‘Aralık katliamlarını unutmadık, unutturmayacağız’

img

ANKARA – DEM Parti, ESP, Devrimci Parti ve Alınteri’nin gerçekleştirdiği “19-28 Aralık katliamlarını (Hapishaneler, Maraş, Çorum, Roboskî) unutmadık unutturmayacağız” panelinde yaşanan katliamlara karşı mücadelenin kararlılık ile sürdüğü belirtildi.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), Devrimci Parti ve Alınteri Kamu Emekçileri Sendikası’na (KESK) bağlı Tüm Belediye Memurları Sendikası (TÜM BEL-SEN) Genel Merkezi’nde 19-28 Aralık katliamlarını (Hapishaneler, Maraş, Çorum, Roboskî) unutmadık unutturmayacağız” konulu panel gerçekleştirdi. Panel salonunda “19-28 Aralık katliamlarını (Hapishaneler, Maraş, Çorum, Roboskî) unutmadık unutturmayacağız” pankartı ve “Tecrit sucê mirovahî ye”, “Katil devler hesap verecek” dövizleri asıldı. Panelin moderatörlüğünü Alınteri temsilcisi Zarife Çamalan yaparken, Avukat Kazım Bayraktar, Sosyolog Veli Saçılık, Araştırmacı Yazar Özcan Öğüt ve DEM Parti Meclis (PM) üyesi Kemal Bülbül konuşmacı olarak katıldı.

Panelin ilk oturumunda tecrit ve 19 Aralık Hapishane Katliamı konuşuldu. Paneli başlatan Zarife Çamalan, “Cumhuriyet’in yüzüncü yılında yine katliamları konuşuyoruz” diyerek  Şirnex, Sîlopî’de evinin önünde katledilen Taybet Anayı ve katledilenleri anarak İmralı tecridine karşı hapishanelerde başlatılan açlık grevindeki tutsakların yanında olduklarını belirtti.

 ‘TÜRKİYE’DE KATLİAMIN DENK GELMEDİĞİ AY YOK’

Aralık ayının katliamlar ayı olduğuna değinen Avukat Kazım Bayraktar, “Katliam diğer adıyla toplu ölüm, özü itibariyle genel bir cezalandırma sistemi. Bir ırk ya da din farklılığı nedeniyle belli bir ulusun, toplumun yok edilmeye dönük siyaset çerçevesinde katledildiğine tanık oluruz. Bu katliamı yapan dönemin egemenleri; ezilen sınıfları, dinleri, dönüştüremediği, asimile edemediği için imha yolunu tercih eder. Katliam cezalandırmanın ister içeride ister dışarıda olsun katliamlar cezalandırmanın en vahşi biçimlerinden bir tanesi” diyerek katliamların kapitalizm anlaşılmadan anlaşılamayacağını ifade etti.

‘SAVUNMA SİSTEMİNİ YOK EDİYOR’

Feodal dönemdeki yargı sürecinden sonra Engizisyon Mahkemeleri’nden söz eden Bayraktar, “Savunma sistemini yok ederek suçunu tanımlatıyor. O zamanın kayıtlarında Avrupa’da yüz binden fazla insan öldürüldü. Bunların yüzde 85’i kadındı. Neden? Feodal toplum çözülme aşamasında sanayi sermayesi, kapitalizm adım adım teknoloji ve bilimle gelişirken feodal iktidarların en büyük düşmanı teknoloji, bilim insanları, düşünenler ve kadınlardı. Çünkü feodal aile içerisindeki baskıya karşı kadınların direnişleri cadılık olarak ilan ediliyordu. O süreçte genellikle kadınlar üzerinden cadı avı gerçekleştirilirken bilim insanları da bu mahkemelerin tezgahından geçti” şeklinde konuştu.

