İSTANBUL - B Plan Mühendislik ofisinde ücretleri verilmeden işten çıkarılan Kürt işçiler, kendilerini silahla tehdit eden şirket sahibi hakkında şikayetçi oldu.
İstanbul'da Odeyeri Emlak Yapı Turizm Anonim Şirketi'ne bağlı Lidya Yapı Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin teşoronu olan B Plan Mühendislik’te çalışan 4 mekanik tesisat işçisi, ücretleri verilmeden 3 Kasım’da işten çıkarıldı. İşçiler İbrahim Işık, Harun Işık, Mevlüt Ön ve Faruk Oğuz, 19 Aralık’ta ücretlerini almak için gittikleri B Plan Mühendislik şirketinin sahibi O.A.'nın sözlü ve silahlı tehdidine maruz kaldıklarını iddia etti. İşçiler, aynı gün Eyüpsultan ilçesine bağlı Göktürk Polis Merkezi Amirliği’ne giderek şikayetçi oldu. İşçiler, yaşadıklarını Mezopotamya Ajansı’na (MA) anlattı.
HABER VERİLMEDEN İŞTEN ÇIKARILDI
Agirî’nin Bazîd (Doğubayazıt) ilçesinden çalışmak için İstanbul’a geldiğini belirten inşaat işçisi İbrahim Işık (38), evli ve üç çocuğu olduğunu söyledi. B Plan Mühendislik inşaat ofisinde tesisat işinde çalıştığını aktaran Işık, işten çıkarıldığını ve ücretinin verilmediğini söyledi. 2 Kasım’da memleketine gitmek için şirket sahibi O.A.'dan izin aldıklarını aktaran Işık, iş verenin işçilere 10 gün izin verdiğini ancak 3 Kasım’da kimseye haber vermeden herkesi işten çıkardığını söyledi. Işık, işten çıkarıldıklarını öğrendiklerinde O.A.'yı telefonla aradıklarını ve ücretlerini istediklerini, fakat tüm işçilerin telefonlarının engellediğini söyledi.
‘MAAŞIMI İSTEYİNCE BANA SİLAH ÇEKTİ’
19 Aralık’ta verilmeyen ücretlerini almak için O.A. ile görüşmeye gittiklerini söyleyen Işık, yaşananları şöyle anlattı: “Biz patronu tekrar telefonla arayarak ücretlerimizi istedik. Oda ‘tamam gelin konuşalım’ dedi. Ben ve arkadaşlarım B Plan Mühendislik ofisine gittik. Biz gittiğimizde kapıyı üstümüze kapattı. Biz de ‘buraya konuşmaya ve paramızı almaya geldik’ dedik. O.A. bize ‘Siz on kişisiniz, hesap kitap bilmiyorsunuz, sizde beyin yok’ diyerek silahını çıkarıp, namluyu bana doğrultu. Beni vuracaktı, kardeşim kolundan tuttu. Bizde polisi aradık ve Göktürk Polis Merkezine giderek şikayette bulunduk. Hakkımızı istiyoruz.”
‘KOMAYA SOKMAKLA TEHDİT EDİLDİM’
Aynı inşaata mekanik tesisat ustası olarak çalışan ve iki ay önce işten çıkarılan Harun Işık da haksız ve hukuksuz bir şekilde işten çıkarıldığını söyledi. Işık, maruz kaldığı ihlalleri, “Ben mekanik tesisat ustasıyım, bana gönderilen proje çerçevesinde işimi yapıyorum. Proje bittikten sonra patronumuz O.A. projenin yanlış olduğunu öne sürerek çıkışımı verdi. Projeyi bitirdikten sonra şirket kendi yaptığı yanlışı öne sürerek, haksız hukuksuz bir şekilde beni işten çıkardılar. Çıkışımı verdikleri gün O.A. bana ‘Bu geceden sonra seni orada görmeyeyim, seni komaya sokarım’ diyerek hakaret ve tehditlerde bulundu. Daha sonra paramı dahi vermeden geriye dönük çıkışımı verdiler. Hakkımı istediğim için tehdit edildim. Daha sonra arabuluculuk üzerinden şikayette bulundum. Oradan da bir sonuç çıkmadı, ben de hakkımı aramak için sendikaya gittim” şeklinde anlattı.
‘CAN GÜVENLİĞİMİZ YOK’
Üç çocuğu olduğunu ve çalışmak zorunda olduğunu vurgulayan Işık, sözlerini şöyle sürdürdü: “İşçiler olarak her türlü baskıya maruz kalıyoruz. Çoğu zaman paramız verilmiyor ya da eksik veriliyor, hakarete uğruyoruz, tehdit ediliyoruz, etnik kimliğimizden dolayı da sorun yaşıyoruz. Kendi aramızda rahatça anadilimizi bile konuşamıyoruz. Konuştuğumuzda hemen sözlü tacize maruz kalıyoruz. Bu tür sebeplerden dolayı Kürt işçiler olarak tek başımıza bir yerde çalışmaya gitmiyoruz. Çünkü can güvenliğimiz yok. Hangi şantiyeye giderseniz gidin, politika hep aynıdır. Çünkü patronlar belli siyasi partilerden ve devletten güç alıyorlar.”
