MÛŞ - Kürt özgürlük mücadelesinde çocuklarını yitiren Sadullah Demir ve Müslüme Boz, tek taleplerinin barış ve özgürlük olduğuna işaret ederek, bunun da İmralı tecridinin sonlandırılmasıyla mümkün olacağını vurguladı.
İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde ağır tecrit koşulları altında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan ile cezaevindeki diğer tutsaklar Hamili Yıldırım, Veysi Aktaş ve Ömer Hayri Konar'dan haber alamama hali 34’üncü ayına girdi. Aile ve avukat görüşme başvuruları, “disiplin cezaları” öne sürülerek engelleniyor. İmralı tecridinin derinleşmesi ise yeni savaş ve askeri politikaları beraberinde getirirken, her geçen gün artan ölümler halklara kesilen faturayı ağırlaştırıyor. Ekonomiden siyasete kadar tüm yaşam alanlarını etkileyen politikaya karşı 10 Ekim’de “Abdullah Öcalan’a özgürlük, Kürt sorununa çözüm” şiarıyla uluslararası çapta başlatılan kampanya, Kurdistan, Ortadoğu, Türkiye ve Avrupa’nın yanı sıra cezaevlerinde eylem ve etkinliklerle sürüyor.
14 Temmuz Büyük Ölüm Orucu’nun 2011 yılındaki yıl dönümünde bedenini ateşe veren Evrim Demir'in babası Sadullah Demir ile Türkiye'nin kimyasal silah saldırısında hayatını kaybeden YJA-STAR üyesi Büşra Yekta Boz’un (Mawa Roj) annesi Müslüme Boz, kampanyayı değerlendirdi.
‘TOPLUMSAL MÜCADELE VERİLMELİ’
Abdullah Öcalan’a yönelik tecrit sonlandırılmadığı sürece Kürt sorununda demokratik çözümün mümkün olmayacağını belirten Demir, “Uzun yıllardır Kürt sorunu devam ediyor. Çözüm için birçok eylem yapıldı. Bu eylemlerinden biri de tutsakların en son başlattığı açlık grevi eylemidir. Tutsakların temel amacını iyi anlamak gerekiyor. Tutsaklar haksızlığa, hukuksuzluğa karşı mücadele veriyor. Bu haksız ve hukuksuz uygulamaların bitmesi gerekir. Haksızlığa uğramış kişinin mücadele vermesi en doğal hakkıdır. Öcalan'dan 33 aydır haber alınamıyor. Türkiye kendi yasalarını ihlal ediyor. Halkın tecride karşı çıkması ve Kürt sorunun demokratik çözümüne destek olmaları gerekiyor. Kürtlerin artık bireysel menfaat yerine toplumsal menfaat için mücadele etmeleri gerekiyor” diye belirtti.
‘BİRLİK OLMAMIZ ŞART’
Abdullah Öcalan’a yönelik tecrit politikasına karşı tutsakların bedenlerini açlığa yatırdığını söyleyen Müslüme Boz, “Dışardakilerin de eyleme destek olmaları gerekiyor. Talep çok net; Sayın Öcalan üzerindeki bu tecridin kalkmasıdır. Herkesin bu çağrıya ses olması gerekir. Barış anneleri olarak artık barış ve özgürlük istiyoruz. Çocuklarımızın açlık grevlerinde ölmesini istemiyoruz” ifadelerini kullandı.
‘ÇÖZÜMÜN ANAHTARI İMRALI’DA’
Tecridin tüm topluma sirayet ettiğini vurgulayan Boz, Abdullah Öcalan’a uygulanan mutlak tecrit kalktığı zaman ülkeye barışın geleceğini belirtti. Boz, şöyle devam etti: “Öcalan’a yönelik tecrit politikası kalkarsa ülkeye demokrasi gelir. Bu tecrit sadece Öcalan’a ve tutsaklara uygulanmıyor. Toplumun tüm alanlarına yayılmış durumda ve son bulmasını istiyoruz. Sorunların çözüm anahtarı İmralı’dadır. Öcalan bugün dünyaya mal olmuş bir filozoftur. Türkiye yıllardır Kürt halkını ve dilini inkar ediyor. Öcalan Kürtlerin kimlikleriyle özgür yaşamaları için büyük bir savaş veriyor. Devlet her alanda Kürtlere karşı inkar politikasını devreye koymuş durumda. Tecrit kalkarsa özgürlük, barış olur cezaevlerinin kapıları açılır.”