 İran'daki saldırıda yaşamını yitirenlerin sayısı 89'a yükseldi
12:59 Mêrdîn'de 'okul basan hakim öğrencileri gözaltına aldırdı' iddiası
12:48 MKG’nin 2023 raporu: 168 gazeteci yargılandı, 10 gazeteci tutsak
12:44 Şirnex sis altında!
12:03 Savcılık ve cezaevine Abdullah Öcalan başvurusu
11:47 30 yıl sonra tahliye edilen İldem'i torunları karşıladı
11:40 Hespist köyündeki abluka kalktı
11:37 Sincan Cezaevi’nde 11 kadının tahliyesi ertelendi
11:28 Japonya'da depremde yaşamını yitirenlerin sayısı 94'e çıktı
11:13 Amed’de 3 kişi gözaltına alındı
11:05 DEM Parti Grup Başkanvekili Koçyiğit: Yeni bir yol ayrımındayız
10:53 İran rejimi Kürt yönetmenin cenazesinin defnedilmesine izin vermedi
10:26 Bir sigara grubuna daha zam
10:00 Can Atalay’ın avukatı: Yargıtay kararı siyasi iktidarın darbesidir
09:40 İktidar medyasından her güne bir ‘son dakika’ yalanı
09:30 Qers’te otobüs kazası: 2 ölü, 8 yaralı
09:08 40 gündür 'Öcalan’a özgürlük, Kürt sorununa çözüm' talebiyle eylemdeler
09:07 Gazeteci Ahmet'in annesi: KDP, 73 gündür oğlumu görmeme izin vermiyor
09:05 Zamlar nedeniyle bayat ekmek satışlarında artış
09:04 Gençliğin sesi Vodvil 1 yaşında
09:02 Sêvê Demir’in annesi: Kızımın davası herkesin davasıdır
09:00 Meletî’de depremin enkazı tehlike saçıyor
09:00 05 OCAK 2024 GÜNDEMİ
08:48 Wan ve Bedlîs'teki okullara kar tatili
04/01/2024
23:37 Kaçırılan kadın için savcılık kararına rağmen 6284 uygulanmadı!
22:49 DEM Parti Meclis’i ‘tarihi sorumluluk’ almaya çağırdı
22:32 DEM Parti'den Koç Üniversitesi’ndeki ırkçı saldırının aydınlatılması için çağrı
22:17 Kocaeli'de gazeteci Dağaşan boşandığı erkek tarafından katledildi
20:07 Kerkük’te silah zoruyla Kürtlerin evleri boşaltılıyor
20:00 İran’daki patlamayı DAİŞ üstlendi
19:12 IRNA: Kirman'daki patlama intihar saldırısı
17:40 Demirtaş: Nerede nasıl yanlış yaptık, masa etrafında oturup konuşalım!
17:27 Marmaris halkı yerel seçimlere dair tutumunu açıkladı
17:03 İmar planındaki 'sanayi alanı' işaretine itiraz
16:18 30 yıllık tutsak Mehmet İldem tahliye oldu
16:06 İran'daki saldırıda 84 ölü, 284 yaralı
15:36 Adalet Nöbeti: Barış için Abdullah Öcalan’ın özgür olması gerekiyor
15:25 'İdrak gücü zayıf' diyerek tahliye etmediler
15:01 Adliyelerde deprem davaları için yarın nöbet tutulacak
14:52 Demokratik Modernite davası ertelendi
14:25 Ördükleri kazakları İmralı’ya gönderdiler
14:17 9 milletvekili için fezleke hazırlandı
14:11 Fail ‘pişmanlık’ üzerinden kendini savundu
14:10 Dev Sağlık-İş: Sağlıkçılar zorla emekli edilmek isteniyor
13:52 Emekliler: En düşük emekli aylığı 23 bin 802 lira olmalı
13:41 DİB'ten muhalefete çağrı: Demokratik protestoların yolunu açın
13:40 Demirtaş: Devlet şu an MHP’dir, küçük ortağı AKP’dir
13:26 Katledilen 9 yaşındaki Gina'nın davası ertelendi
13:06 Özgür Gündem davası ertelendi
12:42 Saldırı sonrası İranlı yöneticilerden sert mesajlar
12:38 Adalet Bakanı Tunç'tan Can Atalay açıklaması
12:23 Eğitim Sen yeni yönetimini belirledi
12:13 Sansürlendikten sonra İmralı'ya gönderilmesine izin verildi
11:55 İSİG: Aralık'ta 154 iş cinayeti yaşandı
11:29 DFG raporu: 280 gazeteci yargılanıyor, 57 gazeteci tutuklu
11:25 Havuz medyasının ‘son dakika’ yalanlarına bir yenisi eklendi
11:21 Abdullah Öcalan’ın avukatlarından görüşme başvurusu
10:10 Bir sigara grubuna zam
10:00 Kerkük ve Musul’u paylaşım planları
09:55 Binlerce Aysel İnisiyatifi: Hasta tutsaklar için her kesimden itiraz yükselmeli
09:53 KDP yönetiminden 72 gündür kayıp olan gazeteci için açıklama yok
09:43 'Öcalan’a özgürlük' isteyen tutsaklar 39 gündür açlık grevinde
09:32 Ahmet Türk: Kürtler hazır, diyalog kapıları açık olmalı
09:23 6 saniyelik kaydın kime ait olduğu 2 yıldır netleştirilmedi
09:21 Gülistan Doku'dan 4 yıldır haber yok: Failler de koruyanlar da belli!