‘ÖLDÜRME TEHDİDİ VE HAKARET’
Êlih’ten çalışmak için geldiğini söyleyen Mevlüt Ön, 23 yıldır inşaatlarda çalıştığını belirterek, “Çalıştığımız süre boyunca paralarımız eksik yatıyordu. 20 bin TL alacağım var ise, 10 bin TL yatırıyorlardı. Paramız eksik yattı dediğimizde ise, O.A. ‘Siz hesap kitap yapmayı bilmiyorsunuz, ben biliyorum, hesap bir kişide olur’ diyordu. Ben ailemi geride bırakıp geldim. Bir çocuğum bağırsak kanseri olduğu için eşim aradı, çocuğu hastaneye kaldırıldığını, yoğun bakımda olduğunu söyledi. Ben de bu nedenle diğer arkadaşlardan bir hafta önce memlekete gittim. Giderken de arkadaşlarımdan borç alarak gittim. 3 Kasım’da O.A. çıkışımı vermiş. Çocuğumu hastanede bırakıp geldim. Çocuklarımın rızkını almak için tekrar O.A'nın ofisine gittik ama bize ‘Hepinizi öldürürüm’ diye tehditlerde bulunurken, ağza alınmayacak hakaretler etti. Biz polisi aradık, davacı olduğumuzu söyledik. Karakola gidip şikayette bulunduk” dedi.
‘POLİSİN YANINDA BİZİ TEHDİT ETTİ’
7 yıldır inşaat sektöründe çalışan mağdur işçilerden Ferhat Oğuz, 20 bin TL alması gerekirken 3 bin TL verildiğini söyledi. Ücretinin tam verilmediğini dile getiren Oğuz, iş veren O.A'nın parayı vermeyeceğini söylediğini iddia etti. Oğuz, “Ofisin içine girdiğimizde, planlı bir şekilde bize silah çekti. İbrahim arkadaşımıza ağza alınmayacak hakaretlerde bulundu. Polis olay yerine geldi, O.A. polisin yanında ‘sizin kellenizi keseriz, bu olay burada bitmeyecek’ diye tehdit etmeye devam etti. Biz haklarımızı istiyoruz, sendikacı arkadaşlarımızın desteklerini bekliyoruz” diye aktardı.
ÖHD’Lİ KILIÇ: SÜRECİN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ
İşçilerin avukatı Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi avukat Serkan Kılıç, son zamanlarda işçilere yönelik hak gasplarının arttığına dikkat çekti. İşçilerin emek sömürünün yanı sıra ırkçı tutumlara da maruz kaldığını vurgulayan Kılıç, sermaye sahiplerinin emekçilere yönelik bu tutumun iktidarın mevcut politikalarından bağımsız olmadığının altını çizdi. Kılıç, “Çoğunluğu Kürt şehirlerinden gelen inşaat işçileri, işçi kazaları, işçi cinayetlerinin yanında emeklerinin karşılığını alamıyorlar ve bunu istedikleri için de karşılaştıkları durum ortada. İşçiler haklarını istemek için bizlere başvurdular. Biz de hukuki sürecin takipçisi olacağız” şeklinde konuştu.
DEV YAPI-İŞ: İŞÇİLERİN YANINDAYIZ
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Devrimci Yapı, İnşaat ve Yol İşçileri (Dev Yapı-İş) Sendikası Genel Sekreteri Nihat Demir, konuyla ilgili ana firmayla iletişime geçtiklerini, O.A. adlı kişinin çalıştırılmaması ve firmalarda projeleri varsa o sözleşmelerinin feshedilmesi talebinde bulunduklarını belirtti. Ana Firma’nın durumdan haberdar olmadığını ve özür dilediğini aktaran Demir, firmanın sorumlular hakkında gerekli işlemleri yapacağını söylediğini aktardı. Olayın takipçisi olacaklarını dile getiren Demir, “Firma, sözleşmeleri feshedildiği takdirde mesaj atıyor. Biz de sözleşmelerin feshedilip edilmediği konusunda takipçisi olacağız. Çağrımız bütün inşaat işçilerinedir; hiçbir yerde kendilerini yalnız hissetmesinler. Sendikalarına üye olsunlar, bize başvursunlar. Buradayız, gelin bu örgütlü gücü birlikte büyütelim” dedi.
Telefonla ulaştığımız Lidya Yapı, konuya dair "yanıt vermek istemediklerini" belirtti. Lidya Yapı yetkililerinden Sinan Horoz da sorularımıza yanıt vermek istemediğini kaydetti.
MA / Esra Solin Dal