MÊRDÎN - Açlık grevindeki tutsakların durumunu takip eden Mêrdîn Cezaevi İzleme Komisyonu, “Meclis’in olağanüstü toplantıya çağrılması için siyasi partileri sorumluluk almaya davet ediyoruz” çağrısında bulundu.
Mêrdîn Cezaevi İzleme Komisyonu, Kurdistan ve Türkiye cezaevlerindeki tutsakların “Abdullah Öcalan’a özgürlük, Kürt sorununa çözüm” kampanyası kapsamında 27 Kasım’da başlattığı açlık grevlerine dair açıklama yaptı. Kentte etkili olan sağanak yağış ve fırtına nedeniyle Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Mêrdîn İl Örgütü binasında gerçekleştirilen açıklamaya, çok sayıda kişi katıldı.
NÖBET EYLEMİ BAŞLATILACAK
Açıklamadan önce konuşan Barış Annesi Besna Günay, Kürt halkının katliamlarla durdurulamayacağını belirterek, savaş politikalarına son verilmesi çağrısı yaptı. Günay, “Önderliğimizin üzerindeki tecridin kaldırılmasını istiyoruz. Buna karşı Mêrdîn halkı olarak nöbet eylemi başlatacağımızı buradan ilan ediyoruz. Geç bile kaldığımızın farkındayız. Bizler de içerde, dışarda her yerde eylemler gerçekleştireceğiz. Çocuklarımıza sahip çıkacağız. Cezaevlerinden tabutların çıkmasını istemiyoruz. Herkesin elini vicdanına koyup eylemde olmasını, duyarlı olmasını istiyoruz” diye belirtti.
Cezaevlerinde sürdürülen hukuksuzluklara dikkat çeken Günay, “Bijî berxwedana zindanan” diyerek, konuşmasını sonlandırdı.
‘AÇLIK GREVİNDEKİ TUTSAKLARA SORUŞTURMA AÇILIYOR’
Ardından açıklamayı okuyan Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Mêrdîn Şubesi Eşbaşkanı Lokman Emen, tutsakların demokratik Anayasal hakkını kullanarak açlık grevine başladığını belirtti. Tutsaklarla yaptıkları görüşmelere değinen Emen, idare tarafından ihtiyaç duyulan vitamin takviyeleri, tuz ve şekerin grevdeki tutsaklara verilmediğini söyledi. Açlık grevi protokolüne uygun beslenme ihtiyaçlarının karşılanmadığının altını çizen Emen, tutsaklar hakkında disiplin soruşturmalarının başlatıldığını, bu uygulamaların ise tecrit koşullarını katmerleştirdiğini dile getirdi.
‘SORUMLULAR SORUŞTURULSUN’
Açlık grevindeki tutsakların sağlık hakkı başta olmak üzere yaşam haklarının korunması gerektiğine dikkat çeken Emen, şöyle dedi: “Ağır tecrit ve izolasyon uygulamalarına son verilerek F Tipi, Yüksek Güvenlikli, S Tipi ve Y Tipi Hapishanelerin kapatılmasını, İşkence ve kötü muamelelere son verilmesini, sorumlu olanlar hakkında etkin soruşturmalar açılmasını, mahpusların adil yargılanma, sağlık hizmetlerine erişim, yeterli beslenme, hijyen koşullarına, kültürel ve sosyal haklara, avukatları ve aileleriyle görüşebilme haklarına erişiminin ayrımsız bir şekilde sağlanmasını, yaşam hakkının korunmasını, ölümlerin önlenmesini talep ediyoruz.”
MECLİS’E OLAĞANÜSTÜ TOPLANTI ÇAĞRISI
İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde Abdullah Öcalan’a uygulanan tecridin iç hukuk normları ile uluslararası hukuk normlarına aykırı olduğunu vurgulayan Emen, “Ayrımcılık karşıtı hak savunuculuğun bir gereği olarak ceza infaz sisteminde her türlü ayrımcı uygulama derhal sonlandırılmalıdır. Kürt sorunun demokratik yollarla çözümünün elzem olduğu, savaşta ısrarın ülkeye hiçbir getirisi olmadığı aksine zararı olduğu son 8 yıllık yaşananlarla net şekilde ortaya konmuştur. Bu anlamda Kürt sorunun demokratik ve barışçıl yollarla çözümünde Sayın Abdullah Öcalan’ın rolü ve misyonu tartışmasızdır. Bu çerçevede mahpusların 27 Kasım 2023’te Kürt sorununun demokratik çözümü ve Sayın Abdullah Öcalan’ın üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle başlatmış oldukları açlık grevinde olduklarını hatırlatıyor taleplerinin taleplerimiz olduğunun altını çiziyoruz. Başta Adalet Bakanlığı olmak üzere Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’nu, ulusal ve uluslararası hukuk örgütlerini göreve davet ediyoruz. Ayrıca tutuklulara kulak verilmesi talebiyle Meclis’in olağanüstü toplantıya çağrılması için siyasi partileri sorumluluk almaya davet ediyoruz” ifadelerini kullandı.