‘TECRİT KOLEKTİF İNSANIN ÖLDÜRÜLMESİDİR’

Kapitalist sistemin gelişmesiyle cezalandırma biçiminin hapse dönüştüğünü ifade eden Bayraktar şunları söyledi: “Hapis de tecride dönüştü. Toplu hapis değil aynı zamanda tecrit. Hapis ve tecrit insanın komünal aşamada kazanılan insani özelliklerinin beyinde tahrip edilmesi, kolektif insanın öldürülmesi demektir. Bugün geldiğimiz süreçte sadece Türkiye’de değil en ağır tecrit koşulları burjuva demokrasilerinin en geliştiği ülkelerde yaşandı. Türkiye onlardan örnek aldı ve Türkiye kapitalizm krizinin en şiddetli olduğu süreçlerde F tipleri icat edildi ve F tiplerine insanlar direnince içerideki katliam da bu şekilde gerçekleşti.”

‘DEVRİMİN YOK EDİLMESİ GEREKİYORDU’

19 Aralık Hapishane Katliamları’nın da tanığı olan Sosyolog Veli Saçılık, katliamlarda yaşamını yitirenleri anarak sözlerine başladı. 19 Aralık operasyonunu ‘Devrimciliği tasfiye’ olarak tanımlamak gerektiğini vurgulayan Saçılık, “MHP, DSP, ANAP yani devler içerisindeki bütün eğilimler bir araya gelmiş, tam bir milli mutabakat içinde bir katliam kararı vermişlerdi. Şunu söylüyorlardı: ‘Bizim F tiplerine geçmemiz, cezaevlerine müdahale etmemiz lazım ve IMF politikalarının, uyum yasalarının uygulanması için bu şarttır’ deniyordu ve hiçbir şekilde niyetlerini saklamadılar. Burada bir yol haritası çizdiler. Şunu söyleyebiliriz; 12 Eylül’de yarım kalan işi tamamlamak istediler. Devrimci örgütlerin üzerinden, halkın üzerinden bir silindir gibi geçmiş ama 1986 Bahar işçi eylemleriyle birlikte bu kesintiye uğramış, 1991’lerde işçi hareketi yükselmiş ve buradan devrimci öncüleri filizlenmişti. Tekrar siyaset alanına güçlü bir şekilde dönenler devrimci düşünceyi topluma taşımıştı. Siyaset alanında kendilerini temsil eder hale gelmişlerdi ve bu hareketin yok edilmesi gerekiyordu. Oradan başladılar ve bu tasfiyeyi düşündüler” diye konuştu.

‘KORKU İMPARATORLUĞU YARATMA’

1996 yılında gerçekleşen ölüm orucunda bu tasfiyenin yapılmasının amaçlandığını ama bunun için altyapıları olmadığı, Avrupa-Amerika desteği alamadıklarını kaydeden Saçılık, “96 hücre tipi saldırısı devrimcilerin iradesine çarparak 12 şehit vererek bir zaferle sonuçlandı. Cezaevleri hiçbir zaman sonsuz zaferlerin ya da yenilgilerin olduğu bir yer değildir. Cezaevlerinde devletler egemen oldukça buraları bir korku imparatorluğu yaratarak toplumu teslim almanın bir parçası olarak görürler. 19 aralık dediğimiz operasyon da bir korku imparatorluğu yaratma temellerinin atılması, kendini yeniden organize eden, dijital faşizme kendini organize etmiş devletin, devrimcisiz, muhalefetsiz yapısına doğru bir hazırlıktı” dedi.

‘DEVRİMCİLER HALA MÜCADELE EDİYOR’