09:18 İzmir’de eğitimdeki sorunlar katlanıyor
09:17 13 yaşındaki çocuğu ezerek öldüren kaymakamın cezası onandı
09:15 6 kentte ‘özgürlük’ talepli eylem: Barışa katkı sunmalı
09:09 Olan: Bedlîs’te 90’ların inceltilmiş politikaları devrede
09:05 Colemêrgliler kirli hava soluyor
09:04 Sınırdaki esnaf borcu borçla kapatıyor
09:01 Kızının mücadelesini devraldı: Katilleri tanıyoruz
09:00 04 OCAK 2024 GÜNDEMİ
08:41 Ay ve Ölçay’ın cenazeleri toprağa verildi
03/01/2024
22:44 Reisi’nin Türkiye ziyareti iptal edildi
21:27 DEM Parti’nin ön seçimleri 13-14 Ocak'ta
20:59 Eyn Îsa ve Qamişlo’da saldırılara karşı eylem: Direniş sürecek
19:29 Adana’da ekmek 8 TL oldu
19:22 TİP Adana'da oturma eylemini sürdürdü: Atalay serbest bırakılsın
18:54 BTS İzmir: TÜGVA mitingine katılım için milli eğitim müdürlüklerine yazı gönderildi
18:03 Doğan’dan tüm siyasi partilere çağrı: Sınır tanımaz hukuksuzluğa hep birlikte dur demeliyiz
16:57 Demirtaş fotoğraf gösterdi: Burası Gazze değil Cizre
16:24 Kasım Süleymani anmasında patlama: 103 ölü, 170 yaralı
16:12 Yargıtay ikinci kez Can Atalay kararını tanımadı
15:30 İran’da Kasım Süleymani'yi anma töreni sırasında art arda patlama
15:25 Sanıkları korucu olan tecavüz yargılamasına yeniden başlandı
15:16 Depremde 72 kişinin hayatını kaybettiği İsias Oteli davası başladı
15:02 Barış Anneleri 'özgürlük' eyleminde
14:40 KESK’ten TÜİK’e tepki: Sahte rakamlarla ekmeğimizle oynama
14:35 Bir yılda 385 kadın katledildi
14:27 DİSK-AR: Enflasyon farklı sınıflarda farklı ölçülerde hissediliyor
14:22 Demirtaş: Demokratik Özerklik, Kürt sorununun bitirilmesinin bir vaadidir
14:01 Grevdeki Sputnik çalışanları işverenin şikayetiyle karakola çağrıldı
13:50 Selahattin Demirtaş'tan taziye mesajı
13:44 Kürt, Alevi ve mültecilere dönük en az 208 saldırı yaşandı
13:21 Hesekê'de ABD üssüne saldırı
11:55 DEM Partili Meclis Üyesi: Belediyenin taşınmazları batan geminin malları gibi dağıtılıyor
11:43 2023'te en az 48 kolber katledildi
10:58 Japonya'daki depremlerde can kaybı 64'e yükseldi
10:31 İzmir'de uçak seferlerine sis iptali
10:28 Memur ve emeklinin zam oranı belli oldu
10:25 DEM Parti MYK’si seçim gündemiyle toplandı
10:23 TÜİK'e göre 2023 enflasyonu yüzde 64,77
09:36 ENAG: Yıllık enflasyon yüzde 127 oldu
09:32 Gazateci Süleyman Ahmet 71 gündür kayıp, KDP yönetimi suskun
09:27 Fatma Uyar’ın mücadelesini annesi sürdürüyor
09:25 Şavluk: 'Özgürlük' kampanyası sahiplenilmeli
09:22 Cezaevlerindeki açlık grevi eylemi 38’inci gününde
09:17 Cizîr’de katledilen 13 ismin dosyası AİHM’e taşınacak
09:16 Çölyak hastası tutsağa gerekli beslenme koşulları sağlanmıyor
09:06 Ekonomist Şahinöz: Asgari ücretteki artış 4-5 ayda sıfırlanacak
09:04 TÖP Sözcüsü Gözen: 2024 işçi direnişleriyle geçecek
09:03 28 yıldır barış mücadelesi veriyor
09:01 Depremzedeler 11 aydır konutlara yerleşmeyi bekliyor
09:00 03 OCAK 2024 GÜNDEMİ
08:54 Sultanbeyli'deki yatılı Kuran Kursu’nda yangın çıktı
08:49 KCDP 2023 raporu: Bir yılda 315 kadın katledildi
08:35 Forkliftin altında kalan Suriyeli işçi hayatını kaybetti
02/01/2024
23:16 Avrupa'da faizin en yüksek olduğu ülke Türkiye
21:41 Sokak hayvanları için eylem: Valilik yasayı deliyor
20:51 Japonya’daki depremde yaşamını yitirenlerin sayısı 55’e yükseldi
19:46 Beyrut'ta patlama meydana geldi
18:40 Şavlığ’ın cenazesi 6 ay sonra ailesine verildi
17:44 Muhabirimiz Yalçın serbest bırakıldı
17:41 Demirtaş: Biz Kürtler olarak itaat etmiyoruz!
17:21 AKP’li Akdeniz Belediyesi borçlarına karşılık 14 taşınmazı devretti
16:58 Can Atalay için oturma eylemi
16:53 Eğitim Sen: Yurt ücretlerine yüzde 142 zam yapıldı
16:49 Agirî’de ırkçı paylaşım yapan Tuba Işık’a tepki
15:52 Afyon'da 11 JES sondajı için süreç başladı
15:49 Adalet Nöbeti eylemcileri: Talebimiz net, Öcalan'a özgürlük!
15:11 Sağlık çalışanları mobbing ve tehditleri protesto etti
14:59 Gazeteci Hakan Yalçın tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi