RIHA - Kuzey ve Doğu Suriye Halklar Meclisi, yeni bir yaşam modeline ön ayak olacak Toplumsal Sözleşme’yi kabul etti. Bu doğrultuda Özerk Yönetim’in idari yapısında değişikliklere gidilip yeni kurumlar oluşturulacak, yürürlükteki mevcut yasalar gözden geçirilip Toplumsal Sözleşme’ye uygun hale getirilecek.
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi, savunusu yapılan demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü paradigma doğrultusunda uzun süreli çalışmalar sonucunda yeni bir Toplumsal Sözleşme oluşturdu. Bu amaçla oluşturulan komite, geçen iki yıllık süre zarfında bölge halkını oluşturan kesimlerle çok sayıda toplantı düzenledi. Komitenin son toplantısına siyasetçi, hukukçu, aydın, sivil toplum örgütleri üyeleri, Özerk Yönetim temsilcileri ile bölgedeki Kürt, Ermeni, Türkmen, Süryani, Asuri ve Çerkez bileşenlerden 158 üye katıldı.
Özerk Yönetim binasındaki toplantıda, sözleşmenin 99 maddesi tartışıldı ve son düzenleme yapıldı. Hazırlanan tüzük Genel Meclis’e gönderildi. Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Halklar Meclisi, 12 Aralık günü 4 ana başlık ve 134 maddeden oluşan yeni Toplumsal Sözleşme’yi kabul etti.
Toplumsal Sözleşme, ulus devletlerin anayasalarından farklı olarak yerelden halkın ve onların temsilcilerinin katılımlarıyla kabul edildi.
Hukukçu Mistefa Şex Mûslîm
Kuzey ve Doğu Suriye’de yer alan siyasi partiler ve bileşenler arasında varılan ortak mutabakatın ürünü olan Sözleşme’nin temel amaçları, devrimin kazanımlarını ve bölgesel bileşenlerin haklarını korumak oldu.
YENİ KURUMLAR OLUŞTURULACAK
Toplumsal Sözleşme ile Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’nin adı ‘Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi’ olarak değiştirildi. Özerk Yönetim ise 7 kantondan oluşacak. Sözleşme ile değişikliklere gidilen diğer bir alan belediyeler. Belediyeler Komitesi’nin hiyerarşik yapısında önemli değişiklikler yapıldı. Komite’nin adı da “Topluluklar ve Belediyeler Birliği” olarak değiştirildi. Genel Meclis”in adı ise “Kuzey ve Doğu Suriye Halklar Meclisi” oldu. Halklar Meclisi’ne bağlı olarak da “Gözlem Kurumu” kuruldu.
Yine Toplumsal Sözleşme’ye göre ‘Merkezi Bütçe ve Ödemeler Ofisi’ ile ‘Toplumsal Sözleşme’yi Koruma Mahkemesi’ kurulacak.
AŞAMA AŞAMA ATILACAK ADIMLAR
İkinci aşamada Yüksek Seçim Komiserliği kurulacak. Komiserlik, Toplumsal Sözleşme’de ilan edilen 7 kantonun tamamında yapılacak seçimler için çalışmalar yürütecek. Seçimler, Sözleşme’nin hükümlerine göre yapılacak.
Diğer taraftan Özerk Yönetim’in yeni kurumları ve isimleri belirlenecek. Özerk Yönetim’in yürürlükteki mevcut yasaları gözden geçirilip Toplumsal Sözleşme’ye uygun olarak değiştirilecek. Bu aynı zamanda bazı komitelerin oluşumunu da kapsayacak. Tüm bunlar Demokratik Halk Meclisi'nin gözetiminde yapılacak ve yapılan değişiklikler bölge halkı ile paylaşılacak.
‘SÖZLEŞME, MODERN BİR MÜTTEFİKLİK’
Hukukçu Mistefa Şex Mûslîm, kabul edilen Toplumsal Sözleşme’yi değerlendirdi.
Sözleşme’nin farklı kimliklerin ve farklı dinlere mensup bileşenlerin uzun süreli tartışmaları, değerlendirmeleri üzerine ortaya çıktığını dile getiren Mûslîm, “Buna modern bir ‘Müttefiklik Modeli’ diyebiliriz. Sivil bir müttefiklik örneği olarak halkların hem kimliklerini hem de inançlarını öz savunma çerçevesinde koruyacakları bir modeli içeriyor” dedi.
İNSAN HAKLARI TEMELİNDE BİR MAHKEME MODELİ
Yerelin kendi sorunlarını ve çözüm önerilerini içeren sözleşmenin bir maddesinde Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne (AİHS) atıfta bulunulduğunu belirten Mûslîm, bu esasla dünyaya da insan haklarını esas alan temelde demokratik bir mahkeme modeli sunulacağını ifade etti.
Sözleşmenin görüşüldüğü toplantılarda Genel Komite’nin yanı sıra yerelden pek çok komitenin de yer aldığını söyleyen Mûslîm, şöyle devam etti: “Görüşmelerde maddeler teker teker konuşuldu, tartışıldı ve oy birliğiyle kabul edildi. Bu toplantılarda herhangi bir komite ya da farklı gruba mensup herhangi bir bileşen es geçilmedi. Tüm süreç, berrak ve şeffaf bir şekilde yürütüldü. Bu açıdan geçmişte kabul edilen anayasalar gibi yıllarca yürürlükte kalacak bir model değil, dinamik ve yaşanan sorunlara karşı cevap olabilecek bir nitelik taşıyor.”
YENİ BİR YAŞAM MODELİNİN UMUDU
Sözleşme ile halkların istek ve taleplerinin daha fazla yansıtılacağı bir sistem kurmaya çalışılacağını söyleyen Mûslîm, “Demokratik bir sistem için bir model olmaya çalışıyoruz. Umudumuz bu adımlar ilerleyen süreçte Kuzey ve Doğu Suriye’de yaşayan tüm halklarla diyalog kapılarını açar ve halkların birlikte yaşayabileceği yeni bir yaşam modeline ön ayak olur. Sözleşme Suriye’nin parçalanmasını değil, tam tersi tüm parçalarıyla birlik olmasını planlıyor” diye konuştu.
MA / Ceylan Şahinli