19 Aralık katliam sürecinin 26 Eylül 1999 Ulucanlar katliamı ile başladığını vurgulayan Saçılık sonrasında yaşanan süreci anlattı. Sonrasında Burdur cezaevinde kendisinin de yaşadığı saldırıların ölüm oruçları için başlama noktası olduğunu söyleyen Saçılık şöyle konuştu: “Sonrasında F tiplerinin bittiği beş yıldızlı otel olduğu söylenen bir dönem başladı. Buna karşı devrimciler net bir tutum aldı ve şunu söylediler: ‘İçeride dışarıda hücreleri parçala’ Bu cezaevi ile ilişkili bir slogan değildi. Cezaevi bir tecrit alanıdır. Sonrasında devrimciler hemen ölüm orucuna başlamalıyız dediler. Ekim ayında açlık grevleri başladı. Grevler başladıktan sonra grevlerin sahte olduğu söylendi. F tipleri gündeme geldi, açılmasının erteleneceği söylendi. Ailelere saldırılar gerçekleşti. 19 Aralık gecesi ile 20 cezaevinde aynı anda katliamlar gerçekleşti. Bu bir katliamdan ziyade geleceğe bırakılmış bir direnişti. Paris komününün ruhunu taşıyordu. Kendini devrimci fikirleri savunmaya kadını ile erkeği ile ilk defa kadınların da öne çıktığı bir süreçti. Orada biz 33 arkadaşımızı kaybettik, yüzlerce yaralı verdik. Devlet, ‘örgüt baskısı altındalar F tiplerine geçtikleri anda bu açlık grevleri bitecektir diyorlardı. 19 Aralık günü ölüm orucuna dahil oldu. Ölüm orucu 4 yıl boyunca tek tek hücrelerde sürdü ve 122 şehit verdik. F tipi direnişi devrimcilerin problemi değil toplumsal bir problemdir. Bugün bütün cezaevlerinde hala devrimciler diz çökmeden mücadele ediyorlar.”

Cezaevlerindeki direnişi görmemenin ve saygı duymamanın toplumun kaybı olduğunu söyleyen Saçılık, son olarak “Devrimcilerin geçmişte yaratmış olduğu direnişler, uğradıkları katliamlar mutlaka halkın hafızasında yer tutacaktır” diye belirtti.

Panelin ikinci oturumu aradan sonra başladı. İkinci oturumda Mereş ve Roboskî katliamlarından söz edildi.

Mereş katliamında evi kurşunlanani yağmalanan, tesadüfen hayatta kalan bir ailenin çocuğu olduğunu söyleyen Araştırmacı yazar Özcan Öğüt, katliamın ağıtlarıyla büyüdüğü için katliamı araştırdığına değindi. Katliam öncesi süreçte işçi sınıfının örgütlülüğünün uluslararası sermayeyi korkuttuğunu söyleyen Öğüt, Katliamın sorumlusunun görüntüde faşistler olduğunu ama aslında uluslararası güçlerin komplo sürecini gerçekleştirdiğini vurguladı.

‘KATLİAM BAŞLAMADAN AYAK SESLERİ DUYULUYOR’

Ülkücü faşistlerin kent merkezindeki Alevi Kürtlerin varlığına son vermek için kendi içlerinde toplantılar yaptıklarının dava tutanaklarında mevcut olduğunu söyleyen Öğüt, “Daha katliam başlamadan 1978 yaşında 80 yaşındaki Sabri Özkan’ın bir alevi mahallesinde kahvehanede taranarak katledilmesiyle ilk ayak sesleri duyulmaya başlıyor. Esir Türkleri Kurtarma denen bir yapının elinden bombaların çıktığı tutanaklarda çıkıyor” diyerek katliam öncesi yaşanan süreçleri ve katledilen insanların hayat hikayesini anlattı.

 ‘EN FAZLA KOMŞUNUN YARGILANDIĞI DAVA’

Dava sürecini de anlatan Öğüt, 804 sanığın yargılandığı davanın cezalarının Terörle Mücadele Kanunu çıkarılarak ertelendiğini ve bütün katillerin serbest bırakıldığını söyledi. Öğüt, “Mereş Katliamı davasının enleri ne diye soracak olursanız; en fazla mesleki durumu ev hanımı olan dava. Sıradan ev hanımları bunlar. En fazla komşunun tutanaklara girdiği dava. Bir gece hepsi senin celladına dönüşebiliyorlar” dedi.

İçinde bulunulan siyasal iklimin katliamlarla yüzleşmenin hayal bile edilemeyeceğini gösterdiğini belirten Öğüt, “Siyasa iklimi yüzleşmeye itecek bir konjonktür yoksa en azından farkındalık düzeyimizi diri tutup unutmayarak bizden sonraki nesillere bunları aktararak bir şekilde kendi farkındalığımızı devamlı kılabiliriz” dedi.

