AMED – Mezopotamya Kitap Fuarı’nda düzenlenen “Dil çalışmalarında aydın ve kurumsallaşma” konulu panelde Kürt dili üzerindeki baskılar ve bu baskılara karşı kurumsallaşmanın önemine dikkat çekildi.
Amed'te Mezopotamya Kitap Fuarı 8’inci gününde devam etti. Mezopotamya Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi'ndeki fuara hafta sonu olması nedeniyle ilgi yoğundu. Yazarların imza etkinlikleri ve panellerinde yapıldığı fuarda bulunan Dicle Salonu'nda, "Dil çalışmalarında aydın ve kurumsallaşma” konulu panel düzenledi. Moderatörlüğünü Ömer Fidan yaptığı panele Özgür Kadın Hareketi (TJA) aktivisti Xecê Şen, Gazeteci yazar Mehmet Şahin ve Dil Bilimcisi Samî Tan katıldı.
Panelde konuşan Dil Bilimci Samî Tan, hiçbir dilin doğal akışında gelişmediğini söyleyerek, “Özellikle savaş, göç, din ve ideoloji etkisi vardır” dedi. Kürt dili üzerindeki baskılara dikkat çeken Tan, “Buna karşı direnmeliyiz. Kürt Ulusal Dili tarih boyunca Celadet Ali Bedirxan’lardan bu yana yaptıkları çalışmalarla kendini korumuştur. Her zaman Kürtlerin dili, siyaseti ve politikası baskılara rağmen mücadelesini sürdürdü. Bir çok Kürt dil kurumu önemli çalışmalar yürüttü. Önemli arayışlara girdi, ancak kapatıldı. Tüm bu baskılara rağmen bir çalışmalar devam ediyor. Bir kaybolmaması için bir sonraki nesillere aktarılması gerekir” dedi.
‘KÜRT DİLİ TECRİT EDİLİYOR’
Ardından konuşun TJA aktivisti Xecê Şen, tarih boyunca Kürt dilinin bugünlere gelmesinde kadınların önemli bir yeri olduğunu söyledi. Kürt diline yönelik saldırıların kayyımlar eliyle devam ettiğini kaydeden Şen, “Adeta Kürt dili tecrit edildi ve yasaklandı. Hala Kürtçe konserler yasaklanıyor. Ancak buna karşı kadınlar olarak tüm engellemelere rağmen çalışmalarımız sürüyor. ‘Bi jin jiyan azadiyê ber bi azadiyê ve’ kampanyamızın önemli temel amaçlarından biri de dil üzerindeki çalışmalardır. Asimilasyona karşı mücadele etmekten başka çaremiz yok ” ifadelerini kullandı.
‘KURUMSALLAŞMA VE ÖRGÜTLENME ÖNEMLİDİR’
Gazeteci yazar Mehmet Şahin de bir halkın varlığını korumada kurumsallaşma ve örgütlenmenin önemli olduğunu söyledi. Devletlerin bu nedenle Kürtlerin örgütlenmemesi ve kurumsallaşmaması için her şeyi yaptığını ifade eden Şahin, “Bir halk kurumsallaşmasıyla ve örgütlenmesiyle vardır. Bir toplumun kurumu aynı zamanda ahlakıdır, siyasetidir, ekonomisidir. Bunların hepsi Kürt halkına yasaklanmıştır. Kürtleri yok etmek için yüzlerce kanun çıkartıldı. Son 20 yıldır Kürtler kendi adına siyaset yapmak istiyor. Ancak o kadar partileri kapanıyor ki artık Türk alfabesinde harf kalmadı. Buna rağmen Kürt halkı direniyor. Son 40 yılda önemli gelişmeler oldu. 40 yıl öncesinde Kürtler kimliğinde ve kültüründen utanır hale gelmişti. 40 yıldır verilen mücadele sayesinde bugün artık Kürtler kendi diline, kimliğine ve kültürüne dünyanın her yerinde sahip çıkıyor. Unutmayalım bu devlet bizim için ne yasaklıyorsa bilin bizim için o şey önemlidir” diye konuştu.
Panel soru-cevap bölümü ardından sona erdi.