ADANA - İHD'nin dayanışma gecesinde İmralı tecridine dikkat çekilerek, "İzolasyon ve tecride son verin" çağrısı yaptı.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Adana Şubesi, İnsan Hakları Haftası nedeniyle kentte bir otelde dayanışma gecesi düzenledi. Etkinliğe, İHD Eş Genel Başkanı Hüseyin Küçükbalaban, Barış Anneleri, kentteki siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcileri ile Adana Büyükşehir Belediyesi Başkanı Zeydan Karalar ile çok sayıda insan hakları savunucusu katıldı.
'İHD 37 YILDIR TAVİZ VERMEDİ’
Saygı duruşu ile başlayan etkinlikte İHD Adana Şube Başkanı Avukat Yakup Ataş açılış konuşması yaptı. İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nden 75 yıl sonra hala dünyada insan haklarına dayalı demokratik bir hukuk sisteminin hakim kılınamadığını ifade eden Ataş, böyle bir dünya düzeninde 12 Eylül 1980 darbesinin ardından zulme karşı mücadelenin bir parçası olarak kurulan İHD’nin 37 yıldır ötekilere, ezilenlere ve mağdurlara ses olma çabasından taviz vermediğini belirtti.
'MÜCADELEMİZ DEVAM EDECEK'
PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğüne kavuşturulması talebiyle başlatılan açlık grevi ve Adalet Nöbetlerine dikkati çeken Ataş, "İzolasyon ve tecride son verin" diyerek tutsakların taleplerinin yerine getirmesini istedi. Cumartesi Annelerinin mücadelesine değinen Ataş, “Derneğimizin MYK kararıyla, son genel kurulumuzdan itibaren Cumartesi Annelerine destek ve dayanışma amacıyla basın açıklamaları gerçekleştirdik. Ancak 5 Ağustos ve 12 Ağustos tarihlerinde gerçekleştirmek istediğimiz basın açıklamaları Adana Valiliği tarafından yasaklandı ve kolluk şiddeti ile engellenmek istendi. Her iki tarihte de ısrarla ve inatla İnönü Parkı'nda bizlerle birlikte olan, bize güç veren, bizlerle dayanışma gösteren tüm dost kişi ve kurumlara teşekkür ediyoruz. Hukuksuz yasak kararları, ortak mücadele ve dayanışma ile hükümsüz hale geldi. 28 yıldır ifade ettiğimiz gibi, `Son kayıp bulunana, son fail yargılanana kadar' mücadelemiz devam edecektir” dedi.
'İKTİDAR, ÖZGÜRLÜKLERİN KULLANIMI ÖNÜNDE ENGEL’
İHD Eş Genel Başkanı Hüseyin Küçükbalaban da Türkiye'de siyasi iktidarın politikaları ve etkisi nedeniyle yargının adeta hak ve özgürlüklerin kullanımı ve geliştirilmesinin önünde bir engel olmaya devam ettiğine işaret etti. Küçükbalaban, yargı üzerindeki baskıya değinerek AYM ve AİHM’in kararlarının uygulanmadığını hatırlattı. Küçükbalaban, “Önümüzdeki dönemde hem bu kayyumlara karşı bir duruşu ortaya çıkarmak hem de yeni belediyelerin, depreme karşı önlemler alması için mücadeleye devam edeceğiz” diye konuştu.
Etkinlik müzik dinletisiyle son buldu.