‘DEVLET TERÖRÜ’

Öğüt’ten sonra söz alan DEM Parti PM üyesi Kemal Bülbül, Roboskî katliamından söz etti. Bülbül, katliamın içinde birebir devletin ve araçlarının olduğunu vurgulayarak, “Bütün bunların yargı süreci sona erdirilmediği bir yerde Roboskî herhangi bir şeyin yapıldığını kabul etmek mümkün değil. 2014 yılında Barış sürecinin getirmiş olduğu havanın etkisiyle Recep Tayyip Erdoğan Başbakan sıfatıyla yaptığı bir konuşmada, Roboskî katliamını devlet terörü olarak nitelendirmiştir. Bu devlet terörüyse bu teröristler kimdir? Bu teröristler karşısında herhangi bir savaş gücüne değil, yoksul, biri bilgisayar almak için, diğeri nişanlısına hediye almak için, bir diğeri okul harçlığını biriktirmek için sınır ticareti yapan fukara gençler” dedi.

‘YARGI DA BÜROKRASİ DE SUÇLU’

Roboskî’nin tıpkı Şenyaşar, Berkin Elvan, Ali İsmail, Dersîm, Koçgiri katliamları gibi zaman yayıldığını, hedef şaşırtıldığını ifade eden Bülbül, “Yargı da bürokrasi de burada suçlu. TBMM araştırma komisyonunun raporuna, mülkiye müfettişinin raporuna rağmen raporları bir kenara bırakın her şey göz önünde oldu bitti ve burada bir suçlu yok, yargılanan yok, ceza alan yok. Roboskî’ye ben de gittim. Bu sınır kavramı üzerinden Rojava’ya, Güney Kurdistan’a dair Misak-ı Milli ile yapılmak istenen bir durumun sonucudur bu aslında. Aileleri, akrabaları, aşiretleri bölmek ve bunun sınır olduğunu sınırın ötesine geçilemeyeceğini söyleyen bir durum var” şeklinde konuştu.

‘KATLİAM TEŞHİR EDİLMELİ’

Katliam dosyalarının yeniden açılması gerektiğini ifade eden Bülbül şöyle konuştu: “Barış isteyen insanlar olarak elbette bu katliamların hikayelerini iyi bilmek ama katliamların ortaya çıkardığı toplumlar arası yabancılaşmayı ortadan kaldırabilmek, düşmanlaşmayı engelleyebilmek ve toplumların bir arada yaşayabilme becerisine katkıda bulunmak gibi bir sorumluluğumuz var. Roboskî de böyle bir şey. Roboskî katliamı Kürt halkına, gençliğine, insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur. İnsanlığa karşı işlenen suçlarda zaman aşımı yoktur. Hukukçular, siyasetçiler, aktivistler bu katliamı teşhir etmelidir.”

Panel ikinci oturumun ardından sona erdi.

