WAN - Wan’da Adalet Nöbeti’ni sürdüren aileler, tutuklu bulunan yakınlarının “Abdullah Öcalan’a özgürlük” talepli eylemleri için dayanışmanın büyütülmesini beklediklerini ifade etti.
İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde 25 yıldır tecrit altında tutulan ve 34 aydır hiçbir şekilde haber alınamayan PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü için 10 Ekim’de uluslararası düzeyde başlatılan “Abdullah Öcalan’a özgürlük, Kürt sorununa çözüm” kampanyası eylem ve etkinliklerle devam ediyor. Kampanya kapsamında Kurdistan ve Türkiye cezaevlerindeki tutsaklar 27 Kasım’da dönüşümlü açlık grevi eylemi 31’inci gününe girerken, tutsak yakınları da 4 Aralık'ta Amed, Mersin ve Adana, 5 Aralık’ta Wan’da, 13 Aralık'ta ise İstanbul’da “Adalet Nöbeti” başlattı.
Wan’da Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) İl Örgütü binasında, 23 gündür Adalet Nöbeti eyleminde olan tutsak yakınları, cezaevlerindeki yakınlarının yaşadıkları hak ihlallerine dikkat çekerek, tutsakların dışarıdakilerin sessizliğinden rahatsız olduğunu dile getirdiklerini söyledi.
Adalet Nöbeti eyleminde olan Xemê Aydın, hasta tutsak oğlu Rojhat Aydın şahsında bütün tutsaklara özgürlük talep etti. Cezaevlerindeki açlık grevine işaret eden anne Aydın, “Hepimizin tutukluların başlattığı bu eyleme destek olması gerekiyor” diyerek, mücadeleyi büyütme çağrısı yaptı.
Aydın, 9 yıllık tutuklu ve şuan Konya Ereğli Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutulan oğlunun sağlık sorunlarına dikkat çekti. Aydın, “Sağ ve sol parmakları kesik, ayağında, kolunda ve gözünde şarapnel parçaları var. Şu an tek kişilik hücrede tutuluyor. Son bir yıldır görüşüne gidemiyorum. Bir yıl sonra ilk defa dün gittim gördüm. Cezaevine giderken çok zorluk yaşıyoruz, gitmesek de aklımız onda kalıyor. 9 yıldır tutuklu ve halen tek kişilik hücrede” diye belirtti.
KAMUOYUNA ÇAĞRI: SOKAĞA ÇIKIN ARTIK
Adalet Nöbeti eylemine katılan Kevser Bitik, cezaevindekilerin dışarıdakilerin sessizliğinden oldukça rahatsız olduğunu dile getirdi. Van F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutsak olan oğlu Sinan Bitik’in görüşüne gittiğini söyleyen anne Bitik, “Cezaevlerinde açlık grevleri günlerdir devam ediyor. Bir hafta önce oğlumun açık görüşüne gittim ve dışarıdaki sessizlikten rahatsız. Tutsaklara ses olmamız gerekiyor. Başlatılan açlık grevi eyleminden sonra tutsakların üzerindeki baskılar arttı, bu yüzden tutsakların tek talebi dışarda olan halkın ayaklanmasıdır. Kürt halkının ses çıkarması, cezaevlerinin önüne gitmeleri, sokağa çıkmaları gerekiyor artık” ifadelerinde bulundu.
'BU ZULÜM KABUL EDİLEMEZ'
Erzirom ve Wan cezaevlerinde tutsak olan iki yeğeni için Adalet Nöbeti’nde olan Nebahat Abi ise, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki sistematik tecridin bütün cezaevlerine sirayet ettiğini belirtti. Abi, artık zulmü kabul etmemek gerektiğini belirterek, “Öcalan’dan da, çocuklarımızdan da haber alamıyoruz. Bu bizler için çok zor bir durum. Öcalan ile görüşme olsun diye bu nöbeti başlattık. Cezaevlerindeki yurttaşlar serbest bırakılsın, tabutlar çıkmasın artık istiyoruz. Şu an tutuklu bulananlar dilini ve varlıklarını savundukları için cezaevindeler. Kürt’ü öldürüyorlar, cezaevine atıyorlar sesini kısmaya çalışıyorlar. Fakat Kürt halkı mücadele etmeye devam ediyor ve edecek” dedi.
Abi, sadece Türkiye kamuoyunun değil, uluslararası devletlerin de Türkiye’deki hukuksuzluğa duyarlı olmasını istedi. Abi, sözlerini şu şekilde tamamladı: “Bütün devletler Türkiye’nin zulmüne karşı kulaklarını, gözlerini kapatmış durumda. Cezaevlerindeki tutuklular bu hukuksuzluk karşısında açlık grevine başvurdu. Önderleri için mücadele ediyorlar, Kürt halkı için mücadele ediyorlar. Herkesin bu eylemlere ses olması gerekiyor, çünkü hepimizin acısı ve derdi birdir.”