Diğer başlıklar

24/12/2023
16:26 'Vejînek Ciwan' kongresi sonrası en az 30 gözaltı
16:24 Muhalefetin taşımalı asker-polislere dair sessizliğine tepki
15:29 5 kentte aynı talep aynı kararlılık
14:08 DEM Parti Gençlik Meclisi’nin yönetimi belli oldu
14:07 KJAR üyesi Werîşe Mûradî Evin Cezaevi’nde tutuluyor
13:33 Bayındır: Gençlik ruhuyla Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü sağlanır
13:18 Cezasızlık politikası tartışıldı: Ülkede ikili hukuk var
13:17 Bakırhan'dan 'çözüm' mesajı: Buyurun İmralı'ya
13:11 Gençlik örgütlerinden 'Vejînek Ciwan' kongresine: Dayanışmayla kazanacağız
12:16 DEM Parti Gençlik Meclisi kongresi: Bu irade tecridi kıracak
12:02 Jin'in 43'üncü sayısı çıktı
11:48 Gençlik kongresinde 'Abdullah Öcalan'a özgürlük' mesajı
11:38 Ekolojistlerden seçim açıklaması: Yerel yönetimlerde 'iklim değişikliği birimi' kurulmalı
11:28 Emekli asker Özelller: Pençe-Kilit harekatları yanlış
11:16 Bakan Güler, çatışmaların şiddetlenmesi sonrası sınıra gitti
10:57 Binlerce genç 'Vejînek Ciwan' kongresinde
10:02 22-23 Aralık'ta yaşananlar
09:31 Tutsak Yıldız: Özgürlük kampanyası büyük heyecan yarattı
09:15 Ücretlerini isteyen Kürt işçilere silahlı tehdit
09:14 KDP'nin alıkoyduğu gazeteciden 61 gündür haber alınamıyor
09:13 Tutsakların ‘Abdullah Öcalan’a özgürlük’ eylemi 28’inci gününde
09:11 Şengal'de kim kazandı kim kaybetti?
09:10 Kayyımların ilk hedefi kadın ve kültür kurumları oldu
09:10 İzmir sokakları: Yeni yıla perişan giriyoruz
09:09 Öğrenciler fuhuş yapılan binanın kapatılmasını istiyor
09:04 Sanatta 'Vejîn' dönemi
09:00 24 ARALIK 2023 GÜNDEMİ
00:19 DEM Parti: Partimizin siyaseti yaşam siyasetidir
00:14 Doğan: İhtiyacımız olan demokratik siyasettir
23/12/2023
23:48 Ağrı İl Kültür ve Turizm Müdürü Kösedağ istismardan gözaltına alındı
23:05 Tirbêspiyê ve Dêrik'e saldırı
21:12 Mezopotamya Kitap Fuarı’nda Ma Music konseri
20:54 ‘Aralık katliamlarını unutmadık, unutturmayacağız’
19:48 Savunma Bakanlığı: 6 asker daha hayatını kaybetti
19:43 DİSK Basın-İş’ten asgari ücrete ilişkin açıklama
19:26 Fuardaki yazarların imza gününe yoğun ilgi
18:21 Valilikten Vanspor-Bursaspor maçına seyirci engeli
17:53 Paris Katliamı yürüyüşle protesto edildi
17:49 ‘Dil çalışmalarında aydın ve kurumsallaşma’ paneli: Kürtçe tecrit altında
17:03 DEM Parti Meclis Başkanvekili Önder taburcu edildi
16:52 DEM Parti'de batıda aday çıkarıp çıkarmama kararı son aşamada
16:24 Riha’da düğüne polis baskını
16:20 Mezopotamya Kitap Fuarı'nda panel: Kürtçe yaşamın her alanında kullanılmalı
15:55 Şenyaşar’dan AKP’ye karne: Yolsuzluk, yoksulluk ve yasak derslerinde 100 aldınız
15:49 ‘Tecride cevap olma zamanı geldi’
15:36 TİP: AYM kararı uygulansın
15:31 İzmir'den Özak işçilerine destek
15:22 Mîr Perwer anmasına asker engeli
15:16 75 yaşındaki alzheimer hastası Bayram için yetkili kurumlara çağrı
15:04 Darp edilen avukata ilişkin önerge ‘kaba ve yaralayıcı’ bulundu
15:00 Adana ve Mersin'den Özak işçilerine: Direnin bizler yanınızdayız
14:49 Kayıp yakınları: Failler bulunsun
14:42 Hayatını kaybeden askerlerin sayısı gizleniyor mu?
14:37 28 yıllık hasta tutsak Kocatürk'ün tahliyesi istendi
14:27 Yüzde 68 engelli raporu olmasına rağmen tahliye edilmiyor
14:26 Bakırhan: Kürt sorunu devam ettikçe Türkiye'de huzur olmaz
14:21 Emekliler bütçe görüşmeleri öncesi taleplerini yeniledi
14:12 Colemêrg’te 34 köy ve mezra yolu kapandı
14:04 Aydeniz: Mereş katliamı Türkiye’nin katliamlar silsilesinin bir devamıdır
13:41 29 yıl önce kaybettirilen İsmail Bahçeci için Galasaray Meydanı’na karanfil bırakıldı
13:33 DEM Partili Kunt: Kürtlerin iradesi çeliktendir, dimdik ayaktadır
12:35 Roboskî’de gözaltına alınanlar serbest
11:34 Riha-Dîlok otoyolunda zincirleme kaza: 1 ölü, 15 yaralı
10:30 Rojnews: 2 ay oldu, Süleyman Ahmet nerede?
10:10 'Tecrit ve ablukayı örgütlü gençlik kıracak'
09:49 Gazeteci Germyanî: Kerkük’teki vali seçiminde dış güçler belirleyici olacak
09:47 2023 konser ve festival yasaklarıyla geçti
09:44 İzmir'de bir kadın katledildi
09:36 Tutsaklar 27 gündür eylemde
09:34 Özak Tekstil işçilerine İsviçre’den destek
09:32 Mêrdîn’de 7 çocuğu istismar ettiği tespit edilen market sahibi tutuklandı
09:31 DEM Parti Gençlik Meclisi’nin kongresi yarın: Özel savaşa karşı örgütlenelim
09:26 Mele Yusuf İnal: Tecridin İslamiyet’te yeri yok
09:25 Cezaevlerinde ihlal edilmeyen hak kalmadı!
09:19 ‘Tutsaklarla dayanışmanın dışında başka yolu yok’
09:17 Mereş’te büfeler tahta, dükkanlar konteyner
09:08 Tutsak yakınları: Çözüm Öcalan’ın özgürlüğüyle mümkün
09:07 23 Aralık Paris Katliamı: Fransa davayı ‘siyasi bir dosya’ olarak yürütmek istemiyor
09:01 Amedliler: Kayyımı göndereceğiz, bu kenti halk yönetecek
09:00 23 ARALIK 2023 GÜNDEMİ
22/12/2023
23:57 Êlih’te Yelda Gecesi’ne yoğun ilgi
22:32 Kerkük’te YNK’nin oyları 4 bin 390 daha arttı
22:11 Sınırda şiddetli çatışma
21:39 BM Güvenlik Konseyi’ndeki Gazze tasarısı onaylandı
21:21 Adana Göğüs Hastalıkları Hastanesi’nde de yangın
21:18 Abdullah Öcalan'a yönelik tecrit bin günü aştı: #TecridiKırmakİçinKartGönder
21:08 Kürt liderlerin pankartı Alman Köprüsü'ne asıldı
20:27 İHD'den dayanışma gecesi: Tecride son verin
20:11 Tansiyonu düşen DEM Partili Önder hastaneye kaldırıldı
20:02 Yelda Gecesi cezaevinde direnenlere armağan edildi
19:21 İsveç'in NATO'ya katılım protokolü 26 Aralık'ta görüşülecek
18:53 İzmir'de gençler baskılara karşı yürüdü
18:22 Demokratik Modernite çalışan Dışari beraat etti
18:18 ‘Ben Rosa Luxemburg’ oyunu Amed’te sahnelendi
17:55 Eğitim Sen 12’nci Olağan Genel Kurulu başladı
17:42 Ayşe Gökkan: Barış mimarisi Abdullah Öcalan için talepler karşılanmalı
17:11 Kobanê Davası: Demirtaş savunmasına 25 Aralık’ta başlayacak
17:07 Doğan’dan bakanlığa tepki: Size göre en dirençli gazeteci ödülünü alan Müftüoğlu da gazeteci değil
16:10 Çandar: Toplumun yüzde 60’ı Kürt sorununun çözülmesini talep ediyor
15:34 Muğla'da 7 yeni projeyle ilgili ÇED süreci başlatıldı
15:11 Adalet Nöbeti ziyaretçilerinden direnişi büyütme çağrısı
15:05 Polisler Kitap Fuarı’na gelenlerin üstünü aradı
14:50 30 yıllık tutsağın tahliye hakkına engel
14:26 Mêrdîn'de sis etkisini arttırdı
14:08 Kriz Haberciliği Atölyesi’nin 2’ncisi başlıyor
13:39 38 kişinin öldüğü binanın müteahhitleri için ceza istemi
13:37 Roboski’de 3 kişi gözaltına alındı
13:35 Bakanın 'tutuklu gazeteci yok' söylemine yanıt: Koca bir yalan
13:34 Mêrdîn Cezaevi İzleme Komisyonu’ndan Meclis’in olağanüstü toplanması çağrısı
13:21 Leyla Zana’ya teklif götürüldüğü iddiasına yalanlama: Adaylar ön seçimle belirlenecek
12:56 Hespist köyü dünden bu yana ablukada
12:55 Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu’ndan DEM Parti’ye ziyaret
12:55 DEM Parti Riha’da kongreye gidiyor
12:24 ABD'nin Irak ve Suriye’deki üslerine Ekim'den bu yana 102 saldırı
12:21 Colemêrg’te kar yağışı
12:15 'Bir arada yaşamanın tek gerçekçi çözümü Demokratik Konfederalizm'
12:13 Amed, Sêrt, Êlih'te petrol için kamulaştırma kararı
11:09 Aileler ve avukatlar İmralı'ya gitmek için başvurdu
11:06 Kırıklar Cezaevi’ndeki tutsaklar: Abdullah Öcalan demokrasinin garantisidir
10:54 Emine Kara'nın ağabeyi: Katliamın aydınlatılmaması Fransa için bir utanç
10:01 KDP'nin alıkoyduğu gazeteciden 59 gündür haber alınamıyor
10:00 Tutsakların ‘Abdullah Öcalan’a özgürlük” eylemi 26’ncı gününde
09:45 Yeşilay Şube Başkanı uyuşturucudan tutuklandı
09:40 İzmir'de bir kadın katledildi
09:23 İmralı tecridinde CPT’nin Türkiye ile sessiz işbirliği
09:21 YNK’li Nêrweyî: Kerkük’te barış ortamını sağlayacağız
09:19 AKP’li belediye 48 adet taşınmazı daha satılığa çıkardı
09:17 Yazar Konak, Ekim ve Rojava devrimini karşılaştırdı: Aracın şoförü değişti
09:15 Toplumsal Sözleşme yeni yaşam modeline ön ayak olacak
09:14 Gazeteci Erdinç: Gayrinizami harbin bir kolu olarak suç örgütleriyle girilen ilişki devleti çürüttü
09:12 Helin Şen’i katleden polise verilen ceza İstinaf’a taşındı
09:11 73 yaşında Adalet Nöbeti’nde: Umutluyum, zafer bizim için yakındır
09:09 Mazlum Doğan’ın ablası: Eylemler önemli, yerimizde durmamalıyız
09:08 'Bakur' yönetmenlerinden Mavioğlu: Biz de bilirdik çiçek, böcek çekmeyi ama...
09:06 Katledilen Perwer’i anlattı: Sanatçılığından ziyade devrimciydi
09:05 İrmez: Şirnex’te 3 yılda ağaçların yüzde 8'i kesildi
09:03 Sallansa çadırda, sallanmazsa enkazdalar!
09:02 Topyekûn savaşa karşı Kürtlerin topyekûn direniş yılı
09:00 22 ARALIK 2023 GÜNDEMİ
08:37 Semsûr’da iki kardeş tutuklandı
21/12/2023
22:10 Hastane çalışanlarının yemeğinden paslı metal çıktı
21:57 Wan’da Yelda Gecesi’ne yoğun ilgi
21:45 Hatay'da 4,5 büyüklüğünde deprem
21:36 Kobanê Davası: Savcı neyi kanuna uygun yaptı?
21:07 DEM Parti Hezo Eşbaşkanı tutuklandı
21:00 Adalet Bakanı Tunç: İmralı Cezaevi’nde deprem hasarı oluşmadı
20:29 Adana’da rüşvet operasyonunda 5 tutuklama
20:18 506 hakim ve savcının yeri değişti
20:02 Prag'da bir üniversitede silahlı saldırı
19:33 HDK: Mereş Katliamı’nın hesabını sormaya devam edeceğiz